Fuarda Bize Uygulanan Bir Ambargo Var"
Hacamat Mizah Dergisi Yayın Yönetmeni Faruk Günindi, bu yılki teması "Mizah: Hayata Gülümseyerek Bakmak" olan kitap fuarına ilişkin, "Bu yıl TÜYAP Kitap Fuarı'nda yine okurlarımızla buluşamayacağız. Geçen yıl, ondan önceki yıl, ondan da önceki yılda olduğu gibi. Hafif bir ifadeyle, fuarda bize uygulanan bir ambargo var" dedi.
SALİHA ÖZDEMİR - Hacamat Mizah Dergisi Yayın Yönetmeni Faruk Günindi, bu yılki teması "Mizah: Hayata Gülümseyerek Bakmak" olan kitap fuarına ilişkin, "Bu yıl TÜYAP Kitap Fuarı'nda yine okurlarımızla buluşamayacağız. Geçen yıl, ondan önceki yıl, ondan da önceki yılda olduğu gibi. Hafif bir ifadeyle, fuarda bize uygulanan bir ambargo var" dedi.
TÜYAP ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle gerçekleştirilen "34. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı"na ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Günindi, "Her hafta yayın yapıyoruz. 9 yılda olgunlaşmış, mayası tutmuş bir ekibimiz var. Onlardan çıkmış CF Dergisi, Hacamat Mizah Dergisi ve Cafcaf Mizah Dergisi var. Bu ülkede iki mizah kanalı var. Biri, sol tandanslı, kendine muhalif diyen, kendi ahlaki çerçevesi çok geniş bir kanal. Biri de biziz, buradayız ve varız" ifadelerini kullandı.
Faruk Günindi, toplumun manevi değerlerine hassas davranarak mizah yaptıklarını ve her hafta onbinlerce dergi bastıklarını kaydederek, "Bütün derdimiz yaptığımız işi okuyucuyla buluşturmak. Fuarlarda da okuyucuyla doğrudan temaslar var. Hep iki boyutlu, dergide sadece işlerini gördüğü, yüzlerini görmediği insanları, bir kişi olarak tanımak istiyor okuyucu. Fuarlar da bunu sağlamanın en iyi yolu" diye konuştu.
Günindi: "Yine okurlarımızla buluşamayacağız"
Hacamat, CF, Cafcaf dergilerinin fuarda bu yıl yer almayacağını vurgulayan Günindi, "Bu yıl TÜYAP'ta yine okurlarımızla buluşamayacağız. Geçen yıl, ondan önceki yıl, ondan da önceki yılda olduğu gibi. Hafif bir ifadeyle, fuarda bize uygulanan bir ambargo var. Bu kültürel bir ambargo. Hatta belki şöyle de denilebilir, ambargo olması için birinin tanımlanmış, görülmüş olması lazım. Sen varsın ama ben sana ulaşımı engelliyorum demesi lazım. Bizdeki durum biraz ambargo da değil. Tam anlamıyla daha da fazlası, görmezlikten gelmek, böyle bir şey yokmuş gibi davranmak" ifadelerini kullandı.
Faruk Günindi, bu sene fuara başvurduklarında şaşkınlığa uğradıklarını aktararak, şunları kaydetti:
"Fakat bu sene ilginç bir şey oldu. Mesela biraz oyalanmaya alışıktık. Bize de eğlenceli geliyordu, bu yıl acaba nasıl bir cevap verilecek diye. Bu yıl çok hızlılardı, refleks geliştirip bağışıklık kazanmışlardı. Maili attık, 8 dakika sonra cevap geldi. 'Üzgünüz, yeni bir yayınevine yerimiz yok. Yeni yer de açılmayacak' denildi. Bir fuar, yer dolmuş falan da değil. 'Önceki yıldan mevcut yayınevlerine ulaşıyoruz diyorlar'. Demek ki hala ulaşıp sorma aşamasındalar ama bize 'yeni bir yayınevine yerimiz yok' diyorlar."
Türkiye'de dört tane mizah dergisi olduğunun altını çizen Günindi, "Hatta üçü aynı kapakla çıkıyor. Fakat fuar, temaya uygun bütün dergileri toparlaması gerekirken, bize yine aynı refleksle cevap verdi" dedi.
Günindi, gelecek sene de fuara başvuracaklarını belirterek, "Bizde inat yok. Mizahı da inadına yapmıyoruz. Sabır ve sebatla yapıyoruz. Yolumuzda devam edeceğiz. Seneye fuar teması 'hayvancılık' olursa, o zaman biz, yayıncılık şirketi adımıza hayvancılığı da ekleyip bir de öyle deneyeceğiz. Belki oradan tuttururuz" diye konuştu.
Altay: "Bu yapılan tek kelimeyle tekelciliktir"
Mizah Derneği Genel Sekreteri Ahmet Altay da "Arkadaşlar böyle bir şeyden bahsettikleri zaman inanamadım. Hele ki bu yılki temanın 'mizah' olduğunu ve mizah dergilerine yer verilmediğini duyunca şok oldum. Düşünülmeyecek bir durumdan bahsediyoruz" dedi.
Fuarların bir seçicilik değil, çeşitlilik merkezi olması gerektiğinin altını çizen Altay, şu bilgileri verdi:
"Fuar, bu işi yapan, yayıncılık sektöründe olan, kitap çıkaran, kültür işleri yapan insanların bir araya gelmesi ve okuyucuyla buluşmasıdır. Hedefi, gayesi budur. Fuarlar toplum tarafından kabul görmüş yayınları kucaklayıcı olmalı. Okuyucusuyla arasına set çekmemeli. Hele ki TÜYAP dediğimiz, Türkiye'nin en büyük kitap fuarı adını taşıyan bir oluşumun, yüzde yüz böyle hareket etmesi gerekir. Eskiden şöyle bir söz vardı, 'Burası muz cumhuriyeti mi?'. Fuar, muz cumhuriyeti mi gerçekten? Bu uygulamalar, bize kültür alanımızın oraya doğru gittiğini gösteriyor. Bu yapılan tek kelimeyle tekelciliktir. Son derece antidemokratik bir uygulama."
Kitap fuarı, 7-15 Kasım tarihleri arasında ziyarete açık olacak. Fuar kapsamında, bu yılın onur konuğu karikatürist Tan Oral'ın da katılımıyla birçok panel ve etkinlik düzenlenecek.