Divan-ı Hikmet Hoca Ahmet Yesevi İlahileri
Divan-ı Hikmet Hoca Ahmet Yesevi İlahileri etkinliği 7 Aralık'ta CRR Konser Salonu'nda gerçekleşecek.
Divan-ı Hikmet Hoca Ahmet Yesevi İlahileri etkinliği 7 Aralık'ta CRR Konser Salonu'nda gerçekleşecek.
Hoca Ahmet Yesevi İlahileri
"Zikir Tertibi"
Sanat Yönetmenleri:
Coşkun Karademir & M. Selçuk Erarslan
Ses Sanatçıları:
Ender Doğan
İbrahim Suat Erbay
Muhammed Ali Turan
Saz Sanatçıları:
Özer Özel "tanbur"
M. Selçuk Erarslan "kemençe"
Nurullah Kanık "ney"
Hüseyin Avni Özaydın "ney"
Bekir Şahin Baloğlu "ud"
Murat Süngü "çello"
Mustafa Tabak "kanun"
Engin Baykal "kudüm"
Mert Nar "erbane"
Oray Yay "daire"
Oktay Özerden "halile"
Fahrettin Yarkın "bendir" Tarihimizde bilinen ilk büyük Türk mutasavvıfı ünvanını taşır. Ahmed bin İbrahim bin İlyas Yesevi, Yesevilik adı verilen tasavvufi akımın mimarı olan "Hazret-i Türkistan" namıyla da meşhur olan "Hace Ahmed Yesevi" ortaya koyduğu irfani öğretiyle hem Sünni-Nakşibendi yolu hem de Alevi- Bektaşi birikimini bir hayli derinden etkilemiş olan kavşak mahiyetinde birleştirici bir şahsiyettir.
Kuvvetli bir medrese tahsilinden evvel ilk eğitimini babasından almıştır ki babası Hz. Ali'nin soyundan "Şeyh İbrahim",dir. Hz.Zeynel Abidin'in sülalesinden gelen nesle "hace" ünvanıyle hitap etmek edebi doğrultusunda babası da kendisi de "Hace" ünvanıyla namlıdırlar. Mürşidi ise büyük Hanefi alimlerinden Nakşibendi Şeyhi Hace Ebü Yaküb Yüsuf el-Hemedani'dir.
Anadolu'ya hiç gelmemiş olmasına rağmen Anadolu'da da tanınmış ve sevilmiş öğretisi adeta milli ahlak olarak benimsenmiştir. Kendisini halktan ayrı tutmayışı, belli bir alana hapsetmeyip inandıklarını ve öğrendiklerini hem yerleşik halka hem de göçerlere, kendi anlayabilecekleri sade bir lisan ve misafirperver, alçak gönüllü, erdemli bir yöntemle anlatmaya çalışması, onun öğretisini mahalli olmaktan çıkartıp medeni seviyeye taşımıştır... Türkistan Türkleri'nin İslamlaşması meselesinde önemli bir kavşak olan Hace Ahmet Yesevi, bir yandan İslam şeriat hükümlerini, tasavvuf esaslarını, tarikat adap ve erkanını öğretmeğe çalışırken, bir yandan da Ehl-i Beyt edebi terbiyesi çerçevesinde, cihat, fütüvvet, fedakarlık, cömertlik, emanet, sadakat gibi değerler dünyasını inşa eder...
Ahmet Yesevi'nin talebeleri, vefatının hem öncesinde hem de sonrasında ve ölümünün sonrasında, 12. yy'ın ortalarından itibaren Anadolu'ya da gelerek irfani metodlarını yaymaya başlamışlardır..."Divan-ı Hikmet" Anadolu tasavvufunun yapı taşı hükmündedir. Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş Veli, Hacı Bayram Veli gibi mutasavvıfların düşüncelerinin kaynağı bu eserdir. Eserde, aruz ve hece vezini bir arada kullanılmıştır, dörtlükler ve beyitler halinde, Karahanlı Türkçesinin Hakaniye lehçesiyle kaleme alınmıştır. 144 hikmet ve 1 münacaattan oluşur. (2009 yılında bulunan yeni hikmetlerle bilinen hikmet sayısı 217 olmuştur. Dr. Hayatı Bice tarafından hazırlanan son haliyle hikmetler, kayıt altına alınmıştır) Peygamberimiz Hz.Muhammed'in (sav) vefat yaşı olan 63, Hoca Ahmet Yesevi için bir dönüm noktasıdır, kendisi de 63'ünde toprağın altına kazılmış kabrine çekilir. Bir tür halvet, inziva, bir tür aşk ve vecd halidir bu kapanış... Ahirete intikal edeceği 73 yaşına kadar, bu halde yaşadığı söylenir... Allahın rahmeti mağfireti Hoca Ahmet Yesevi'nin üzerine olsun. Çok sevdiği Hz. Peygamber' in şefaati, Ehl-i Beyt' in duası üzerine olsun. Miras olarak bizlere bıraktığı hikmeti, medeniyet öğretisi yollarımızı bereketlen-dirip aydınlatsın...