Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

Villası için ağaçların kesildiği iddia edilmişti! Yücel Arzen'in Suavi için seçtiği şarkı çok manidar

Yücel Arzen'in Suavi için seçtiği şarkı çok manidar

Galatasaray, AZ Alkmaar ile deplasmanda 1-1 berabere kaldı

Cimbom Hollanda'dan puanla döndü

Doğudan Sayı: 5 Dosya: Kapitalizm ve Emperyalizm Kitabı

Doğudan Sayı: 5 Dosya: Kapitalizm ve Emperyalizm Kitabı
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Doğudan Sayı: 5 Dosya: Kapitalizm ve Emperyalizm Kitabı kitabının yazarları, yayınevi, baskı tarihi ve diğer tüm bilgileri. Doğudan Sayı: 5 Dosya: Kapitalizm ve Emperyalizm Kitabı kitabının kısa özeti.

GündemTemmuz Sıcakları Başlamadan Mehmet Bekaroğlu Arap Zirvesi Ve Bölgede Son DurumNuray Mert Dosya: Kapitalizm Ve EmperyalizmEmperyalizm Ve Emperyalizm Karşıtlığı Üzerine Fikret Başkaya Devletin Sınıfsal İçeriği Bağlamında Türkiye'de Özgürlükçü Sol -Emperyalizm Karşıtı Sol Yarılmasını Yeniden DüşünmekPınar Bedirhanoğlu Küreselleşmenin İmparatorluğu Mu Emperyalizm Mi?Serkan Mercan Osmanlı İmparatorluğu Ve Kapitalizm: Emperyalizm, Çevreleşme Ve ÖtesiE. Attila Aytekin Üniversite ve Emperyalizm Necmettin Doğan İyi Yönetişim: Kim İçin İyi?Seven Ağır Robinson Crusoe'nun LanetiBerkay Ayhan "Çölün Ortasında Vaha" Mı, "Cennet Görünümlü Cehennem" Mi? Petrol Zengini Körfez Ülkelerinde Göçmen İşçi SömürüsüOnur Bakır - Koray Büyüktuncer İletişim ve EmperyalizmBarkın Karslı İşgalin Diliyle Ortadoğu Efe Peker Doğuda ve Batıda Kadınlara Baskı ve YanılgılarElçin Kurbanoğlu - Sheila Pelizzon Değişen Dünyada Çok Uluslu Şirketler Emin Akçaoğlu Huruç Stratejisi Üzerine Cem SomelAraştırma - YorumTershaneler: Terhaneler, TeranelerNevra Akdemir Kültür SanatNil Deltasından Yankılanan Ses: Ümmü GülsümAlaattin Oğuz "Saklı Afganistan"In Sakladıkları Ve Abarttıkları Edip A. Bekaroğlu PortreFrantz FanonSeven Ağır Mahmud Muhammed TahaEsra Duru KitabiyatKüreselleşmeye Güneyden TepkilerElif S. Uyar İslam'ın Silahsız Askeri: Badşah Han - Sivil DirenişA. Nevra Kırbaşoğlu doğudan Dergisi'nin 5. Sayısı Çıktıdoğudan Dergisi'nin dosya konusu Kapitalizm ve Emperyalizm olan 5. sayısı çıktı. Doğu Konferansı Derneği'nin yayın organı olan doğudan'ın editör yazısında, bu sayının amacının, çokça gündeme getirilmekle birlikte içi boşaltılan emperyalizm kavramı ile ilgili yaygın kanaatleri sorgulamak değil; bu olguyu tarihselliği, sebepleri, sonuçları ve dönemsel özgüllükleriyle tahlil edip tartışmaya açarak olası seçenekler üzerine düşünmek/düşündürmek olduğu vurgulandı. Yazıda, küreselleşmeyi emperyalizmin sonu olarak muştuluyan anlayış eleştirilerek, bu anlayışın iktisadi, siyasal, fikri ve kültürel emperyalist tahakkümün inşasına katkıda bulunduğuna işaret edildi. Derginin Kapitalizm Emperyalizm konulu dosyasında, on üç yazı bulunuyor. Fikret Başkaya'nın emperyalizmi tarihselliği içinde tanımlayan "Emperyalizm ve Emperyalizm Karşıtlığı