Emre Karaca "Kutsal Savaş" Serisini Başlattı!

"Bu savaş hepimizin savaşı" diyen yazar ile yapılan söyleşi:

Merhaba Emre Bey, bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Merhaba, 1991 yılında Ankara 'da doğdum. İlköğretim hayatıma Türkiye Sağlık İşçiler Sendikası İlköğretim Okulunda başladım. Liseyi Anadolu Meteoroloji Meslek Lisesinde tamamladım. 2010 yılında Ferit Melen Havalimanı Meteoroloji İstasyon Müdürlüğünde işe başladım ve halen işime devam etmekteyim.

KARAKTERLERİN DUYGULARINA BÜRÜNMEK

Yazarlığa başlama serüveninizi anlatır mısınız?

İlk yazma deneyimim 11-12 yaşlarında kendi senaryomu yazma denememdi. Pek başarılı olduğumu söyleyemem. Ama bir kurguya şekil vermek, karakterlerin duygularına bürünmenin zehri kanıma bir kez karışmıştı. Artık geri dönüşü olmayan bir yola girdiğimin farkındaydım. O günden sonra yolumu çizdim. Hayatın her anında insanların hareketleri ve onlar için önemsiz bir sözcük benim için yeni bir dünyanın köprüsü olmaya başlamıştı. Aklımın içinde yaşayan hayatları kağıda dökmeli ve onlara can vermem gerçeği ile yaşamaya başladım.

FANTASTİK: GERÇEKLERDEN BOĞULANLAR İÇİN KAÇIŞ KAPISI

Peki fantastik roman yazmanın sizin için ayrı bir önemi veya sebebi var mı?

Ben fantastiği, gerçekler içinde boğulan insanlar için bir kaçış kapısı olarak görüyorum. Reel dünya içinde birçok kural ve kalıplar içinde yaşamaya mahkûmuz zaten, en azından hayal dünyamda sınırlara yer yok. Bir de Tolkien var tabi, onun savaş sonrası kaleme aldığı kitaplarında yarattığı dünya ya hayranlığım bu türe olan aşkımı pekiştirdi. Bazen bakmak yetmez. Görmek gerekir gerçekleri ama insanlar süslenmemiş hiçbir şeyi görmek istemiyorlar.

FANTASTİK: DERDİNİZİ ANLATMANIN EN KOLAY YOLU

Ve kitapların en süslü türü Fantastik, derdinizi anlatmanın en kolay yolu, hayallerin arasına sıkıştırdığınız gerçekleri sunmanın en güzel yolu, en azından benim düşüncem böyle.

İYİ İLE KÖTÜ ARASINDA DURAN ARAF

Romanınızın adı niçin "Kutsal Savaş"? Nasıl bir savaş bu? Bu savaşı kutsal kılan nedir? Biraz romanınızdan ipuçları verebilir misiniz okuyucularınıza?

Aslında kitabı ilk yazmaya başladığımda başka bir isim düşünüyordum. Hikaye şekil almaya başlayıp serinin ilk kitabına son noktayı koyduğumda bu ismi uygun buldum. Sıradan bir savaş olarak düşünmememiz gerek. Varoluş hikayemizi ve insanın içe yolcuğunu anlatıyor. İyi ile kötü arasında duran Araf'a bir adım uzakta olduğumuzu anlatmaya çalıştım. Hikayenin içinde yer alan her karakter aslında sıradan insanlar, en azından öyle olduklarını zannediyorlar.

BU SAVAŞ HEPİMİZİN SAVAŞI

Araf'ın bekçisi onları bulduklarında kabullenmekte zorluk çekseler de savaşın kaçınılmaz son olduğunu er ya da geç öğreniyorlar. Bu bir din, bir ırk savaşı değil, hepimizin savaşı.. İşte bu yüzden Kutsal Savaş ismini hak ettiğini düşünüyorum.

" Neden bu kadar basit? Hayatın anlamını bu kadar basitleştirmek neden?" diyorsunuz kitabınızın arka kapak yazısının son cümlesinde… Kutsal Savaş'ın aslında varoluş hikayemizi anlattığını söylediniz. Romanın "hayatın anlamı" perspektifinde sunduğu mesaj nedir?

En sevdiğim sorudur ''NEDEN?'', gerçekleri ortaya dökmeye yarar. Sorgulama mekanizmamızı harekete geçirir ve aydınlanma süreci başlar. Böylelikle basit sorunlar ortadan kalkıyor. Birbirimizi yememize neden olan günlük aptal sıkıntıların üstünde gerçekleri görmeye başlıyoruz. Varoluş hikayemizi anlarsak bütün kutsal kitapları anlamaya başlarız. Hepsinin ana fikri sevgidir. Kavgalarımızın anlamsız olduğunu ve bunların kısacık hayatlarımızı berbat ettiğini fark ederiz.

KUTSAL SAVAŞ İLE DÜNYAYA BAKIŞ AÇINIZ DEĞİŞSİN

Daha açık konuşmam gerekirse Kutsal Savaş ile okuyucular, dünyaya farklı gözle bakma imkanını yakalayacak. 'Kutsal Savaş' din, dil, ırk gözetmeksizin birbirimize benzediğimizi ve aynı sonu paylaşacağımızı göstermiş olacak.

Kutsal Savaş'ın devamı gelecek mi?

İlk hedefim Kutsal Savaş'ın sonunu getirmek. Üç kitaplık serinin bir sonuca ulaşması gerekiyor. Bu kitabı ilk yazmaya başladığımda hiç yayınlanmayacağını düşünmüştüm. Ama sonuç ne olursa olsun hikâye en azından benim için bitmesi gerekiyordu. Beni heyecanlandıran satırlar umarım okuyucuyu etkilemeyi başarır.

Hedefleriniz, projeleriniz var mı? Nelerdir?

Tabi bir de Kutsal Savaş'tan sonrası olacak birkaç iyi hikayem daha var, onları da kaleme alacağım. Bir gün Yüzüklerin Efendisi kadar iyi bir kitap yazıp dünyaya ismimi duyurmak en büyük hayalim. Ayrıca kendi senaryolarımdan birinde yönetmen koltuğunda oturmak hiç fena olmaz.

Bize vakit ayırdığınız için teşekkür eder, başarılarınızın devamını dileriz.