İstanbul'da mali müşavirin nostalji tutkusu: 1500'den fazla taş plak koleksiyonu
İstanbul'da mali müşavirlik yapan Ayhan Doğan, 25 yıl önce başladığı taş plak, long play ve 45'lik koleksiyonuyla nostalji tutkusunu yaşatıyor. Koleksiyonda usta sanatçıların eserleri bulunuyor.
İstanbul'da mali müşavirlik yapan Ayhan Doğan, nostalji tutkusunu yaşatmak için 25 yıl önce toplamaya başladığı taş plak, long play (uzunçalar) ve 45'liklerden 1500'den fazla parçanın bulunduğu koleksiyon oluşturdu.
Yılın büyük bölümünü eşi Müge Doğan'la yazlığında geçiren 54 yaşındaki Doğan, klasik müziğe olan tutkusunu koleksiyonuyla farklı bir boyuta taşıdı.
Çocukluk hayalini gerçekleştirerek taş plak biriktirmeye 1999'da başlayan, long play ve 45'liklerle koleksiyonunu zenginleştiren Doğan, bunları eşinin 15 yıl önce hediye ettiği gramofonda zaman zaman çalarak, geçmişe yolculuğa çıkıyor.
Koleksiyonda, Münir Nurettin Selçuk, Safiye Ayla, Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Behiye Aksoy gibi usta isimlerin ve bazı yabancı sanatçıların yaklaşık 300'ü taş plak olmak üzere 1500'den fazla eseri bulunuyor.
Ayhan Doğan, AA muhabirine, biriktirdiği plakları gramofonda büyük bir keyifle dinlediğini söyledi.
Gramofonda çalınan taş plakların sesinin günümüz teknolojisindeki pek çok müzikçalardan çok daha güzel olduğunu belirten Doğan, şöyle devam etti:
"Günümüzdeki popüler şarkıları dinlemiyorum. Geçmişin şarkıları beni mutlu ediyor. Müzik dinlemekten böylelikle daha fazla keyif alıyorum. Çünkü en azından o şarkıların anlamları var. Üstelik de insanı geçmişe götürüyorlar. O eski eser, gramofondan yayılan şarkıların içine girilebiliyor ve bir anda dinlediğin şarkının içinde yaşanan aşkları kendine endeksleyebiliyorsun. Mesela ben pek çok şarkıyı eşime atfedip, eşlik ederek dinletiyorum. Long play ve 45'liklerim de var ancak bizim için taş plakların yeri çok farklı. Zira taş plaklardan daha net ses alınıyor. Günümüzden 90-100 yıl öncesinde söylenen şarkıları kalpten okudukları için bir anda o yıllara gidiveriyorsun."
Koleksiyonunu oğluna devredecek
Doğan, gramofonu gelecek kuşaklara aktarıp sevdirebilmeyi amaçladığını dile getirdi.
Koleksiyonunu 23 yaşındaki oğluna miras bırakacağını ifade eden Doğan, "Gençlerin geçmişlerini irdeleyip unutmaması adına taş plakları dinlemesi gerektiğine inanıyorum. Böylelikle de geçmişe saygı duyacaklarını düşünüyorum. Taş plaklardaki sanatçıların var olduklarını görecekler, son derece içten seslendirilen şarkıların sözlerinin ne kadar anlamlı olduğunu anlayacaklardır." dedi.
Müge Doğan da gramofon ve taş plaklarla eşi sayesinde tanıştığını anlattı.
Akşamları eve gelip gramofon çalmanın, sıcak bir kahve eşliğinde taş plak dinlemenin kendisini çok mutlu ettiğini vurgulayan Doğan, şöyle konuştu:
"Gramofon tutkunlarının 'Gramofon baba' ismiyle yakından tanıdığı merhum Mehmet Öztekin'in Kapalıçarşı'daki dükkanından eşime gramofon alıp doğum günü armağanı olarak verdim. Rahmetli çok hoş sohbet bir insandı. Sık sık gider onunla sohbet ederdik. Şu anda eşimle dinliyoruz. Oğlum ise gramofon ve taş plak konusunda benden biraz daha fazla bilgili. Oğlumun plaklara karşı tutkusu çok küçük yaşlarda başladı. Oğlum çok genç olmasına rağmen o eski şarkıcıların isimlerine, söylediği eserlere son derece vakıf. Plakların türünü, tarzını ve kalitesini bile ayırt edebilecek bir noktaya geldi. Babası onu bu yönde çok iyi yetiştirdi."
Doğan, gramofon tutkusuna bazı komşularının da eşlik ettiğini, birlikte taş plak çalarak dinlediklerini sözlerine ekledi.