Üzerine" makalesiyle açılan dosya, devleti toplumsal öznelerle dışsal ilişki içinde kurgulayan devletin özerkliği anlayışının reel siyasetlerdeki yaygınlığını sorunsallaştıran Pınar Bedirhanoğlu'nun "Devletin Sınıfsal İçeriği Bağlamında Türkiye'de Özgürlükçü Sol - Emperyalizm Karşıtı Sol Yarılmasını Yeniden Düşünmek" yazısıyla devam ediyor. Serkan Mercan'ın, devletin kapitalist üretim ilişkileri içindeki rolünü vurguladığı "Küreselleşmenin İmparatorluğu mu Emperyalizm mi?" isimli makalesini, Attila Aytekin'in Osmanlı İmparatorluğu'nun kapitalizme eklemlenme sürecinin tarihsel koşullarını değerlendirdiği "Osmanlı İmparatorluğu ve Kapitalizm: Emperyalizm, Çevreleşme ve Ötesi" yazısı izliyor. Necmettin Doğan'ın "Üniversite ve Emperyalizm" makalesi, doğudan okuyucusuna, emperyalizm ve bilimsel üretim süreçleri ile bu süreçlerin etkin bir şekilde kurumsallaştığı üniversiteler arasındaki tarihsel ilişkileri inceleme fırsatı veriyor. Seven Ağır'ın, son otuz yıldır toplumsal bilimlerde paradigma belirleyici bir rol üstlenmiş olan kurumları ve bunların popüler "iyi yönetişim" söylemlerini eleştirdiği "İyi Yönetişim: Kim İçin İyi?" yazısını, iktisadi emperyalizm ile neoklasik iktisadın toplumsal bilimlerde emperyalizmini ilişkilendiren Berkay Ayhan'ın "Robinson Crusoe'nun Laneti" yazısı takip ediyor. Onur Bakır ve Koray Büyüktuncer, " 'Çölün Ortasında Vaha' Mı, 'Cennet Görünümlü Cehennem' Mi? Petrol Zengini Körfez Ülkelerinde Göçmen İşçi Sömürüsü" yazılarıyla, neoklasik iktisadın tümüyle göz ardı ettiği şeyi; petrol zengini körfez ülkelerindeki işçilerin yaşadığı dramı gözler önüne seriyor. Kapitalizm ve Emperyalizmin yol açtığı bütün dramları görmezden gelen burjuva medyasının emperyalizmle bağını Barkın Karslı, "İletişim ve Emperyalizm" konulu makalesinde tahlil ederken, Efe Peker, Bush'un 11 Eylül sonrasında, konuşmalarıyla dünya kamuoyunu kendi siyasetine nasıl eklemlediğini "İşgalin Diliyle Ortadoğu" makalesinde inceliyor. Elçin Kurbanoğlu ve Sheila Pelizzon Doğuda ve Batıda Kadınlara Baskı ve Yanılgılar" isimli yazılarında, Doğu-Batı ekseninde kadın sorununu ele alıp kapitalist sermaye birikim süreçleri ile tarihsel ilişkileri üzerinden değerlendiriyor. Emin Akçaoğlu "Değişen Dünyada Çokuluslu Şirketler" adlı makalesinde, çokuluslu şirketlerin faaliyetlerini çözümleyerek sermayenin dengesiz dağılımının önüne geçmek için azgelişmiş ülkeler arası ticari ilişkileri artırmanın bir çözüm olabileceğini savunurken, Cem Somel, bunu bir adım ileri götürerek, dosyanın son yazısı olarak yer verilen "Huruç Stratejisi Üzerine" isimli makalesiyle, çevre toplumunun merkez ülkelerine kaynak transfer etme mekanizmalarından kurtulmasının sistemden huruç etmesine bağlı olduğu tespitini yapıyor. doğudan'ın dosya dışı içeriği ise yine dosyayı tamamlar nitelikte yazılardan oluşuyor. Araştırma Yorum bölümünde Nevra Akdemir'in kaleme aldığı Tuzla gerçeğinin kapsamlı bir çözümlemesine yer verilirken, Portre