Dostoyevski Doğuyor
Kuşaklardır okunan, büyüleyici eserlerin yaratıcısı Dostoyevski, ilk dönem öyküleriyle yine aramızda!
Yufka Yürek, edebiyat tarihinin en görkemli koltuklarından birinde oturan yazarın, sürgün öncesinde kaleme aldığı öykülerini
bir araya getiriyor…
Fyodor Dostoyevski. Ölümünü takip eden yıllarda pek çok yazarı kendi dünyasına hapsedip hayran bırakan bir deha olduğu tartışmasız… Kendi edebi duruşunu oluştururken etkilendiği yazarları anlamak ve eserlerindeki değişimi yakından görebilmek için Dostoyevski'nin ilk dönem öykülerini okumak büyük bir ayrıcalık sunuyor.
Beyaz Geceler ve İkiz gibi uzun öykülerden sonra pek çok öyküyü kaleme alan yazarın sürgün dönüşüne dek yazdıkları, Yufka Yürek'le bir araya geliyor. "Dokuz Mektuplu Roman" ve kitaba adını veren "Yufka Yürek" gibi ünlü öykülerin de yer aldığı bu kitap, Dostoyevski'nin gençlik yıllarında edebiyata bakışını, etkilendiği kaynakları, konu edindiği meseleleri göstermesi bakımından büyük bir önem taşıyor: Yazarın sonraki yıllarda yazacağı Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler gibi büyük romanlarının işaretleri bu öykülerde görülüyor. Deliliğin sınırında bulunanların, toplumsal konum ve mevki meselesiyle kavgalı karakterlerin yer aldığı öykülerde yazar kimliğini inşa eden Dostoyevski'yi yakından izleme imkânı buluyoruz… Gençlik acemilikleri, toplumla uyumsuz, sıra dışı kahramanların hayatla olan didişmelerini okurken, Gogol'den yadigâr gerçeküstü dokunuşlar her öyküye siniyor.
Dostoyevski'nin dünyaca ünlü eserlerini yaratma arifesinde kaleme aldığı bu öyküler, yeni çevirisiyle Can Yayınları'ndan okurlara sunuluyor!
FYODOR MİHAYLOVİÇ DOSTOYEVSKİ
FYODOR MİHAYLOVİÇ DOSTOYEVSKİ, 1821'de Moskova'da doğdu. Petersburg Askerî Mühendislik Okulu'nu bitirdikten kısa bir süre sonra edebiyatla uğraşmak için askerlikten ayrıldı. İlk romanı İnsancıklar (1846), dönemin ünlü eleştirmeni Belinski'den büyük övgü aldı. Hemen ardından İkiz (1846) adlı kısa romanı geldi. Daha sonra art arda Ev Sahibesi (1847), Beyaz Geceler (1848) ve Yufka Yürek'i (1848) yayımlayan Dostoyevski, Netoçka Nezvanova (1849) adlı romanı yayımlandığı sıralar, devlet düzenini yıkmaya çalıştığı gerekçesiyle tutuklandı; ölüm cezası Sibirya'da dört yıl ağır hapis cezasına çevrildi. Serbest bırakıldıktan ve evlendikten sonra Amcamın Rüyası (1859) adlı komik bir öykü yazdı. Aynı yıl kaleme aldığı Stepançikovo Köyü'nün(1859) ardından kardeşiyle birlikte Vremya adlı bir edebiyat dergisi çıkardı. Aynı dergide tefrika edilen Ölüler Evinden Anılar (1861-62), Dostoyevski'nin başlangıçtaki başarısını yeniden gündeme getirdi. Yine dergide yayımlanan Ezilenler (1861), eleştirmenlerin tepkilerine hedef olmasına karşın okurlarca beğenildi. 1862 yazında çıktığı bir Avrupa gezisi, beraberinde Batı Batı Dedikleri: Yaz İzlenimleri Üzerine Kış Notları (1863) adlı ünlü makalesini getirdi. Aynı yıl dergisi kapatıldı. Yeniden Avrupa'ya gitti. Tek umudu, artık tutkunu haline geldiği kumardı. Ama tüm parasını rulette yitirdikten sonra güçlükle Rusya'ya döndü. Kardeşiyle Epoha adlı yeni bir dergi çıkardı ve derginin ilk sayısında Yeraltından Notlar (1864) romanı tefrika edilmeye başladı. Hayatında bir talihsizlik dizisi başladı, karısını ve kardeşini kaybettikten sonra dergi kapandı. Alacaklılarının tehditleri üzerine, bir yayımcıdan aldığı borçla Avrupa'ya kaçtı. Suç ve Ceza'yı (1866) yazmaya başladı ve onun için aldığı avansla Rusya'ya döndü. Önce Kumarbaz (1866) adlı romanını yayımladı. Aynı yıl tamamladığı Suç ve Ceza, eleştirmenleri ve okurları hemen büyüledi. 1867'de asistanı Anna Snitkina'yla evlenerek yeniden yurtdışına çıktı; dört yıl Rusya'dan uzak kaldı. Alçaltıcı bir yoksulluk içinde geçen bu dönem boyunca ülkeden ülkeye dolaştı. Bütün bu güçlüklere, sara nöbetlerine, vazgeçemediği kumar tutkusuna rağmen, ilk çocuklarının trajik ölümüne de katlanan genç karısı, bağlılığını bir an yitirmeden ona gerçek aşkı tattırdı. Dostoyevski, bu ağır yaşam koşulları altında da sendelemeyerek ikinci başyapıtı Budala'yı (1870) yazdı. Budala'yı, 1870'te Ebedî Koca, 1872'de Ecinniler, 1875'te Delikanlı izledi. Karamazov Kardeşler'i (1879-80) yazmaya başladığında, artık ülke çapında tanınan ünlü bir yazardı. Dostoyevski bu arada, Grajdanin'e yazdığı "Bir Yazarın Günlüğü" (1873-81) başlıklı köşe yazılarını, 1876-77 yılları arasında aylık bir yayın olarak çıkardı. 1881' de Petersburg'da ölen Dostoyevski, Batılı ülkelerin edebiyat ve düşün yaşamında önemli bir rol oynamış, özellikle varoluşçuluğun temel kaynaklarından biri sayılmıştır.