Kırım Tatar Türklerinin Sürgünü Anlatan Oyun Eskişehir'de Sahnelendi
Eskişehir Kırım Derneği tarafından desteklenen Odunpazarı Belediyesi Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelenen 'Hasret' adlı oyun, Kırım Tatar Türklerinin sürgününü ve dönüşünü anlatıyor. Oyunda, Kırım'da yaşayan Tatarların 1944'te Sovyet askerleri tarafından vagonlara bindirilmesi ve yaşadıkları acılar konu alınıyor. Oyuncular, Tatar kültürünü yansıtan ağıtlar ve deyimlerle dönemin atmosferini sahneye taşıyor. Oyun, seyircileri sürgünün gerçekliğiyle yüzleştirmeyi hedefliyor.
Eskişehir Kırım Derneğinin katkılarıyla Odunpazarı Belediyesi Tiyatro Topluluğunca sahnelenen "Hasret" adlı oyun, Kırım Tatar Türklerinin 80 yıl önce yaşadığı büyük acıdan kesitler sunuyor.
Senaryosunu Derya Dobrişan'ın kaleme aldığı, yönetmenliğini Elçin Elmalıoğlu Karaahmet'in üstlendiği tek perdelik oyunda Ceren Tüysüz, Ferhat Karataş, Hüseyin Demir, İpek Uzkalan ve Tuğçe Güney rol alıyor.
Eskişehir Hasan Polatkan Kültür Merkezi'nde bu ay sahnelenmeye başlanan oyun, Kırım'da yaşayan Tatarların 14 Mayıs 1944'te Sovyet askerleri tarafından vagonlara bindirilmesi, yolculuk sırasında yaşananlar ve Tatarların yıllar sonra Kırım'a dönüşünü anlatıyor.
Kırım Tatarlarının gündelik hayatlarına dair kültürel unsurların da işlendiği yapıtta, oyuncular çeşitli Tatar ağıtları, deyimleri ve tekerlemeleriyle dönemin ruhunu sahneye taşımaya çalışıyor.
İsmail Gaspıralı gibi Tatar tarihinde öne çıkan isimlerin hatırlatıldığı oyunda, seyircileri anlatıya dahil edebilmek için sahne dışında bulunan farklı yollar da kullanılıyor. Başlangıçta vagon şeklinde kurulan koridorlarda bekletilen seyircilere, Kırım Tatar Sürgünü'ne dair bilgilendirici anons yapılıyor. Seyirciler, karanlıkta bir süre anonsu dinledikten sonra oyun salonuna girebiliyor.
"1,5 ay prova yaptık, sahneye çıktığımız her gün ağladık"
Yönetmen Elçin Elmalıoğlu Karaahmet, AA muhabirine, oyunda anlatılanların tamamının yaşanmış olmasının kendilerini çok etkilediğini söyledi.
Oyunun inşa sürecinde sürgünü yaşamış, tanıklık etmiş kişilerle çalıştıklarını belirten Karaahmet, bu durumun seyirci ile oyuncu kadrosu arasında önemli bağlar oluşturduğunu dile getirdi.
Konuştukları kişilerden bazılarının babasının sürgünü yaşadığını, kimilerinin küçük yaşlarda o trenlere bindirildiğini anlatan Karaahmet, "Henüz projenin başında onların hikayelerini duyar duymaz gözyaşlarına boğulmuştuk. Dolayısıyla sahnede sergilenenler tamamen gerçektir. İzleyiciler de öyle; kiminin babaannesi, dedesi, babası bir şekilde bunu yaşamış. Oyun için 1,5 ay prova yaptık, sahneye çıktığımız her gün ağladık." diye konuştu.
Ekibin çok zor bir prova süreci geçirdiğini aktaran Karaahmet, gerçek olduğu bilinen her şeyin insanları etkilediğini vurguladı.
Seyircilerin vagondan geçerek yerlerini almasına değinen Karaahmet, "O atmosferi yaşamalarını istedik. O vagona giremeyen, bunu kaldıramayan seyircilerimiz dahi var. Oyuna girmeden ağlamaya başlayan seyircilerimiz var." dedi.
"İnsanlığın ne kadar korkunç şeyler yaşadığını hissedebiliyorsunuz"
Oyunculardan Ferhat Karataş da "Hasret"in sergilendiği an ve sonrasının, bir oyuncuya hissedebileceği en güzel duyguları yaşattığını ifade etti.
Eserin, yükü ağır ve tarihsel gerçekliğe dayandığı için sorumluluğu fazla bir oyun olduğunu kaydeden Karataş, "Tiyatro anlamında hiçbir örneği olmayan bir oyun bu. Böyle bir şeyin ilk kez yapılması ve bunun içinde yer almak oldukça etkileyici." değerlendirmesinde bulundu.
İpek Uzkalan, gerçeği olduğu gibi yansıtmaya gayret ettiklerini anlatarak, "Bunun için Kırım Tatarlarına yönelik araştırmalar yaptık, insanlarla görüştük. Eskişehir'deki müzeleri inceledik. Onların dillerini, sözlüklerini araştırdık. Kimi dostlarımız bizlere her kelimenin ne anlama geldiğini tek tek anlatarak yardımcı oldular. Çok çalışarak oyunu bu hale getirdik." ifadesini kullandı.
En genç oyuncu Tuğçe Güney, turneler düzenlenmesi ve oyunun farklı şehirlerde izleyiciyle buluşmasını diledi.
İzleyicilerden Gönül Karasu ise oyunun seyirci için etkileyici olduğuna işaret ederek, geçmişi hatırlamanın önemli olduğunu vurguladı.
Karasu, "Tatar arkadaşlarımı hatırladım. Onların ne zaman göç ettiği, dedelerinin, babalarının hikayelerini hatırladım. Tarih boyunca insanlığın ne kadar korkunç şeyler yaşadığını hissedebiliyorsunuz. Oyunun şarkılarını ve yapısını çok beğendim." görüşünü dile getirdi.