Emektar yorgan ustaları zamana direniyor
Giresun'da unutulmaya yüz tutan el işlemesi yorgancılığı yaşatmaya çalışan ustalar, azalan talebe rağmen mesleklerinden vazgeçmiyor.
Giresun'da unutulmaya yüz tutan el işlemesi yorgancılığı yaşatmaya çalışan ustalar, azalan talebe rağmen mesleklerinden vazgeçmiyor.
Çocuk yaşlarda öğrendikleri yorgancılığa yıllarını veren üç usta, mesleklerini Tirebolu ilçesindeki dükkanlarında devam ettiriyor.
Ustalar, incelik isteyen el işlemesi yorganları geçmişten bugünlere taşıyor.
Yaklaşık 50 yıldır mesleğini sürdüren 65 yaşındaki Muhammet Şişman, AA muhabirine, okula devam edemeyince ağabeyinin yanında yorgancılığı öğrendiğini söyledi.
İstanbul, Trabzon, Samsun ve Giresun'da yorgancılık yaptığını dile getiren Şişman, yaptığı işin geçmiş yıllarda gözde bir meslek olduğunu anlattı.
Şişman, geçmişte gelinlerin çeyizlerinde desenli yorganların mutlaka yer aldığını ifade ederek, "Çeyizde en azından üç tane desenli yorgan oluyordu, şimdi bir tane bile olmuyor. Bu güzelim zanaatımız böyle bir duruma geldiği için üzülüyorum. İnşallah devam eder diye ümit ediyorum." dedi.
Çevresindeki gençlere yorgancılığı öğretme teklifinde bulunduğunu ancak kimsenin kabul etmediğini dile getiren Şişman, el işçiliği gerektiren yorgancılık zanaatının kıymetinin bilinmediğini ifade etti.
Şişman, yorgan yapımının inceliklerini şöyle anlattı:
"Lale, karanfil, papatya, tavus kuşu, yarım dünya, yarım ay, güneş gibi birçok model var ama bunları günümüzde bilen çok yok. Ninelerimiz bilir, 60'lı, 70'li yaşlarda olanlar bilir. Koza pamuğu kullanırdık, şimdilerde yün kullanılıyor. Sağlığım yerinde olduğu sürece bir veya iki yıl daha devam ettiririm, seviyorum mesleğimi. Bu mesleği yapmaktan keyif alıyorum, bu bir zanaat, zevkli bir meslek. Eskiden daha çok kişi çalışırdık, iş yaparken muhabbetlerimiz iyi olurdu, şimdi işimiz çok olsa bile usta bulma şansımız yok."
Tanınan bir usta olduğunu belirten Şişman, "Bir arkadaşım şampiyonluk yorganı siparişi verdi. Şu anda elimde bir Trabzonspor yorganı var, onu yapıyorum. Ortaya logoyu yaptım, yorganın yarısı bordo, yarısı mavi. Yorganın ortasındaki Trabzonspor'un logosunu özenle işledim." diye konuştu.
Şişman, yorgancılık mesleğinin gelecekte tamamen kaybolmaması için kurs açılmasını istediğini sözlerine ekledi.
"Desenli saten yorgana talep 4-5 yıldır çok az"
İlçede 46 yıldır mesleğini sürdüren 62 yaşındaki Aydın Hellaç da saten yorgana talebin çok azaldığını söyledi.
Hellaç, "Bizden sonrası yok, çırak yetişmiyor. Bu meslek artık bitti gibi bir şey. Eskiden bu meslek güllük gülistanlıktı. Bu meslek neden bitti? Ben bile anlamadım." dedi.
Mesleğe çocuk yaşlarda başladığını anlatan Hellaç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Desenli yorgan yapmak istiyorsan çıraklıktan başlayacaksın, yün yorgan yapacaksan istediğin yaştan başla. Bizde parmak önemli, iğneyi atıp çıkarmak önemli. Yorgan, işçilik isteyen bir şey. Yorganın üstündeki desen neyse altı da aynıdır. Bu desenlerin düzgün çıkması lazım. Desenli saten yorgana talep 4-5 yıldır çok az."
"Eskiden bir yorgancı 3-4 kalfa çalıştırıyordu, şimdi yok"
İlçedeki yorgan ustalarından 45 yaşındaki Ali Kılıç da 25 yıldır yorgancılık yaptığını, fabrikasyon ürünlerin çıkmasıyla mesleğe ilginin azaldığını söyledi.
Yorgancılığın ince işçilik gerektirdiğinin altını çizen Kılıç, şunları kaydetti:
"Saten desenli yorganın en basit modellisi 1,5 günde yapılıyor, model değiştikçe 3-4 güne kadar bu süre uzuyor. Şu an zaten çok yapan da kalmadı. Eskiden bir yorgancı 3-4 kalfa çalıştırıyordu, şimdi yok. Önceden bizde yün yorgan olmazdı, şimdi yün yorgan işine yoğunlaştık. Yatak üstü, kanepe üstü yorgan dikiyoruz."
Kılıç, yeni yorgancıların yetişmediğine işaret ederek, birçok yorgancının mesleğini bırakarak perdeciliğe başladığını sözlerine ekledi.