Gök, Kubbe/boşluk" Sergisi Sanatseverlerle Buluştu

Fotoğraf sanatçısı Kamil Fırat'ın "Gök, Kubbe/Boşluk" sergisi İstanbullu sanatseverlerle buluştu.

İstanbul Sit Alanları Yönetimi Başkanlığı ev sahipliğinde, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesince (MSGSÜ), İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), KİPTAŞ, Mimar Sinan Vakfı desteğiyle, UNESCO Dışişleri Başkanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğiyle gerçekleştirilen UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. Toplantısı dolayısıyla düzenlenen sergi, Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi'nde açıldı.

Sergi açılışında konuşan KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım, Mimar Sinan'ın mimarlık ve kültür tarihinin en önemli isimlerinden biri olduğunu belirterek, "Dünya mirasına birçok eser bırakmış ender mimarlardandır. Eserleri sadece mimari anlamda karşılık görmez, 700 yıllık bir anıtsal varlık olarak Osmanlı Devleti'nin sosyal ve ekonomik tarzını yansıtır." dedi.

Yıldırım, KİPTAŞ olarak tüm insanlığın kültürel mirasının gelecek kuşaklara aktarılması konusunda sorumluluklarının bilincinde olduklarını vurgulayarak, Mimar Sinan'ın İstanbul'da bulunan Süleymaniye eserinin ve kültürel miras mekanlarının restorasyonlarına özel önem verdiklerini dile getirdi.

MSGSÜ Rektörü Prof. Dr. Yalçın Karayağız ise, "Kültür ve sanat tarihimizin en büyük simgesi, 'cihan padişahı' Kanuni Sultan Süleyman'ın gözdesi, mühendislerin göz bebeği, çağının büyük ustası, evrensel büyük bir değerdir Mimar Sinan." diye konuştu.

Mimar Sinan'ın vefatında mezar taşına "Geçti bu demde cihandan pir-i mimaran sinan" sözünün yazılmasını vasiyet ettiğini hatırlatan Karayağız, mimarın bilgisinin yanı sıra tevazu sahibi de olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Evrensel değerlerin üstüne çıkan bir kişiliği olan Mimar Sinan'ın özelliklerinden hiçbir şey kaybetmeyen ve bugün hala yolumuzu aydınlatan camileri bugün hala zamana meydan okumakta, dimdik ayakta durmaktadır. Toplum olarak Sinan'a çok şeyler borçluyuz ve bu ağır borcu ödeyebilmek için en azından ona layık olmalıyız."

İBB Başkan Vekili Ahmet Selamet ise, Mimar Sinan'ın tüm zamanların en önemli mimarlarından ve dehalarından biri olduğu yorumunu yaparak, şunları söyledi:

"Sinan, klasik Osmanlı mimarisini dahiyane bir şekilde biçimlendirmiş, eserleri sadece 16. yüzyıla değil, tüm zamanlara imzasını atmış bir dehadır. Hastaneler, köprüler, yollar, camiler inşa etmiş ve ettirmiş, yaptığı eserleri yalnızca Osmanlı'ya değil, tüm insanlığa hediye etmiştir. Sinan sadece bir mimar değil, aynı zamanda kendisinden sonra muazzam eserler yapan çıraklar da yetiştirmiş bir kalfa, eğitimcidir. Bu sergi de Sinan'ın bütün dünyada tanınırlığını arttırmak açısından çok önemlidir, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum."

Dünya Miras Komitesi Dönem Başkanı, Büyükelçi Lale Ülker ise, sergiyi düzenleyen kurumlara teşekkür ederek, şu ifadeleri kullandı:

"Kültürel mirasların ele alındığı UNESCO toplantısı sırasında böyle bir sergi düzenlenmiş olmasının ayrı bir anlamı var. Mimar Sinan yarattığı eserlerle sadece ülkemize değil tüm insanlığa çok kıymetli bir kültür mirası bırakmıştır. Çağının ötesinde bir mimar olan Sinan, simge eserleriyle estetik alanında bir standart belirlemiş ve estetik çıtayı yükseltmiştir. Burada da, Mimar Sinan'ı Kamil Fırat'ın objektifinden yeniden bu sergi vasıtasıyla keşfetmiş olacağız."

Açılışta AA muhabirine açıklamada bulunan fotoğraf sanatçısı Fırat ise, Mimar Sinan'ın anılarında camilerin yapım süreçlerinden bahsettiğine vurgu yaparak, "Aynı zamanda bu üç eseri bugün bir deha olarak kabul edilmesinin temel nedeni. Dolayısıyla, ben de onun Selimiye, Süleymaniye ve Şehzade temel eserleri üzerine yeni bir okuma yapmaya çalıştım."

Fırat, fotoğraflarda farklı bir teknik kullanmadığını ifade ederek, fotoğrafları çekerken bir fotoğraf sanatçısı olarak yorum yapmak yerine, Mimar Sinan'ın eserleri hakkındaki düşüncesinin üzerinden yapılandırarak, aktarıcı olmaya çalıştığını dile getirdi.

"Mimar Sinan camilerinde birlik kavramını, boşlukla hissettirmeye çalışmış"

Mimar Sinan'ın Şehzade, Selimiye ve Süleymaniye camilerinde bir boşluk inşa ettiği yorumunu yapan Fırat, şöyle konuştu:

"Sergide, o boşluğu hissettirmek, doluluk üzerinden boşluğu anlatmak ya da bizatihi boşluğun kendisini göstermek gibi bir niyetle yola çıktım. Boşluk dediğim şey bir aura. Batı kültüründe bir kiliseye girdiğinizde size cenneti tasvir ederler fakat İslam'da bir şeyi çok tasvir ve işaret etmek yoktur. Camilerde sizin bir şey hissetmeniz lazım. O hissettirilen şey de birlik kavramı üzerindendir ve birliğin de ancak boşlukla anlatılabileceğini düşünüyorum. İnsanı sarar, fiziki bir şeyin ötesinde bir şeydir bu ve Mimar Sinan'ın da mimarisinde bunu yapmaya çalıştığını hissediyorum."

Fırat, sergiyi UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. Toplantısı dolayısıyla özel olarak çalıştığı bilgisini vererek, çekimlerin yaklaşık 3 ay sürdüğünü söyledi.

Sergi, 30 Temmuz'a kadar görülebilecek.