İnkaya Mağarası'nda 64 Bin Yıllık Atölye Bulundu
Çanakkale'nin İnkaya Mağarası'nda gerçekleştirilen kazılarda, 64 bin yıllık bir atölye keşfedildi. Bu alanda, 24 bin yıl boyunca insanların yaşadığı ve çakmak taşından üretilmiş aletlerin bulunduğu tespit edildi.
64 bin yıllık atölyeyi, 24 bin yıl boyunca insanlar kullanmış
İnkaya Mağarasındaki 64 bin yıllık atölyede, çakmak taşından üretilmiş yontma taş aletleri bulundu
ÇANAKKALE - Çanakkale'nin Çan ilçesine bağlı Bahadırlı köyü sınırları içerisindeki İnkaya Mağarası'nda 2024 yılı kazı çalışmalarında 64 bin yıllık atölyede, 24 bin yıl boyunca insanların yaşadığı ve alanı kullandığı tespit edildi.
İnkaya Mağarası'nda 2017-2020 yılları arasında Troya Müze Müdürlüğü başkanlığında, Prof. Dr. Özer'in bilimsel koordinatörlüğünde uluslararası bir ekiple kazı çalışmaları yapıldı. 2021 yılından itibaren ise kazı İsmail Özer başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Kararlı Kazı statüsüne çevrildi. Bu yılki kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve destekleri, Truva Bakır Maden ve T Design sponsorluğunda toplamda 15 kişilik bir ekiple sürdürülüyor. Bu yılki çalışmalarda Orta Paleolitik Dönemde bölgede yaşamış fosil insanların çakmaktaşı hammadde ve sıcak su kaynakları nedeniyle mağarada uzun süreli ve yoğun bir şekilde ikamet ettikleri anlaşıldı.
İnkaya Mağarasının ana bölümünün batı kısmında devam eden kazı çalışmaları sırasında çakmaktaşı ve bazalttan üretilmiş yongalar, dilgiler, kazıyıcılar, uçlar, çentikli ve dişlemeli aletler, çekirdek ve vurgaç gibi çeşitli buluntuların yapıldığı 64 bin yıllık atölyedeki derinleştirme faaliyetlerine yoğunlaşıldı. 250 santimetreye inilen atölyede 40 bin ile 64 bin yıllık yaşam izleri bulunuyor. Atölyede, çakmak taşından üretilmiş yongalar, dilgiler, kazıyıcılar, uçlar, çentikli aletler, çekirdek ve vurgaç gibi çeşitli buluntular dönem insanlarının günlük ihtiyaçlarında kullanılıyor.
Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Antropoloji Bölümü, Paleoantropoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve İnkaya Mağarası Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Özer, "2024 yılı kazı çalışmalarımız 8 Temmuz'da başladı. Yaklaşık olarak 50'nci güne doğru geliyoruz. Bu seneki çalışmalarımızı 15 kişilik bir ekiple sürdürüyoruz. Kazı çalışmalarımızın yaklaşık bir ay daha arazi sezonu devam edecek, sonrasında laboratuvar kısmına geçeceğiz. İnkaya kazıları bildiğimiz gibi Kültür ve Turizm Bakanlığının izinleri ile Kültür Varlıkları ve Turizm Genel Müdürlüğünün maddi destekleri ile yapılıyor, ben öncelikle onlara çok teşekkür ediyorum. Bu sene Truva Bakır'da bize sponsor oldu. Kendilerine teşekkür ediyorum. Bu sponsorluk da kazı çalışmalarımızın daha hızlı, daha verimli bir şekilde sürdürülmesini yol açacak. İnkaya kazıları, İnkaya mağarasında gerçekleştiriliyor. Mağara alanı yaklaşık 400 metre, 250 metrelik bir alanda yani yaklaşık 100 bin metrekarelik bir alana denk düşüyor. Bu tabi bir paleolitik alan için çok geniş sayılabilecek bir alan, sadece mağaranın içinde değil mağaranın çevresinde de dönem insanlarının yaşadığını görüyoruz. Ana buluntularımız bize dönem olarak Orta Paleolitik dönemi yansıtıyor. Mağara'nın birçok bölümünde farklı tarihlerle karşılaştık. Şu anda mağaranın batı alanındayız. Burası 64 bin ile 40 bin yılları arasında tarihlendiriliyor. Yani 24 bin yıl boyunca insanların burada yaşadığını biliyoruz. Bu sene beşinci sezonumuz. Önceki yıllarda başladığımız kazı çalışmalarında buranın bir atölye alanı olduğunu tespit etmiştik. Bu atölye alanında şu anda 250 santimetreye kadar inmiş olduk. Kazı çalışmasını geçtiğimiz yıl 180 santim de bırakmıştık. Bu sene çok hızlı bir şekilde bir 70 santim daha indik. Ama görebildiğimiz kadarıyla 250 santimin aşağısında da ve ana kayadan parçalar koparıldığını ve işlik alanının devam ettiğini tespit ettik. Yani önümüzdeki yıl muhtemelen 3-3,5 metreye kadar inmeyi bekliyoruz. Biraz yöreden de bahsetmek gerekiyor. Çan bölgesinde 39 tane açık lokalitesi kalitesi tespit etmiştik. İnkaya Mağarası bunun tam merkezinde, bu atölye günlük olarak insanların sadece mağara alanında değil çevredeki bu günübirlik gidip geldikleri alanlarda da avcılık yapabilmesine ya da o alanda herhangi bir bu taş aletleri kullanarak orada bir işte işlev görmesine izin veriyor. Tabii binlerce tas alet buluntusu bu yöredeki insan yerleşiminde sayı olarak çok kalabalık olduğunun da bir kanıtı aslında" dedi.