Fetö Bir Kanser Gibi Türkiye'nin Bünyesini Sarmıştı"
Yazar Sadık Yalsızuçanlar, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kutsal değerleri istismar ettiğini ve bir kanser gibi, askeriyeden emniyete, istihbarattan bütün stratejik kurumlara kadar Türkiye'nin bünyesini sinsi bir şekilde sardığını belirterek, "Bu yapıyı temizlemek zaman, özen ve...
Yazar Sadık Yalsızuçanlar, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kutsal değerleri istismar ettiğini ve bir kanser gibi, askeriyeden emniyete, istihbarattan bütün stratejik kurumlara kadar Türkiye'nin bünyesini sinsi bir şekilde sardığını belirterek, "Bu yapıyı temizlemek zaman, özen ve enerji gerektiriyordu. Emperyalistlerin yerli iş birlikçisi bu hain ve kirli yapı artık deşifre oldu." dedi.
"Cam ve Elmas", "Varlığın Evi", "Gerçeği İnciten Papağan", "Tasavvuf Risalesi" ve "Vefa Apartmanı" gibi birçok eseri okuyucuyla buluşturan Yalsızuçanlar, üzerinden bir yıl geçen FETÖ'nün darbe girişimini değerlendirdi.
Yalsızuçanlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'un, haçlı-siyonist ittifakının Türkiye ekseninde aslında Müslümanlara karşı yaptığı büyük bir işgal girişimi olduğunu söyledi.
Müslüman halkların bilinçlenip emperyalizmin zulümlerine karşı bir araya geldiğine işaret eden Yalsızuçanlar, "Askeri, siyasi, kültürel, bilhassa ekonomik alanda ciddi anlamda birlik ve dayanışma ruhu oluştu. Türkiye, bir pratiğe dönüşen bu durumun tam merkezinde yer alıyor. Maalesef Türkiye'de de 100-150 yıldır emperyalizmin halkımızın başına bela ettiği bazı kirli yapılar ve oyunlar söz konusuydu. Bunların en sinsi ve kirli olanı da FETÖ'dür." diye konuştu.
Yalsızuçanlar, FETÖ'nün kutsal değerleri istismar ettiğinin altını çizerek, "FETÖ, bir kanser gibi, askeriyeden emniyete, istihbarattan bütün stratejik kurumlara kadar Türkiye'nin bünyesini sinsi bir şekilde sarmıştı. Bu yapıyı temizlemek zaman, özen ve enerji gerektiriyordu. Emperyalistlerin yerli iş birlikçisi bu hain ve kirli yapı artık deşifre oldu." değerlendirmesinde bulundu.
"Bazı 15 Temmuz davaları sulandırılmaya çalışılıyor"
FETÖ'nün tamamen temizlenmesinin biraz daha zaman alacağını vurgulayan Yalsızuçanlar, şöyle devam etti:
"Bu yapı, Türkiye'deki bazı siyasal partilerin aktörlerinin bir çoğunu da istismar ediyor. Onlarla da kirli bir iş birliği yürütüyorlar. Bürokraside hala az da olsa kalıntıları var. Devletimiz, milletimiz el ele bu ihanet şebekesini daha da çökertecek. Bu sürecin siyaseten, bürokratik ve hukuksal mücadelesini yürüten aktörlerin son derece duyarlı ve dikkatli olması gerekiyor. Çünkü bir mağduriyet psikolojisi üretiliyor. Bazı 15 Temmuz davaları sulandırılmaya çalışılıyor."
Yalsızuçanlar, gazilerin ve şehit yakınlarının yalnız bırakılmaması gerektiğine dikkati çekerek, "Bu, Çanakkale'de verdiğimiz mücadele gibi bir mücadele. Türkiye'de yaşlılarımızın, annelerimizin, tenhada yaşayan ariflerimizin gönülden yaptıkları dualar kamusal alana da yansıyor ve bu mücadelenin manevi dinamiğini oluşturuyor. Birey olarak herkese, büyük bir sorumluluk düşüyor. Biz zalimler gibi olamayız. Adaletten de ayrılmamak gerekiyor. Çok hassas yürütmek gerekiyor bu süreçleri." ifadelerini kullandı.
FETÖ elebaşının halkın vicdanında öldüğü yorumunu yapan Yalsızuçanlar, 15 Temmuz'un FETÖ'nün derin ABD tarafından kullanılmasıyla yaşanmış, Türkiye tarihinin en vahim ihanet hadisesi olduğunu dile getirdi.
Sadık Yalsızuçanlar, kanlı darbe ve işgal girişiminin, Türk halkı tarafından destansı biçimde püskürtüldüğünü belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"İslam düşmanı ABD'nin ve suç ortaklarının sevinçleri kursaklarında kalmıştır. Bu mübarek Anadolu halkı, bir kez daha, Batı'ya, 'Türkiye geçilmez' mesajını vermiştir. Çanakkale'den dersini alamayan haçlı-siyonist ittifakının, FETÖ marifetiyle Türkiye'ye yaptığı işgal girişimi boşa çıkmış ve bu sözde 'cemaat'in iç yüzü de apaçık belirmiştir. Devlet bunların kökünü kazıyor ve tümüyle kazıyacak."