Karahantepe'de insan ve hayvan heykelleri bulundu
Şanlıurfa'daki Karahantepe'de yapılan kazılarda, neolitik döneme ait insan ve hayvan heykelleri bulundu.
Şanlıurfa'daki Karahantepe'de yapılan kazılarda, neolitik döneme ait insan ve hayvan heykelleri bulundu.
Neolitik döneme ait "T" biçiminde 250'nin üzerinde dikilitaşın bulunduğu Karahantepe'deki kazı çalışmalarında insan ve hayvan heykellerine rastlandı.
Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, alanda ilk kez bu yıl kazı çalışması yaptıklarını hatırlatarak, bu çalışmalar sırasında önemli sonuçlar elde ettiklerini belirtti.
Çalışmalar sırasında milattan önce 10'uncu bin yıla tarihlenen katmanları açığa çıkardıklarını aktaran Karul, bunun yanı sıra neolitik döneme ait heykeller de bulduklarını söyledi.
Kazı çalışmalarında elde ettikleri buluntuların önemli olduğunu belirten Karul, şunları kaydetti:
"Burada büyük hayvan heykelleri yine öne çıkan buluntular arasında. Bunların içerisinde bir tane domuz var, bir tane tam tanımlayamadığımız ama yine bu döneme özgü biçimlendirme şekliyle ürkütücü, atak halinde hayvanları betimliyor. Bunlardan 2 tanesini açığa çıkardık. 1 tane yılana ait olabilecek büyük bir baş kısmını bulduk. Belki de sezonun en önemli buluntularından bir tanesi insan başı biçimli bir heykel diyebileceğimiz bir buluntuyla karşılaşmamız oldu."
Balıklıgöl heykeline benzerlik gösteriyor
Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, Karahantepe'deki kazılarda bulunan insan heykelinin, Şanlıurfa Müzesi'nde sergilenen ve "dünyanın gerçek boyutta yontulmuş ilk eseri" olarak bilinen Balıklıgöl heykeliyle benzerlik gösterdiğini aktardı.
Bulunan insan başı heykelinin korunan kısmının 135 santimetre, baş kısmının enininse 50 santimetre olduğuna dikkati çeken Karul, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buluntunun baş kısmının biçimlendirme şekli bize Balıklıgöl heykeli olarak tanımlanan heykeli çok andırıyor. Çene yapısı, kafanın biçimlendirilme şekli onunla aynı ama oradaki gibi gözleri, kulakları tanımlı değil, vücudunun geri kalan kısmı ise bilinmiyor. Biliyorsunuz Balıklıgöl heykelinde gözlere obsidyen yerleştirilmiş, burun ve kulaklar oldukça tanımlı. Yüzün bu ifadesini göremiyoruz ama yüz şekli olarak benziyor. Düz bir ense ve çene rahatlıkla ayırt edilebiliyor. Oldukça büyük bir heykele ait bir baş diyebiliriz. Biraz göğsünün öne dönük olması, karışık bir yaratık olabileceğini düşündürse de bir insan başı, bir insanı betimlediğini söyleyebiliriz. Bu haliyle düşündüğümüzde Balıklıgöl gibi dünyanın en eski heykellerinden bir tanesi durumunda diyebiliriz."
Karul, buluntunun bir heykelin parçası olduğunu dile getirerek, aynı zamanda gövdenin yan tarafında bulunan kolun da koptuğunu tahmin ettiklerini anlattı.
Açığa çıkarılan kesimde anakayanın içine oyularak açılmış bitişik düzende yapıların tespit edildiğini belirten Karul, anakayanın bazı yerlerinde ise içerisinden sıvı akabilecek şekilde kanalların yapıldığını ifade etti.
Karahantepe
Şanlıurfa'daki kültür envanterinin tespiti için başlatılan çalışmalar kapsamında, şehir merkezine 46 kilometre mesafede bulunan Tek Tek Dağları Milli Parkı içerisindeki Kargalı Mahallesi yakınlarında, araştırmacılar tarafından 1997 yılında yüzey araştırması sırasında Karahantepe'deki yapılar ilk kez kayıtlara geçti. Yöre halkı tarafından "Keç tepe" olarak da bilinen alanda, Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul başkanlığında 2017 yılında "Göbeklitepe Kültürü ve Karahantepe Kazıları" projesi kapsamında yüzey araştırma çalışması başlatıldı.
Bu araştırmalarda, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'deki yapılara benzeyen ve ilk belirlemelere göre neolitik döneme ait "T" biçiminde 250'nin üzerinde dikili taş tespit edilmişti.