bölümünde, bütün yaşamı boyunca "yeryüzünün lanetlileri" için mücadele veren Frantz Fanon'u Seven Ağır, fikirlerinden taviz vermeden mücadelesi uğruna ölümü göze alan Sudanlı Mahmud Muhammed Taha'yı ise Esra Duru yazıyor. Kültür Sanat bölümünde Nil Deltası'nın efsanevi sesi Ümmü Gülsüm'ü Alaattin Oğuz tanıtırken, Edip A. Bekaroğlu Hollanda'daki Saklı Afganistan adlı sergiyi eleştirel bir açıdan değerlendiriyor. Kitabiyat bölümünde Elif S. Uyar, Küreselleşmeye Güneyden Tepkiler, Nevra Kırbaşoğlu ise İslam'ın Silahsız Askeri - Badşah Han isimli kitapları anlatıyor. Gündem bölümünde ise Mehmet Bekaroğlu ile Nuray Mert'in gündemdeki bazı olaylar ve bunlara ilişkin yorumları doğudan'ın sayfalarına taşınıyor. Derginin 6. sayısında dosya konusunun "Neoliberalizmin İdeolojileri Dönüştürücü Etkisi" olacağı duyuruluyor.(...)doğudan okurlarına merhaba, Devlet ve Demokrasi: Sorunlar ve Çözümler başlıklı dördüncü sayımızdan sonra, Kapitalizm ve Emperyalizm dosya konulu beşinci sayımızla karşınızdayız. Bundan sonra gelecek altıncı sayımızda ise neoliberal politikaları sorunsallaştırmayı amaçlıyoruz. Günümüz dünyasını biçimlendiren temel iktisadi, siyasal, tarihsel ve toplumsal olguları ele almaya çalıştığımız bu üç sayının bir bütün oluşturduğu, dikkatli okurların gözünden kaçmayacaktır.Bu sayıyı hazırlarken amacımız, yalnız son dönemlerde birçoklarınca telaffuz edilmekle birlikte içi boş bir kavram haline dönüştürülmüş emperyalizm üzerine yaygın kanaatleri sorgulamak değil; bu olguyu tarihselliği, sebepleri, sonuçları ve dönemsel özgüllükleriyle tahlil edip tartışmaya açarak olası seçenekler üzerine düşünmek/düşündürmek idi. Bu bağlamda, dosyamızın başlığında emperyalizmin yanına kapitalizm kavramını koymanın gerekli olduğunu düşündük. Zira kapitalizm karşıtı olmadan emperyalizm karşıtlığı güden politika ve söylemlerin üzerinde yaşadığımız coğrafyanın sorunlarına çözüm önermek bir yana, bu sorunları daha en başından yanlış tespit ettiği ve dolayısıyla bu sorunları yeniden üretebileceği kanısındayız. Diğer tüm toplumsal olgular gibi emperyalizmi de, hem içsel hem de dışsal dinamiklerle ilişkiselliği içinde ele alıp tahlil etmek gerekmektedir. Başka bir ifadeyle emperyalizm ne kendi başına bir öznedir, ne de yalnızca merkez ülkeleri ile sermayesinin ve bunların hegemonyasındaki çeşitli uluslararası kurum ve kuruluşların eylemlerinden ibarettir. Yerli sermayedar sınıftan bilim üretim süreçlerinin kurumsallaştığı üniversitelere; yaygın iletişim vasıtalarından piyasaların etkin bir şekilde işlemesini sağlamakla görevli düzenleyici devlet kurumlarına; çokuluslu şirketlerden, yabancı düşmanlığından siyasal rant uman siyasetçilere; karşı durulamaz ve kaçınılmaz dedikleri küreselleşmeyi emperyalizmin sonu olarak muştulayarak emperyalizm karşıtlığını modası geçmiş gençlik hülyası olarak yaftalayan organik entelektüellere varıncaya değin, pek çok farklı kesimden kişi ve kurumun da