Karadenizli sanatçıların, Uzungöl'deki müzenin tanıtımı için seslendirdikleri türküye klip çekildi

Doğu Karadeniz'in ve Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden Uzungöl'de, turizmci Dursun Ali İnan'ın yaklaşık 30 yıldır ağaç köklerinden yaptığı eşyalar ve hayvan figürleri ile tarihi eser koleksiyonunun sergilendiği, "Uzungöl Dursun Ali İnan Müzesi"nin tanıtımı için klip hazırlandı.

Trabzon'un Çaykara ilçesine bağlı, adını Uzungöl'den alan mahallede 1974 yılından beri otel ve restoran işleten, aynı zamanda koleksiyonerlik belgesi de bulunan Dursun Ali İnan'ın, bölgede topladığı ağaç köklerinden hazırladığı hayvan figürleri, sandalye, masa, avize ve çeşitli dekoratif eşyalar ile tarihi eser niteliğindeki eşyaların sergilendiği müze geçen yıl ziyarete açıldı.

Yaklaşık 4 bin metrekare alana kurulan müzenin tanıtımına katkı sağlamak için Karadenizli sanatçılar Yusuf Cemal Keskin, Hülya Polat, Onay Şahin, Tahsin Terzi, Yakup Atalay, Adem Ekiz, Mustafa İlhan, Sedat Keskin, Dursun Akyüz, Ayten Cansız ve Sinan Karlıdağ bir araya geldi.

Sanatçıların birlikte sözlerini kaleme alıp besteledikleri türkü için klip de hazırlandı.

Sanatçı Hülya Polat, Dursun Ali İnan'ın büyük emek harcayarak kurduğu müzeye katkılarının olmasını istediklerini belirtti.

Onay Şahin de Uzungöl'e büyük değer katan Dursun Ali İnan Müzesi'nin mutlaka görülmesi gereken bir mekan olduğunu belirtti.

Müzenin kuruluşunda emek harcayan, ayrıca türkünün güftesine de katkıda bulunan Dursun Ali İnan'ın oğlu Mehmet İnan ise babasının uzun yıllar emek verdiği birikimlerini sergilemek için kurduğu müzenin tanıtımına katkı vermek için bir araya gelen sanatçılara teşekkür etti.

" Uzungöl'ün müzesi neslimin hikayesi"

Müze alanındaki yöre mimarisine uygun ahşap Uzungöl evinde klibi çekilen, sanatçıların Karadeniz şivesi ile seslendirdikleri türkünün sözleri şöyle:

"Dursun Ali İnan'ın gezelim müzesini / Ömründen feda etti elli beş senesini / Trabzon Çaykarası denen yer burası / Dağladı yüreğimi geçmişin hatırası / Uzungöl'ün müzesi neslimin hikayesi / Açıldı açılalı ağlatıyor herkesi / Nerede eski nineler, nasır bağlamış eller / Müzeyi gez anlarsın neler çektiler neler / Dünya denen köprüden çok oldu gelen giden / Hiç merak etmedin mi nasıl yaşamış deden."