Eşiyle birlikte yazdıkları filmle Altın Portakal'da yarışıyorlar
BU yıl 58'incisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde ulusal kategoride yarışan 10 eserden biri olan 'Okul Tıraşı' filminin ekibi, söyleşide izleyiciyle buluştu.
BU yıl 58'incisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde ulusal kategoride yarışan 10 eserden biri olan 'Okul Tıraşı' filminin ekibi, söyleşide izleyiciyle buluştu. Filmi eşi Gülistan Acet ile birlite yazdıklarını belirten yönetmen Ferit Karahan, "Akşam ben başlıyordum senaryoyu yazmaya, sabaha kadar yazıyor ve uyuyordum. Sonra Gülistan benim kaldığım yerden devam ediyordu. Senaryo böyle 6 günde bitti" dedi.
Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde ulusal kategoride yarışan Ferit Karahan'ın 'Okul Tıraşı' filmi, dün akşam 'Yıldızların Altında 1' sahnesinde seyirciyle buluştu. 50'nci Altın Portakal Film Festivali'nde 'Cennetten Kovulmak' filmiyle 'En İyi Film' ödülünü kazanan yönetmen Karahan'ın filmine sanatseverler ilgi gösterdi. Karahan, filmde, şehirden uzak, baskı ve disiplinle yönetilen bir yatılı erkek okulunda okuyan Yusuf'un, hastalanan arkadaşı Memo'nun hastaneye kaldırılması için çaba harcamasını, ancak okul idaresini ve öğretmenlerini bir türlü ikna edemeyişini konu alıyor. Filmin ilk versiyonunu 2009'da yazmaya başladıklarını söyleyen yönetmen Ferit Karahan, "Ben 90'larda yatılı okulda okudum. Oraya dair bir hikayeyi anlatmak istiyordum. Sonra 2012'de Gülistan'la birlikte bir çalışma daha gerçekleştirdik. O dönem öğretmenlerle, okulla mesafemi ayarlayamıyordum. Çünkü yatılı okula dair her şeyden nefret ediyordum. Çok travmatik geçmişti benim için. 2014'te tekrar yazmaya başladık ama ben çok içine giremedim. Gülistan tek başına yazmaya başladı. Komedi gibi bir tür çıktı ortaya ama onu da çok beğenmedik" dedi.
'HİÇBİR OYUNCUYLA PROVA YAPMADIM, SETTE ÇALIŞTIK'Çocuklarla çalışmanın zor olduğunu belirten Karahan, "1-2 çocukla çalışmak zorken 500'üyle çalışma bizi yordu. Akşam ben başlıyordum senaryoyu yazmaya, sabaha kadar yazıyor ve uyuyordum. Sonra Gülistan benim kaldığım yerden devam ediyordu. Senaryo böyle 6 günde bitti. Dizilerimizin çocuklar üzerinde yarattığı olumsuz etkiler var. Çocuklar mafyatik veya plazadan çıkmış yakışıklı adam rolünü oynamaya çok alışık. Bunu kırmam gerektiğini düşünüyordum. Bu yüzden özellikle aksanlarına müdahale etmedim, aksine doğallaştırmaya çalıştım. Hiçbir oyuncuyla prova yapmadım hepsiyle sette çalıştık" diye konuştu.'PROJEYE DIŞARIDAN BAKABİLDİM'Filmin senaristlerinden Gülistan Acet, yönetmen Karahan'ın aksine projeye biraz daha dışarıdan bakabildiğini söyleyerek, "Ferit 2009'da yazmaya başladıktan sonra öğretmenleri, arkadaşları, ailesiyle yaşadığı o kırgınlığı, kızgınlığı hızlı bir şekilde üstünden atamayınca filmden elini ayağını çekti ve ben devam ettim. Ben projeye biraz daha dışardan bakabildim. Bu bir anı filmi olabilecekken ben biraz daha klasik dramaya uygun kodlarla çalıştım. Komedi dozunu artırdım. Bizim istediğimiz şeye ulaşmamış olsa da en azından Ferit'i kişisel durumdan biraz uzaklaştırdı. Türkiye'deki insanlar bu kodları biliyor. O bölgede, okullarda neler yaşanıyor durumunu çok iyi biliyorlar ama dışarıdaki seyirci için çok yeni bir şeydi" dedi.Filmi ilk defa izlediği için çok mutlu olduğunu söyleyen çocuk oyuncu Samet Yıldız, "Biraz heyecanlıydım, çünkü filmimi ilk defa izleyip kendimi ilk defa orada görecektim. Aslında sürprizleri merak etmiyordum çünkü hepsini biliyordum. Filmin sonunda çok mutluydum. Biraz üzüldüm sonlarında, çünkü kendimi biraz suçlu hissettim" diye konuştu.