iktisadi, siyasal, fikri ve kültürel emperyalist tahakkümün inşasına katkıda bulunduğu göz ardı edilmemeli. Tüm bunlara karşı emperyalizm kavramının güncelliğini ve geçerliliğini ortaya koyup emperyalizm karşıtı siyasetin gerekliliğini savunmak amacıyla hazırladığımız dosya, Fikret Başkaya'nın emperyalizmi tarihselliği içinde tanımlayan yazısıyla açılıyor. Başkaya yazısında, kapitalizmle emperyalizm arasındaki göbek bağına dikkat çekerek kapitalizmi sorun etmeden, mülkiyeti sorunsallaştırmadan anti-emperyalist olma iddiasındaki ulusalcı ve politik İslamcı siyasetlere güçlü bir eleştiri getiriyor. Emperyalizm karşıtı siyasetler ve açmazları üzerine tartışmayı devleti toplumsal öznelerle dışsal ilişki içinde kurgulayan devletin özerkliği anlayışının reel siyasetlerdeki yaygınlığını sorunsallaştıran Pınar Bedirhanoğlu sürdürüyor. Yazar günümüzde, küreselleşme-devlet tartışmalarında iki zıt ucu temsil eder görünen neoliberal ve milliyetçi/ırkçı bakış açılarının, siyasi talepleri bağlamında farklılaşsalar da özerk bir siyasi yetke olarak devlet fikrini yeniden üreten ortak bir yöntemsel duruş paylaştıklarını ve bu sayede yeni-sağ hegemonya projeleri içinde kolaylıkla birbirlerine eklemlendiklerini vurguluyor. Buradan hareketle, çatışma görüntüsü içinde yeniden üretilen bu muhafazakâr sermayeci duruşu sarsabilmek için öncelikle "devletin özerkliği" anlayışına karşı çıkmayı öneriyor. Böyle bir karşı çıkışın, hem özerklik vurgusu üzerinde yükselen devletin tarafsızlığı hem de baskıcı devlet-özgürlükçü sivil toplum gibi yaygın ön kabullere alternatif olarak, Türkiye'deki "özgürlükçü sola karşı anti-emperyalist sol" yarılmasına yapıcı açılımlar sağlayabileceğini savlıyor. Bedirhanoğlu'nun değindiği türden "küreselleşme karşısında ulus-devletler" tartışması, diğer ifadesiyle küreselleşme süreçlerinde ulus-devletlerde gerçekleşen dönüşümlerin mahiyeti, 90'lardan bu yana toplumsal bilimlerin en gözde tartışmalarından biridir. Bu tartışmayı ele alan Serkan Mercan, devletin kapitalist üretim ilişkileri içindeki rolünü vurgulayarak, Bedirhanoğlu'nun işaret ettiği türden bir "devletin özerkliği/tarafsızlığı" söylemine alternatif ve devletin kapitalist ilişkilerin yeniden üretimi sürecine tarihsel olarak ve sınıf mücadelesi dolayımından bağlandığını gösteriyor. Bu perspektifle, bazı kuramcıların küreselleşmenin getirdiği topyekûn değişme iddialarını benimseyip emperyalizme alternatif yeni kavramlar türetme arayışlarını sorguluyor. Sonucunda, kapitalizmin ulus-devletlere tarihsel olarak ihtiyaç duymasından hareketle, kapitalist-emperyalizmin günümüzün siyasal gerçekliğini halen açıklayabilen güncel ve geçerli bir kavram olduğunu savunarak küreselleşme ile devlet ikiliği üzerine inşa edilmiş tartışmalara ciddi bir eleştiri getiriyor.Kuramsal tartışmaların ardından emperyalizmi somutlaştığı yerlerde, tarihte ve bugün, üniversitede, fabrikada, evde, çölün ortasındaki vahalarda ve hatta