Emekli öğretmenin ahşap oyma ve yakma hat ustalığı
Bilecik'in Gölpazarı ilçesinde emekli sınıf ve biyoloji öğretmeni Zeki Çolak, ahşap oyma ve yakma hat ustalığını geliştirerek, yaptığı eserleri atölyesinde sergiliyor.
Bilecik'in Gölpazarı ilçesinde emekli sınıf ve biyoloji öğretmeni Zeki Çolak, merakla başladığı ahşap oyma ve yakma hat ustalığını geliştirerek, yaptığı eserleri atölyesinde sergiliyor.
Çolak, çocukluğunda küçük çakısı ile ağaçlara şekil vermeye başladı. Emekliye ayrılan Çolak, hem ahşap oyma hem de yakma hat ustalığını ileriye taşıyarak, eserlerini belediyenin 50 metrekarelik atölyesinde halkın beğenisine sunuyor.
Çeşitli aletlerle oymacılığı sürdüren, 10 yıldır şeklini çizip oymasını yapan Çolak, özellikle bölgede bulunan ceviz ve dut ağaçları üzerinde çalışıyor. Tek kişisel sergisini 2008 yılında Eskişehir'de açan Çolak, 2016'da emekli olduktan sonra hayalinde olan atölye kurarak, hedefini gerçekleştirmenin de mutluluğunu yaşıyor.
Zeki Çolak, AA muhabirine, çocuk yaşta ahşap oymacılığa ilgi duymaya başladığını, ilkokul ve ortaokul yıllarında iş eğitimi derslerinde gördüklerini şekli çizip oymasını yaptığını söyledi.
Ağaç oyma ve yakma hat sanatını herhangi bir kursta veya atölyede çalışarak öğrenmediğini dile getiren Çolak, "Yeteneğimi deneme yanılma yöntemiyle geliştirdim. Baktım olmuyor, değiştirdim tekrar yaptım. Sonunda başardım." dedi.
Çolak, ağaç oyma ve yakma hat sanatına bir merakla başladığını ve geliştirdiğini kaydetti.
Bu sanatın bir nevi psikolojik terapi yerine geçtiğini, bütün yorgunluğunu ve stresini aldığını bildiren Çolak, şöyle konuştu:
"Burası terapi merkezi gibi. Tezgah başına işe başladığın an beynin sıfırlanıyor. Her şeyi bırakıp ona odaklanıyorsun. Hem vücut açısından iyi oluyor hem de bir nevi dinlenme yeri oluyor. Gençlere, 'Gelin size öğreteyim' diyorum ama gelmiyorlar. İstanbul ve Ankara olmak üzere çevre illere gönderiyorum. Kendi eserimi bir yerde gördüğüm zaman mutlu oluyorum. En güzeli o. Bir çocuğa okumayı öğretmek ve başarısını görmek gibi bu."
Geçmişte kullanılan radyoları da atölyesinde sergilediğini ve atölyeye gelir gelmez de ilk radyoyu açtığını ifade eden Çolak, duvar aplikleri, avizeler, ceviz ağacından takı kutuları, masalar, tabureler, küçük veya büyük sandık, masaüstü ve duvar abajur olmak üzere ağaçlara şekil verdiğini sözlerine ekledi.