Eğitimci Yazar Ağabegüm'e Saygı Programı
İstanbul Büyükşehir Beyediyesi (İBB) Kültür Müdürlüğü, eğitimci yazar Ayla Ağabegüm için "Bir Nesli Yoğuranlar" adlı saygı programı düzenledi.
İstanbul Büyükşehir Beyediyesi (İBB) Kültür Müdürlüğü, eğitimci yazar Ayla Ağabegüm için "Bir Nesli Yoğuranlar" adlı saygı programı düzenledi.
Ali Emiri Kültür Merkezi'nde gerçekleşen programda konuşan İBB Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen, "Bir Nesli Yoğuranlar" programının 10'uncusunu düzenlediklerini belirterek, "Aramızdan ayrılan sanatçılarımız, yazarlarımız ve düşünürlerimize olduğu gibi, yaşayan yazarlarımızı da anmak için bu programları tertip ediyoruz" dedi.
Şen, Türkiye'nin ileri bir seviyeye taşınmasında emeği olan mücadeleci değerlerin unutulmaması gerektiğine dikkati çekerek, "Bu ay neslimizin önemli hamurkarlarından sevgili Ayla Ağabegüm'ü saygıyla anacağız. Burada bir hakkın teslimine vesile olabilirsek kendimizi mutlu sayacağız. Dostlarından onun mücadelesini dinleyeceğiz. Ayla Ağabegüm'e bugüne kadar olduğu gibi bereketli ve sağlıklı bir ömür diliyorum" diye konuştu.
Programda konuşan yazar Belkıs İbrahimhakkıoğlu da 1970'ten beri Ağabegüm'ü tanıdığını dile getirerek, merhum yazar Ahmet Kabaklı'nın kurduğu Türk Edebiyatı Vakfı'nda birlikte çalışmanın yanı sıra aynı apartmanda yaşadıklarını, "dava arkadaşı" ve iyi dost olduklarını ifade etti.
"Bir değer gördüğü öğrencilerinin elini tutardı"
İbrahimhakkıoğlu, Ağabegüm'ün mücadeleci bir insan olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Peşine düştüğü bir davanın asla arkasını bırakmaz ve mutlaka neticeye ulaşmaya çalışır. Mesela, onun öğretmenlik yaptığı yıllar memleketin siyaset olarak çok karışık yıllarıydı. Öğrencilerinin hepsini bir değer olarak görür, elini tutar, sıkı sıkı takip ederdi. Onlara kitaplar alır, ödül törenlerine giderdi."
Ağabegüm'ün öğrencilerine verdiği ödevlerin farklılığına işaret eden İbrahimhakkıoğlu, şöyle konuştu:
"Mesala, öğrencilerine gazete okuma ödevi verdi. Herkese 'Sen şunu, sen şunu oku ve sıkı takip et, gördüğün yanlışlığın peşine düş' dedi. Mesela Cumhuriyet gazetesini okuyan öğrenciler, gazeteye gidiyor, yazı işleriyle görüşüyor ve hesap soruyordu. Öğrenciler, 'Siz gençlerden bahsediyorsunuz ama gençlere yönelik bir faaliyetiniz yok' dediler. O dönem Cumhuriyet gazetesi hakikaten bir gençlik dergisi çıkardı."
İbrahimhakkıoğlu, Ağabegüm'in idealist bir insan olduğunu söyleyerek, "Bir insana selam vermişse o sıradan bir selam değildir, o insanın derdiyle içeriden ilgilenir" dedi.
Doç. Dr. Özkan Sezgin, Ayla Ağabegüm'ün zamanın bütün yıpratmalarına, tarihin bütün eskitmelerine rağmen gün geçtikçe insanlığın ihtiyaç duyduğu ve klasikleşen eser veren insanlardan biri olduğunu vurguladı.
Türk kültüründe vakıf kurmanın ve topluma hizmette bulunmanın önemine işaret eden Sezgin, şu yorumu yaptı:
"Bir insan vardır, servetini verir ama bir insan vardır ki hayatını, ömrünü verir, her yönüyle vakıftır ve bunun adı da Hz. Muhammed'in ifadesiyle 'Hesaba çekilmeden önce hesabınızı veriniz'dir. Ayla Ağabegüm'ün, bu anlamda emrihak vaki olup, ecri emrine tabi olup gittiği zaman hayatını vakfeden, servetini vakfeden ve öbür tarafa gittiği zaman üzerinde dünyalık bir kuruşu olmayan bir insan olduğuna şahitlik ediyorum."
"Lakabı 'Muhalif Ayla'dır"
Ağabegüm'ün yakın dostu Prof. Dr. Şeyma Güngör, lakapların insanların başkaları tarafından dikkat çeken yönlerinin ek isim olarak sunulduğunu ifade ederek, şu bilgiyi verdi:
"Ayla Ağabegüm'ün lakabı 'Muhalif Ayla'dır. O bir edebiyat öğretmeni, memuriyette rapor verilirken cevaplandırılması gereken sorulardan biri o kişinin uyumlu olmasıdır. Amirlerine, meslektaşlarına, öğrencilerine, velilerine karşı uyumlu mu diye bakılır. O ise, uyumlu değil muhaliftir. O, çok sevdiği milleti için kendi edebiyat kültürüne aykırı gelen noktalarda, çok sevgi dolu yumuşak kişiliğine rağmen keskin bir kılıca döner ve o anda hiç kimseyi tanımaz."
Güngör, Ağabegüm'ün bilgi ve birikiminin çok daha geniş çevrelere ulaştırılması gerektiğini aktararak, bilgi, fikir, edebiyat alanlarında eserler vermeye devam etmesi gerektiğini söyledi.
"İyi ve seçkin insanlarla beraberim"
Ayla Ağabegüm ise program sonunda yaptığı konuşmada, kendisi hakkında yapılan konuşmalar için teşekkür ederek, "Konuşmayı, tartışmayı çok seviyorum ama böyle günlerde konuşmak bana çok zor geliyor" dedi.
"Vefa güzel bir duygu, şairin dediği gibi 'Vefa İstanbul'da bir bozacı adı olmamalı'dır" diyen Ağabegüm, duygularını şu sözlerle anlattı:
"Konuşulanları dinleyince 'Acaba ben bu muyum?' diye düşündüm. Allah'ın huzurunda şunu düşünüyorum, öğretmenliğe başladığım zaman bu meslek benim için kutsaldı, yapabildiğimin en iyisini yapmaya çalıştım. Yazı konusunda şanslıyım, Ahmet Kabaklı'nın yanında yetiştim. Ben çok şanslıyım, burada dostlarım, öğrencilerim var ve iyi, seçkin insanlarla beraberim."
Sunuculuğunu Zeynep Türkoğlu'nun yaptığı program sonunda İBB Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen, Ağabegüm ve konuşmacılara çiçek takdim etti.