Karakeçili Yörükleri yayla yolunda (2)
Zorlu kış aylarını Denizli'nin Çal ilçesindeki ılıman bölgelerde geçiren Karakeçili Yörükleri, havaların ısınmasıyla daha serin ve verimli otlarla kaplı yaylalara ulaşmak için yola çıktı.
SONER KILINÇ - Zorlu kış aylarını Denizli'nin Çal ilçesindeki ılıman bölgelerde geçiren Karakeçili Yörükleri, havaların ısınmasıyla daha serin ve verimli otlarla kaplı yaylalara ulaşmak için yola çıktı.
Bir haftada yaklaşık 120 kilometre katederek Uşak'ın serin ve verimli yaylalarına ulaşacak kadınlı erkekli Yörük çobanlar tüm güçlüklere rağmen zorlu yolculuklarını sürdürüyor.
Ege'den Doğu Anadolu'ya uzanan coğrafyanın dağlık alanlarında hayvancılık yaparak geçimlerini sağlayan Karakeçili Yörükleri, her yıl ilkbahar ve sonbaharda sürülerini otlakların yeşerdiği bölgelere doğru sürüyor.
Kış aylarını Denizli'nin Çal ilçesi sınırlarındaki daha ılıman bölgelerde geçiren Yörük aileleri, Uşak'ın Bulkaz Dağı ile Murat Dağı eteklerindeki verimli otlarla kaplı serin yaylalara ulaşmak için yola çıktı.
Günde ortalama 20 kilometre yol alarak 120 kilometrelik göç yolunu bir haftada tamamlamayı hedefleyen Yörüklere AA ekibi eşlik etti.
İrili ufaklı bin 100 keçi yola düştü
Denizli'nin Çal ilçesi Ortaköy Mahallesi Adıgüzeller Baraj Göleti yakınlarında zorlu kışı geçiren Yörükler, baharla birlikte dünyaya gelen 400'ü aşkın oğlağın uzun yolculuğa dayanması için güçlenmesinin ardından 1100 keçiden oluşan sürüyle yola düştü.
Gece gündüz demeden sırayla Denizli'nin Bekilli ilçeleriyle Uşak'ın Karahallı ve Sivaslı ilçelerindeki çok sayıda köyü geçecek olan Yörük çobanları, yaylalara ulaşmak için geniş ovalar, derin kanyonlar ve sık ormanlıkları aşacak.
Sürünün dağılmaması için önceden belirlenen lider keçilerin öncülüğünde ilerleyen Yörükler, zaman zaman köylerin içinden geçiyor.
Köylerde çocukların ilgisiyle karşılaşan Yörükler, yürümekte zorlanan yavru keçileri ise kucaklarında taşıyor. Belirlenen dinlenme noktalarında kısa molalarla soluklanan, daha sonra yolculuklarına devam eden Yörükler, buldukları su kaynaklarında hayvanlarının su ihtiyacını gideriyor.
Yüzyıllardır aynı rotanın kullanılması dolayısıyla barakaların oluşturulduğu konaklama bölgelerinde geceleyen çobanlar, keçilere yırtıcı hayvanlar zarar vermesin diye ellerindeki silahlarla kepeneklerde sabahlıyor.
"Dağlar bizim evimiz"
İlkokul eğitiminin ardından dedesi ve babasıyla hayatı dağlarda geçen 32 yaşındaki Ersan Çakal, her yıl sonbahar ile ilkbahar aylarında çıktıkları zorlu yolculuğun kendileri için bir şölen havasında geçtiğini belirtti.
20 yıldır dağlarda olduğunu ifade eden Ersan Çakal, "Dağlar bizim evimiz, kendimi bildim bileli dağlardayım. Bu yıl irili ufaklı 1100 keçimiz var. Yaz kış çadırda yaşıyoruz. Her yıl 120 kilometrelik yolu sonbaharda ve baharda yürüyerek iki kez aşıyoruz. Yörükler bu toprakların gerçek sahipleri. Her yer bizim evimiz." dedi.
Kardeşi Emin Çakal ile birlikte çalıştıklarını söyleyen Çakal, "Birlikten kuvvet doğar, hayvancılık yaparak geçimimizi sağlıyoruz. Kurban Bayramı'na kadar hayvanların bir kısmını satarız. Sonrasında yoğurt ve peynir satarak gelir elde ederiz." ifadelerini kullandı.
Serin yaylalar verimi artırıyor
Ağabeyi ile birlikte sürüsünün başında yayla yolculuğuna çıkan Emin Çakal da keçilerin yaz aylarında rakımı düşük sıcak bölgelerde besin bulmakta zorlandığını, yüksek yaylalarda taze otlar bulunduğu için bu yolculuğu yaptıklarını aktardı.
Yörüklerin sayısının her geçen yıl azaldığını, buna bağlı olarak hayvan sayısının da düştüğünü anlatan Çakal, şunları kaydetti:
"Biz Karakeçili Yörükleriyiz. Alın terimizle çalışıp ekmeğimizi kazanıyoruz. Eskiden onlarca sürü aynı anda göç ederdik. Yaylalarda akşamları ateşler yakılırdı. Komşu yaylalara oturmaya giderdik. Şimdi Yörük sayısı azaldı. Bizler belki de bu bölgenin son yürükleriyiz. Yaylalarda ot daha çok, bu yüzden verim artıyor."
Eşi Emin Çakal ile birlikte günlerce yürüyen iki çocuk annesi Yurdagül Çakal ise dağlarda olmanın kendisine güç verdiğini dile getirdi.
Çocuklarını dağlarda büyüttüğünü söyleyen Yurdagül Çakal, "Bizim işimiz hiç bitmez, ben seviyorum. Hayatımız havyan peşinde böyle geçiyor. Sağlığımızın yerinde olması yeterli. Sadece çocuklarımın iyi bir eğitim almasını istiyorum." diye konuştu.
Karakeçili Yörükler 3 gün sonra yolculuklarını tamamlayarak yazın konaklayacakları yaylaya ulaşmayı hedefliyor.