'Dört Saz, Bir Usta" Konseri
Sivaslı bağlama ustası Şentürk İyidoğan (46), kendi bağlamasının yanı sıra Aşık Veysel Şatıroğlu, "Davut Sulari" mahlasıyla bilinen Davut Ağababa ve Müslüm Ağababa'nın bağlamasıyla verdiği konserde ünlü ozanların eserlerini seslendirdi.
Sivaslı bağlama ustası Şentürk İyidoğan (46), kendi bağlamasının yanı sıra Aşık Veysel Şatıroğlu, "Davut Sulari" mahlasıyla bilinen Davut Ağababa ve Müslüm Ağababa'nın bağlamasıyla verdiği konserde ünlü ozanların eserlerini seslendirdi.
Şişli Kent Kültür Merkezi'nde "Dört saz, bir usta" konserinde konuşan İyidoğan, ustaların sazlarıyla onların Türkülerini seslendirmeyi hep hayal ettiğini belirterek, düzenlediği konserle hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.
En çok Aşık Veysel'in sazını eline aldığında heyecanlandığını ifade eden İyidoğan, ağırlıklı olarak Veysel'in eserlerini okuduğunu kaydetti.
"Şunu iddia edebilirim ki Veysel'in çocukları benim kadar rahmetli Aşık Veysel'i tanımıyordur" diyen İyidoğan, Veysel'in 72 millet arasında ayrım yapmayan bir ozan olduğunu dile getirdi.
İyidoğan, bin 200'lü yıllarda Yunuslardan, Hacı Bektaşi Velilerden beri taşınan bayrağı taşımaya çalıştıklarını, Türkülerin doğru şekilde gelecek nesillere aktarılmasında pay sahibi olmayı arzuladığını sözlerine ekledi.
Konsere, ünlü ozanların ailelerinden temin ettiği bağlamalarla onların eserlerini seslendirerek başlayan İyidoğan, daha sonra bağlamasıyla kendi eserlerini icra etti.
Emanet saz, dördüncü kuşak mirasçısına
Konseri izleyen Davut Sulari'nin torunu ses sanatçısı Berrin Sulari, konserin ardından dedesinin bağlamasını uzun aradan sonra yakından görebilme imkanı buldu.
Amcasının kızının muhafaza ettiği bağlamanın bu haftadan sonra kendisinde olacağını bildiren Sulari, bağlamayı evinin en güzel yerinde dedesinin afişleri, fotoğrafları, plaketlerinin bulunduğu köşeye koyacağını dile getirdi.
Sulari, elinde tutarak öptüğü bağlamayla ilgili şu bilgiyi verdi:
"Bu, küçük kardeşi Müslüm Ağababa'ya emanet ettiği bağlama. Kızı, 'Taşıyabilecek en güzel bayrak sende olmalı' diyerek bağlamayı bana emanet etmek istedi. Bu konserde 'Şentürk Usta'nın elinden, dilinden dedemin eserlerini dinleme imkanı buldum. Tarif edilemez mutluluk yaşadım. Bağlama elimde, bunun heyecanı çok başka. 76 yıllık bir bağlama. Dördüncü kuşak olarak bayrağı teslim aldım, böyle devam edecek. Dilerim her şeyi bu saza layık yapabilirim."
Kendisinin bağlama çalamadığını ancak dedesinin eserlerini seslendirdiğini dile getiren Sulari, "Ben sadece okuyorum, devam ettiriyorum. Türkülerini okuyor, arşivinin çalışmasını yapıyorum. Heykelini diktirdim, mezarını yaptırdım. Kitabı hazır, inşallah çok yakın zamanda 'Davut Sulari Antolojisi-1' diye. İnşallah devamı da gelecek" diye konuştu.
Berrin Sulari, çocukluğunda sazla ilgili yaşadığı anıları şöyle anlattı:
"Akhisar'da yaşıyorduk, yıl 1980... Bu saz elinden hiç düşmezdi. Sabahlara kadar gelen misafirlerine çalar, söyler, muhabbet ederdi. Bu O'nun ilk bağlamalarından birisi. Dede sazı ve bana emanet edilecek. Bu nasıl tarif edilir bilmiyorum. Çocukken ben bu sazı dinledim. O çaldı ben dinledim. Ağzından türküleri, deyişleri, semahlarını, muhabbetini dinledim."