iktisat kitaplarında arayan yazılara yer veriyoruz. Attila Aytekin yazısında, Osmanlı İmparatorluğu'nun kapitalizme eklemlenme sürecinin tarihsel koşullarının kapsamlı bir değerlendirmesini yapıyor. Necmettin Doğan'ın yazısında ise emperyalizm ve bilimsel üretim süreçleri ile bu süreçlerin etkin bir şekilde kurumsallaştığı üniversiteler arasındaki tarihsel ilişkileri inceleme fırsatı buluyoruz. Doğan'ın yazısını, son otuz yıldır toplumsal bilimlerde paradigma belirleyici bir rol üstlenmiş olan kurumları ve bunların popüler "iyi yönetişim" söylemlerini eleştiren Seven Ağır'ın yazısı takip ediyor. Serbest piyasaya dayanan bir iktisadi kalkınma modelini temel alan bu yaklaşımın, toplumsal meseleleri teknik meselelermiş gibi yansıtıp siyasal iktisadi karar alma mekanizmalarını saf dışı etmeye çalıştığını vurgulayan Ağır'ı, iktisadi emperyalizm ile neoklasik iktisadın toplumsal bilimlerde emperyalizmini ilişkilendiren Berkay Ayhan'ın yazısı takip ediyor. "L" harfi ile simgeleştirdiği emeği, "K" harfi ile simgeleştirdiği sermaye ile aynı denklem içerisinde türdeşleştirip şahsiyetsizleştirerek çözümlemeye yeltenen neoklasik iktisadın tümüyle göz ardı ettiği şeyi -işçilerin yaşadığı dramı- Onur Bakır ve Koray Büyüktuncer'in petrol zengini ülkelerde göçmen işçi sömürüsünü gözler önüne serdikleri makalesinde okuyoruz. Petrol zengini körfez ülkelerini "çölün ortasındaki vahalar" olarak öve öve bitiremezken, göçmen işçilerin yaşadığı faciayı görmezden gelen burjuva medyasının emperyalizmle bağını, Barkın Karslı'nın medya sektörünü kendi gelişimi üzerinden incelediği yazısında okuyoruz. Karslı'nın yazısını, Efe Peker'in Bush'un 11 Eylül sonrasında konuşmalarıyla dünya kamuoyunu kendi siyasetine nasıl eklemlediğini tahlil eden çalışması tamamlıyor. Bush'un Ortadoğulu ve Müslüman imgesini Teröre karşı Savaş söylemiyle nasıl inşa ettiğini okuduktan sonra, bu gibi ideolojik inşa girişimlerinin aslında yeni olmadığını, hemen hemen aynı teşebbüsün Aydınlanmadan bu yana tedavülde olduğunu Elçin Kurbanoğlu ve SheilaPelizzon'un yazısını okurken fark ediyoruz. Doğu Batı ekseninde kadın sorununu ele alan Kurbanoğlu ve Pelizzon, bir yandan söylemlerin gizemleştirici gücünü kapitalist sermaye birikim süreçleri ile tarihsel ilişkileri üzerinden ifşa ederken; öte yandan, hegemonyaya karşı/alternatif siyasal iktisadi tasarıları ve söylemleri inşa edebilmenin imkânlarını arıyor.Dosyamızda son iki yazıda kapitalizmin ve emperyalizmin tarihini bir kere daha okuma fırsatı bulurken kapitalist dünya ekonomisine alternatiflerin neler olabileceği konusunda kimi ipuçları görüyoruz. Cem Somel kapitalist üretim ilişkilerinin yayıldığı coğrafyada merkez-çevre hiyerarşik yapılanmasını ve zenginliğin kutuplaşmasını anlatıyor. Emin Akçaoğlu bu yapılanmanın ve kutuplaşmanın en önemli eyleyenlerinden biri olan çok uluslu şirketlerin faaliyetlerini çözümleyerek biriken sermayenin mekânda dengesiz dağılmasının