Fethi Gemuhluoğlu Dostluk Günleri
"Fethi Gemuhluoğlu Dostluk Günleri", Sultanahmet'teki tarihi Kızlarağası Medresesi'nde başladı.
"Fethi Gemuhluoğlu Dostluk Günleri", Sultanahmet'teki tarihi Kızlarağası Medresesi'nde başladı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü ile Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen programda, düşünce ve eserleriyle, toplumun kültür sanat hayatı üzerinde etkili olan yazar ve şair Fethi Gemuhluoğlu ile ilgili panel düzenlendi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın açılış konuşması yaptığı etkinliğin ilk oturumuna katılan yazar Alaattin Büyükkaya, Gemuhluoğlu'yla ilgili hatıralarından bahsederek, "Vakıf, kişinin malını, gönlünü, kendini inandığı fikir, gaye uğruna vakfetmesidir. O bir vakıf insanıydı. Gönülleri dölleyerek, önemli insanların yetişmesini sağladı" dedi.
Gemuhluoğlu ile ilk karşılaştıklarında yaşının 18 olduğunu aktaran Büyükkaya, şunları kaydetti:
"Kimse onu bulmuyor, o buluyor, yakalıyor, sahipleniyor ve onun da peşini bırakmıyor. Fethi abi için, alnı secdeli olan herkes onun dostuydu. Tenkit değil, o tebliğ üzerineydi. Hatta, Batı'nın buhranının tenkit üzerine olmasından kaynaklandığını söylerdi. 'İnsan bağırsaktan ibaret değildir' diyordu ama esas olan insanın gönülden ibaret olmasıdır. Onun derdi, Türkiye'nin gelecekteki kadrolarını kurmaktı. O, bulduğu insanı en iyi hale getirmekle Türkiye'ye hazırlıyordu."
Alaattin Büyükkaya, bir vakıf insanı olarak Gemuhluoğlu'nun dünyaya da vakıf olduğunu, onu tanımanın Türk-İslam dünyasını tanımak anlamına geldiğini ifade ederek, "Türk-İslam dünyasının bütün problemlerini ondan dinliyorduk. 'Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı, sadece Türkiye'nin Cumhurbaşkanı değildir. Başbakanı, bakanı değildir. Türk ve İslam dünyasının Cumhurbaşkanıdır, Başbakanıdır, bakanıdır. Bu bilinci taşımadığınız sürece bu görevler size haramdır' derdi. Onun için, o kadronun peşindeydi. Çünkü o, beyin avcısı olarak buradan bütün kadroların çıkacağını gördü. O, Türkiye için ne lazımsa, o kadroların peşindeydi" diye konuştu.
Algül: "Ömrü boyunca insanımıza yardımcı olarak yaşamıştır"
Yazar Hasan Ali Yıldırım, Gemuhluoğlu'nun dostlarıyla ve çevresindekilerle ilişkisini anlatarak, şöyle konuştu:
"Kasabasını bile görmeden, büyük şehre gelen gençlere, İstanbullu olmayı, yemeyi, içmeyi, bir abi olarak göstermek, çok nazik bir tavır olsa gerek. Yakın arkadaşı Neyzen Tevfik vefat edince, cenazesine gidemiyor. Neyzen Tevfik rüyasına giriyor ve 'Üzülme biz halden anlarız' diyor. Yavuz Bülent Bakiler'in ifadesiyle, Fethi Gemuhluoğlu'nun iki oğlunun olduğunu söyleyenler, Fethi Gemuhluoğlu'nu yeterince tanımayanlardır."
Prof. Dr. Hüseyin Algül de Gemuhluoğlu'nun öbür dünyaya, "Kur'an" diyerek gittiğini vurgulayarak, "Halka, şevk üzere hizmet etmeliyiz, ölüme de dost olmalıyız, derdi. Hayat ve ölüm ona göre bir bütün. Allah'ın çizdiği plan ve kaderin yarısı hayat, yarısı ölümdür. Hizmeti şevkle değerlendirir. Vakte dost olmayanın ödeyeceği bedeller vardır. Milletlerin de vakti vardır. O, dost biriktirmiştir. Ömrü boyunca insanımıza yardımcı olarak yaşamıştır. İnşallah, yeni Fethi Gemuhluoğulları yetişir" ifadelerini kullandı.
Etkinliğin moderatörü Hüseyin Akın ise bugünün siyaset ve bilim dünyasında yer alan insanların büyük kısmının Gemuhluoğlu'nun rahle-i tedrisinden geçtiğinin altını çizerek, şunları söyledi:
"Derinlikli mesajları vardı. 'Bugün Türkiye'nin kanını emen, bürokratik zümredir. Onun için kadro geliştirmemiz lazım' derdi. İnsandan ümidi kesmemeyi bize öğretmiştir. Necip Fazıl, 'Bab-ı Ali' kitabında ona özel bir yer ayırdı. Nuri Pakdil, 'Kale' ve 'Bağlanma' kitaplarında ondan bahsetti ve onun için yazdı. Biz bugün bu oturumumuzda sadece anı tazeledik. Pakdil'in sükutunu nasıl sevdiysek, onun da sessizliğini sevdik. Fethi Gemuhluoğlu'nun söyledikleri kadar söylemedikleri de önemli. Onun için ona ehl-i hal, ehl-i sohbet diyoruz."
İstanbul'da 1922'de doğan Fethi Gemuhluoğlu'nun kendi yazdıklarıyla, vefatının ardından hakkında yazılanların büyük bir kısmı, 1978'de "Dostluk Üzerine" adlı kitapta toplandı.
Gemuhluoğlu'nun şiirleriyle 72 şairin kaleme aldığı şiir ve yazılardan oluşan "Gerçek Olan Aşktır" kitabı ise 2000 yılında yayınlandı.