Gaziantep'in Bakırcılık Mesleği Yok Olma Tehlikesiyle Karşılaşıyor

Gaziantep'in Bakırcılık Mesleği Yok Olma Tehlikesiyle Karşılaşıyor
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Gaziantep Bakırcılar Çarşısı'nda 43 yıldır bakır işleyen Mesut Keklik, yeni eleman bulamama ve gençlerin el sanatlarına ilgi göstermemesi nedeniyle bakırcılığın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Çırak yetişmemesi ve fabrikasyon üretime yönelişin mesleğin geleceğini tehdit ettiğini vurguladı.

Gaziantep'in asırlık mesleği bakırcılık yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

GAZİANTEP - Gaziantep Bakırcılar Çarşısı'nda 43 yıldır bakır işleyen Mesut Keklik, gelişen teknoloji ve çalışacak yeni eleman bulamama sıkıntısı nedeniyle mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Gaziantep'in tarihi Bakırcılar Çarşısı'nda 43 yıldır el işçiliğiyle üretim yapan 53 yaşındaki usta Mesut Keklik, gelişen teknoloji ve çalışacak yeni eleman bulamama sıkıntısı nedeniyle mesleğin geleceğinden endişe ettiklerini söyledi.

Gaziantep Bakırcılar Çarşısı'nda 43 yıldır bakır işleyen Mesut Keklik, gençlerin el sanatlarına ilgisiz olduğunu belirterek, "Yeni yetişen kimse yok, eleman bulamıyoruz. Mecburen fabrikasyon üretime yöneliyoruz" diyerek mesleğin giderek yok olduğunu vurguladı. Küçük yaşta ağabeyini çalışırken görüp bu mesleğe adım atan Keklik, bakırcılığa olan sevgisini hiç kaybetmediğini söyledi. Keklik, günümüzde çırak yetişmediğini ve bu durumun gelecekte el işçiliğinin tamamen ortadan kalkmasına neden olabileceğini belirtti. Tarihi ve kültürel mirasın önemli bir parçası olan bakırcılık mesleğinin geleceği, gençlerin bu alana yönlendirmesiyle mümkün olacağını söyledi.

"İnsan, hayatını adadığı işin yavaş yavaş yok olduğunu gördüğünde elbette üzülür"

Mesleğin yok olmasından korktuğunu söyleyen usta Keklik, "Çocukken abimle birlikte işe gitmeye başladım. Onu çalışırken gördüğümde, 'Ben de gitmek istiyorum, ben de çalışmak istiyorum' diyerek başladım bu mesleğe. Mesleğimi seviyorum, severek yapıyorum. Ama üzülüyorum çünkü yeni yetişen kimse yok, gençler bu işe ilgi göstermiyor. Eleman yetişmediği için de mecburen fabrikasyon üretime yönelmek zorunda kalıyoruz. Eskiden el işçiliği çok daha yaygındı, şimdi ise fabrikasyon ürünlerle karışık olarak satılıyor. El işçiliğine direnmeye çalışıyoruz ama bu giderek zorlaşıyor. Sonuçta mesleğimizin bitmekte olduğunu görmek üzücü. İnsan, hayatını adadığı işin yavaş yavaş yok olduğunu gördüğünde elbette üzülür. Oğlumu bu mesleğe ben yetiştirdim, işi biliyor. Büyük oğlum da mesleğin tüm inceliklerini öğrendi, isterse gelip çalışabilir. Ama dışarıdan gelen birinin bu işi öğrenmesi zaman alır. En baştan, temel çizgilerinden başlayarak eğitim alması gerekir ve tam anlamıyla yetişmesi en az bir, bir buçuk yıl sürer" dedi.

"Gözünün önünde büyüttüğün, emek verdiğin bir şeyin eriyip gittiğini görmek acı verici"

Gençlerin mesleğe ilgi duymadığını belirten usta Keklik, "Şu an bir çırağım var, okuluna devam ederken burada da yavaş yavaş öğreniyor. Fakat gençlerin bu mesleğe ilgisiz olması düşündürücü. Gözünün önünde büyüttüğün, emek verdiğin bir şeyin eriyip gittiğini görmek acı verici. Aslında meslek liselerinde bu tür el sanatları için de kurslar açılmalı. Elektrikçi, elektronikçi nasıl yetiştiriliyorsa, tornacı gibi meslekler için de eğitim verilerek bu alan desteklenmeli. Uygulamalı eğitimlerle gençler teşvik edilmeli, böylece mesleğin devamlılığı sağlanmalı" diye konuştu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / FATMA ALTINBAŞ - Kültür Sanat
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title