Sanatçı İbrahim Erkal'a vefasını "Ömrüm" belgeseliyle ölümsüzleştirdi (2)
Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Abdulkadir Atik, hem hemşehrisi olması hem de üniversitedeki öğrencilik yıllarında yaşadığı hatıralarından dolayı vefa duyduğu şarkıcı, söz yazarı, besteci ve oyuncu İbrahim Erkal için "Ömrüm" belgeseli hazırladı.
Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Abdulkadir Atik, hem hemşehrisi olması hem de üniversitedeki öğrencilik yıllarında yaşadığı hatıralarından dolayı vefa duyduğu şarkıcı, söz yazarı, besteci ve oyuncu İbrahim Erkal için "Ömrüm" belgeseli hazırladı.
Üniversitenin Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi de olan Doç. Dr. Atik, çocukluğundan itibaren müzikle yetişen ve Erzurum sevdalısı olan sanatçı İbrahim Erkal'a vefasını göstermek amacıyla sanatçının hayatını konu alan biyografik belgesel yapmaya karar verdi.
Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümünde Atik'in koordinatörlüğünde 7-8 kişilik bir ekiple hazırlanan belgeselin yapımı 1,5 yıl sürdü. Atik, Erkal'ın hayatının her dönemine şahitlik eden insanlarla bire bir görüşerek, kendisinin bilinmeyen yönlerini de belgeselle izleyicilerle buluşturmaya çalıştı.
"Ömrüm" adlı belgeselin galası, yarın Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezindeki 15 Temmuz Milli İrade Salonu'nda gerçekleştirilecek.
Doç. Dr. Atik, gazetecilere yaptığı açıklamada, belgesel çalışmalarına 2019'da başladıklarını söyledi.
Çalışmanın bir fikir, geçmişten gelen bir düşünce olduğunu ve sonradan projeye dönüştüğünü anlatan Atik, "İbrahim Erkal popüler kimliğinin ötesinde büyük bir değer. Hem bir Erzurumlu olarak hem de bireysel olarak ona vefa borcumuzun olduğunu söyleyebilirim." dedi.
"Kendisiyle özel birkaç hatıram var"
Atik, çalışmalarına vefa borcunu ödemek için başladıklarını anlatarak, "Lisans, yüksek lisans ve doktoramı İstanbul'da tamamladım. O dönemde İbrahim Erkal en iyi dönemlerini yaşıyorlardı. O süreçte bana kişisel faydaları ve etkisinin olduğunu söyleyebilirim. Kendisiyle özel birkaç hatıram var. Bireysel olarak ta ona duymuş olduğum o vefa borcunu bu şekilde ödemeye çalıştım." dedi.
Atik, Erkal'ı çok yönlü olarak tanıtmaya çalıştıklarını belirterek, "Belgeselin isminin 'Ömrüm' olması çok manidar ve beni de şaşırtan bir şey. Son albümüydü, son şarkısıydı ve biz de belgesele Ömrüm ismini koymayı uygun gördük. Erkal, kendini bildi bileli müziğe aşık, hep ünlü biri olmanın hayalini kuran biriydi. Bunun için de her türlü engeli göze alan birisi. Belgeselin ismi 'Tutku' ya da 'Canısı' da olabilirdi ama biz çocukluğundan ölümüne kadar süreci anlattığı için 'Ömrüm'ü uygun gördük." diye konuştu.
"Erkal gerçekten dokunduğu her insana faydalı olmaya çalışan birisi"
Erkal'ın müthiş bir müzik tutkusu olduğuna dikkati çeken Atik, şöyle devam etti:
"Hem Erzurumlu hem de Erkal'ı sanat yönüyle seven biri olarak bu işin içine girmeden önce zihnimde popüler bir sanatçıydı. Fakat işin derinliklerine indiğimizde şunu gördük ki Erkal o popüler yüzünün dışında çok üretken bir insan. Bilinen, seslendirilen ve kayıt altına alınmış 300'ün üzerinde eser var. Bu bizi şaşırtan bilgilerden bir tanesi. Ayrıca Erkal'ın derin boyutlarda yardımsever yönü var. Şunu gördük ki Erkal gerçekten dokunduğu her insana faydalı olmaya çalışan birisi. Onun halkla kurduğu sinerji karakteristik yapısını az da olsa anlatabiliyor. Efendiliğiyle, alçak gönüllülüğüyle, dürüstlüğüyle tanınmış bir insan ama biz şunu gördük ki düşündüğümüzden çok daha alçakgönüllü, yardımsever ve topluma yakın birisi."
Atik, İbrahim Erkal'ı anlatmanın kolay olmadığını söyleyerek, "Akademisyen olarak çok şey yapmaya çalışıyoruz ama en fazla keyif aldığım ve beni en fazla geliştiren çalışmalardan bir tanesi bu belgesel oldu." diye konuştu.