58. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "Bembeyaz" filminin söyleşisi yapıldı

Bu yıl 58'incisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında gösterimi gerçekleştirilen "Bembeyaz" filminin söyleşisi yapıldı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen festival, film gösterimi, söyleşi ve oturumlarla devam ediyor.

Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması kapsamında dün gösterimi yapılan "Bembeyaz" filminin yönetmeni, yapım ekibi ve oyuncuları, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) yanında bulunan Balerin Cafe'de izleyicilerin sorularını cevapladı.

Filmin senaryo yazarı ve yönetmeni Necip Çağhan Özdemir, senaryoyu 2018 yılının sonunda, çekimlerini de 2019'un başlarında bitirdiğini söyledi.

Zorlu ama kendilerini mutlu eden bir süreç yaşadıklarını dile getiren Özdemir, "Sinemada hikaye anlatmaya çalışan insanlarız. 20 yaşımdan bu yana senaryolar, hikayeler yazıyorum. Bu süreçte insanın okuduğu kitaplar, izlediği filmler, dünyaya ve insana bakış açısını şekillendiriyor. Ben de daha çok insanın derinliklerini inceleyen, insanın içerisinde derin çatışmalar bulan hikayeleri daha da sevdiğimi fark ettim." diye konuştu.

Filminde bir şeyler anlatmaktan çok bir şeyleri sorgulamayı tercih ettiğini belirten Özdemir, "Değerlerine sahip çıkan, çok bağlı görülen insanların şartlar değiştiğinde değerlerine sahip çıkabilmek için ne tür mücadeleler verdiğini, hangi kavramlara sığınmak zorunda kaldığını ortaya çıkarmak istedim." ifadelerini kullandı.

Filmin yapımına katkıda bulunan ağabeyi Ahmet Berk Özdemir'e de teşekkür eden Necip Çağhan Özdemir, yapımcıları, oyuncuları, kameramanlarıyla güzel bir ekip olduklarını söyledi.

Filmin yapımcılarından Mustafa Karadeniz de senaryoyu ilk okuduğunda çok etkilendiğini ve ertesi gün çekimlere başladıklarını belirtti.

Söyleşiye oyuncular Kubilay Tunçer, Esra Ergün, Harika Uygur, Kamer Çelenk, Baran Doğan ile sanat yönetmeni Osman Özcan da katıldı.

Filmin konusu

Film, dindar babasıyla ABD Konsolosluğunun karşısında bir fotoğraf dükkanı işleten iyi bir evlat, iyi bir baba ve iyi bir koca gibi görünen Vural'ın, geçimini evlere temizliğe giderek sağlayan ve ABD'ye gidip yeni bir hayat kurmayı hayal eden Sonay ile kurduğu ilişkiyi konu alıyor.