önüne geçmenin bir yolu olarak azgelişmiş ülkeler arası ticari ilişkileri artırmakla bu ülkelerin en azından siyasal düzeyde yeni seçenekler bulabileceğini savlıyor. Dosyamızda son sözü, Akçaoğlu'nun savını bir adım daha ileri götüren Somel alıyor. Somel çevre toplumunun merkez ülkelerine kaynak transfer etme mekanizmalarından kurtulmasının sistemden huruç etmesine bağlı olduğunu anlattıktan sonra, emperyalizme ve kapitalizme karşı samimiyetle eyleyen, yazıp çizenleri huruçta karşılaşılacak sorunlara kafa yormaya davet ediyor. Emperyalizm karşıtı direnişin iki büyük ismi, Frantz Fanon ve Mahmud Muhammed Taha, beşinci sayımızın portre konukları. Seven Ağır, bütün bir yaşamı boyunca yeryüzünün lânetlileri için mücadele eden; bilimin ancak herkes için daha fazla özgürlük, herkes için daha fazla eşitlik, herkes için bağımsız, onurlu ve insanca bir yaşam talep etmek ve direnmek adına yapılırsa bir anlamı olacağını gösteren Fanon'u, ona yakışır bir dil ve biçemle anlatıyor. Fanon'un onurlu direnişini siyaset sahasında sürdürmeye çalışan; fikirlerinden taviz verip mütehakkim galiplerle işbirliğine gitmektense mücadelesi uğruna ölümü göze alabilen Sudanlı Taha'nın yaşamı ve fikirlerini Esra Duru'nun kaleminden okuyoruz.Bu sayımızın kültür-sanat bölümünde iki yazı bulunuyor. Bunların ilki Alaattin Oğuz'un kaleminden gene bir simge ismi, Nil Deltasından yankılanan efsanevi ses Ümmü Gülsüm'ü konu ediniyor. Bir sonraki kültür-sanat yazısında ise Edip A. Bekaroğlu, Hollanda'daki Saklı Afganistan adlı sergiyi eleştirel bir açıdan anlatıyor. Kitabiyat bölümünde ise, kapitalizm ve emperyalizm karşıtı mücadelenin olanaklarına biri kuramsal, diğeri somut bir direniş hareketi üzerinden değinen iki ayrı kitabı tanıtıyoruz: Elif Uyar, Küreselleşmeye Güneyden Tepkiler; Nevra Kırbaşoğlu ise İslâm'ın Silahsız Askeri adlı kitapları mercek altına alıyorlar.Dergimizin bu sayısının gündem bölümünde Mehmet Bekaroğlu ve Nuray Mert'in son siyasi gelişmeleri değerlendiren yazıları yer alıyor. Araştırma- yorum bölümünde ise Nevra Akdemir'in kaleminden bugünlerde Türkiye'yi sıkça meşgul eden Tuzla gerçeğinin kapsamlı bir çözümlemesine yer verdik. Son olarak, beşinci sayımıza katkıda bulunan tüm yazarlara katkılarından ötürü müteşekkiriz. Özellikle şükran duyduğumuz bir yazarımızı burada bir kez daha zikretmek isteriz. Saygıdeğer Fikret Başkaya hocamız, sayımız hazırlanırken geçirmiş olduğu rahatsızlığa ve yorgunluğuna rağmen dergimize kıymetli katkısını esirgemedi. Kendisine hem şükranlarımızı sunar, hem de bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi bildiririz.Neoliberalizmin İdeolojileri Dönüştürücü Etkisi başlıklı altıncı sayımızda buluşmak üzere!(Tanıtım Yazısından)

Yazar: Kolektif

Yayınevi: Elips Kitap

ISBN: 9771303489809-297470

Boyut: 14.0x20.0

Sayfa Sayısı: 176

Basım Yılı: 2008

Cilt Durumu: Ciltsiz

Kağıt Türü: 2. Hamur

Dil: Türkçe

Kaynak: Haberler.Com / Kültür Sanat
title