Genç Yazarlar Kurultayı
Yazar Necip Tosun, hem iyi bir bürokrat hem de iyi bir yazar olunamayacağını belirterek, "Sanatla uğraşıyorsak yan dallarla uğraşmamamız gerekir. Yazarlık öncelikli hedefimiz olmalıdır.
Yazar Necip Tosun, hem iyi bir bürokrat hem de iyi bir yazar olunamayacağını belirterek, "Sanatla uğraşıyorsak yan dallarla uğraşmamamız gerekir. Yazarlık öncelikli hedefimiz olmalıdır." dedi.
Tosun, Türkiye Yazarlar Birliği'nce (TYB) Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Projeleri'nin desteğiyle Kızılcahamam Çam Otel'de düzenlenen "Genç Yazarlar Kurultayı" kapsamında genç yazarlarla bir araya geldi.
Hem iyi bir bürokrat hem de iyi bir yazar olmanın mümkün olmadığını aktaran Tosun, sözlerine şöyle devam etti:
"Memduh Şevket Esendal, milletvekilliği yapmıştır. Uzun süre siyasetle uğraşmıştır. Esendal, bir taraftan da kısa hikayeler yazmıştır. Ömrünün sonuna doğru tamamen edebiyata dönmüştür. 'Benim ülkeye yaptığım en büyük hizmet, yazdığım 10-15 hikayedir' diyerek yazı dışı hayatını üzülerek anmıştır. Samet Ağaoğlu, Demokrat Parti döneminde milletvekilliği yapmış çok önemli bir kişi. Çok önemli bir yazar olmasına rağmen siyasi bir duruş sergilemiş. O da 'Hayatıma dönüp bakıyorum, keşke sanat ve edebiyatla geçen bir hayatım olsaymış' diyor. Bu iki örnek bizler için çok önemli. Sanatla uğraşıyorsak yan dallarla uğraşmamamız gerekir. Yazarlık öncelikli hedefimiz olmalıdır. Yazarlar, edebiyatı bir hobi olarak yapamaz. Yazar yalıtılmış, yalnız, hayatını ertelemiş kişidir. Yazarlık sizden hayatınızı talep eder. Büyük yazarların tümü bu adanmışlığa 'evet' demişlerdir."
Genç yazarlara, yazdıkları edebiyat türünün dışına kaymamalarını tavsiye eden Tosun, "Kendi alanınızda kendinizi yetiştirin. Genç yazarın benim gördüğüm en büyük eksiği; öncü birikimleri bilmemesi. Bu birikimleri okumadan yeni ürünler ortaya koymak zor. Kendi türünün önemli yazarlarını okumak gerekiyor. Yazar disiplinli okuma yapan kişidir." diye konuştu.
"Edebiyat ortamları, yazarı edebiyatın içerisinde tutar"
Tosun, dergilerin ziyaret edilmesi gereken bir edebiyat ortamı olduğuna değinerek, şunları söyledi:
"Yazar, hedefleri olan ve bu hedeflerin altını dolduran kişidir. Biz öyküyle uğraşan arkadaş grubuyduk. Ömer Lekesiz, Cemal Şakar ve Ramazan Dikmen'le bu anlamda bir araya gelirdik. Önümüzde öykü üzerine yazılmış kılavuz yoktu. Her oturduğumuzda dergi çıkarıyorduk. Yazarlığımızı ortaya koymanın yolunun dergilerden geçtiğini düşünmüşüz o zamanlar. Dergiler kapanır ama yazı kalır. Yazı, dergilerden daha önemlidir. Genç yazarlar edebiyat ortamı içerisinde bulunmalıdır. O ortamda yer olmazsa farklı yerlere yönelim olur. Edebiyat ortamları, yazarı edebiyatın içerisinde tutar."
"Dergiler yazarların sınandığı yerlerdir"
Genç yazarların yazarlığa ara vermeden sürekli çalışması gerektiğini söyleyen Tosun, "Edebiyat dergileri, yazar yetiştiren okullardır. Dergiler, genç işidir. Çünkü günümüzde bir yazar sadece bir şiir dosyası hazırlayıp, yayın evine gidiyor. Oysa dergiler yazarların sınandığı yerlerdir. Büyük edebiyat dergilerinde kabul görmeden fanzinler yanlış yönlendirebilir. Edebiyat dergilerinin çok fonksiyonel olduğunu düşünüyorum ama handikapları da var." ifadelerini kullandı.
Günlüklerin yazarların hayatlarına dair bilgi edinmede önemli bir kaynak olduğunu belirten Tosun, şunları söyledi:
"Birileri, 'Putları yıkabilirim' diyorsa ve hala enerjisi varsa biz buna 'genç' diyoruz. Genç yaşlı yazar ayrımı yapmak doğru değil. Genç bir yazar olgunlaşmış eserler verebilir veya yaşlı bir yazar genç eserler üretebilir. İsmet Özel, heyecanıyla, arzuladıklarıyla genç yazar portresi çizer. Bu biraz ruh işidir. Yazarlık, istikrardır. TYB yıllığında 30 yıldır yazıyorum. Bu benim gelişmem için bir hayli önemliydi."