Doğadan gelen zenginlik: Karadeniz mutfağı
Karadeniz'in coğrafi yapısının getirdiği doğal zenginliklerinden yapılan yemeklerinden oluşan mutfağı, zengin çeşidiyle insanları cezbediyor.
Karadeniz'in coğrafi yapısının getirdiği doğal zenginliklerinden yapılan yemeklerinden oluşan mutfağı, zengin çeşidiyle insanları cezbediyor.
Karadeniz insanının coğrafyanın verdiği ürünlerden yaptığı çeşitli yemekler günümüzde doğal beslenme trendine uygun olarak her geçen gün değer kazanıyor.
Sebze, meyve ve ot ağırlıklı yemekler Karadeniz'i özellikle vejeteryan mutfağıyla ön plana çıkarıyor.
Karadeniz'in doğusunda yer alan Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin gibi şehirlerin mutfağında tespit edilmiş 150-200 çeşit yemek bulunuyor. Bu yemekler birbirleriyle benzerlik gösterebiliyor.
Kara lahana, sakarca, fasulye diblesi, ısırgan otu, mısır ekmeği, muhlama ve kuymak gibi çeşitler bölgede sıklıkla tüketilen yemekler arasında yer alıyor.
Bölgeye gelen ziyaretçiler, farklı lezzetleri ilk kez tatma imkanı bulabiliyor. Kiraz ve kara yemişin soğanla kavrulması, turşu çeşitlerinin kavrularak tüketilmesi bölgeye gelen ziyaretçilerde şaşkınlık yaratıyor.
Karadeniz'in tatlıları da meyvelerden yapılıyor. Armut tatlısı, kokulu üzüm tatlısı ve kabak tatlısı gibi çeşitler genellikle tüketilen gıdalar arasında yer alıyor.
Anadolu Halk Mutfakları Derneği Başkanı Adnan Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karadeniz'in her bölümünün çok özel bir mutfağa sahip olduğunu söyledi.
Coğrafyanın verdikleriyle gelişilebileceğini ifade eden Şahin, "Her ne kadar global dünyada artık ürün devşirmeleri ya da değişimleri çok yoğun olsa da yine aslında geriye dönüş var, kendi bölgesine has ürünlerin pazarlandığı bir yaklaşım dünyanın şu andaki en ciddiye aldığı yaklaşım." dedi.
Şahin, Karadeniz'in orman yapısı, denizi ve tarım arazilerinden oluşan zenginliği aynı anda tutabilen bir bölge olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bir Güneydoğu ve Doğu Anadolu'ya gittiğinizde denizden bahsedemezsiniz, Ege'ye gittiğinizde bu denli geniş ormandan bahsedemezsiniz. Doğal olarak geriye bir bölge kalıyor. Yani hem deniz hem yayla hem ova tüm bu çeşitlilikleri içerisinde barındıran ve aslında içerisindeki varlıkları da bulunduğu şartlarla koruyabilmiş bir coğrafya olduğu için Karadeniz gelecek vadediyor."
"Karadeniz mutfağı tüm varlıklarıyla birleşiyor"
Şahin, Karadeniz mutfağının coğrafyanın getirdiği şartlarla oluştuğunu anlatarak, "Adamın elinde sadece kara lahana varsa, sadece mısır unu varsa ne bekliyorsunuz? Kara lahana çorbasından başka ne yapabilir?" diye konuştu.
Günümüzde ise gıda ürünlerine ulaşımda geçmişteki kadar sıkıntı yaşanmadığına dikkati çeken Şahin, "Şehirlerin farklı bölgelerinden de malzeme çabuk geldiği için Karadeniz mutfağı tüm varlıklarıyla birleşiyor, doğal olarak ortaya çıkan şey zengin bir mutfak oluyor. Çok net söylüyorum geleceği olan mutfağın Karadeniz mutfağı olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin mutfak zenginliğinin en yoğun olduğu bölümünün Karadeniz olarak işaretlenebileceğini dile getiren Şahin, "Çok zengin bir coğrafyadan bahsediyoruz. Karadeniz dediğinizde Zonguldak'tan hatta Sinop'u, Samsun'u, Giresun'u, Artvin'i içine alan coğrafyadan bahsediyoruz. Sadece sahil bandı değil bunların bir de iç bölgelerini düşündüğünüzde, İç Anadolu ve Doğu Anadolu'dan etkilenen bir sahil bandından bahsettiğinizde olağanüstü bir çeşitlilik söz konusu." şeklinde konuştu.
Şahin, Kastamonu, Sinop ve Giresun'un Karadeniz'in gastronomik açıdan yıldızları olduğuna dikkati çekerek, bunun da bulunan coğrafyanın bir sonucu olduğunu aktardı.
"Mutlaka et de devreye girebilir"
Mutfak Dostları Derneği Başkanı Zeynep Kakınç da Karadeniz'in deniz ve yaylaların oluşturduğu bir çeşitliliği bulunduğunu söyledi.
Sebzeye dayalı doğal lezzetlerin yanı sıra hayvancılığın da öne çıkabileceğini ifade eden Kakınç, "Karadeniz'in yayla lezzetleri de var, mutlaka et de devreye girebilir. Bu anlamda tabi ki tazelik sebzeler, otlar çok iyi, et bölümünün de öne çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Dünya şu anda doğal beslenme yönüne gidiyor. Karadeniz'de de sanki kendi doğallığı içerisinde sağlıklı beslenme merkezi oluşturulmuş gibi." ifadesini kullandı.
Genetik mühendisi ve diyetisyen Melis Durası ise yeni nesil beslenme yaklaşımlarının hepsinin sürdürülebilirliğe ve biraz daha yerel lezzetlere yönelik olduğunu söyledi.
Karadeniz'de doğal otlardan yapılan yemeklerin yoğunlukta olduğunu dile getirerek, "Özellikle bunlar çok kıymetli, fermente ürünlerin son zamanlarda popülerleşmesi ve sağlık için ne kadar faydalı olduğuyla ilgili pek çok çalışma da bilimsel olarak yapılıyor. Karadeniz mutfağının sağlık için büyük faydasının olduğunu düşünüyorum." dedi.