Direkli Mağarası'nda 14 Bin Yıllık Ayı ve Sansar Kafatası Bulundu
Kahramanmaraş'ta paleolitik ve pleistosen (buzul çağına) dönemlerine ait kalıntılar ve aletlerin bulunduğu Direkli Mağarası'nda devam eden kazılarda yaklaşık 14 bin yıllık ayı ve sansar kafatasları bulundu.
İSMAİL HAKKI DEMİR - Kahramanmaraş'ta paleolitik ve pleistosen (buzul çağına) dönemlerine ait kalıntılar ve aletlerin bulunduğu Direkli Mağarası'nda devam eden kazılarda yaklaşık 14 bin yıllık ayı ve sansar kafatasları bulundu.
Kahramanmaraş merkeze 20 kilometre uzaklıktaki Döngel Mahallesi'ndeki Direkli Mağarası'nda, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Cevdet Merih Erek'in girişimiyle 2007'de başlayan kazılar, 12 yıldır devam ediyor.
Erek başkanlığında yürütülen çalışmalara, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin yanı sıra üniversite öğrencileri de katılıyor.
Kazı başkanı Erek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Direkli Mağarası'nda yürütülen kazılarda, kent ve Anadolu arkeolojisine ilişkin önemli bilgiler elde etmeye devam ettiklerini belirtti.
Mağara içerisinde yapılan çalışmalarda, ayı ve sansar kemiği ve kafatasına rastladıklarını anlatan Erek, bunun o dönemin inanç sistemi açısından önemli olduğunu vurguladı.
Kafataslarının yaklaşık 14 bin yıllık olduğuna işaret eden Erek, bunun o dönemki inanç sisteminde çeşitli amaçlarla kullanıldığını tahmin ettiklerini belirtti.
Erek, şunları ifade etti:
"Mağarada içerisinde bir bölümde sadece ayı ve sansar kafataslarının parçalarını bulduk. Bu hayvanların kafataslarının sadece burada olması, bunların büyük olasılıkla etraflarını kapatan dalların ağaçların üzerine asıldıkları anlamı taşır. Bu da dönemin insanının inanç sistemiyle alakalı bilgi verir. Bunun daha çok dini değil tinsel, doğaya karşı kendini güçlü kılma, büyü anlamını taşıyan unsurları var. 14 bin yıllık bir kült (inanış) bulmuş olduk. Ayının cüsseli, heybetli görünüme sahip bir hayvan olması, onun bu görüntüsü ve kudretinin sembolünü kendi yaşadığı mekana taşıyor olması, o dönemin insanının daha güçlü ve daha korunaklı hissetmesini sağlamış olmalıdır."
Erek, ayı kafatasının yanında dişlerinin de bulunmasının epipaleolitik döneminin insanının kendini mağara içerisinde daha güvende hissetmesini sağlamış unsurlar olduğunu ifade etti.
Kazılarda gelinen noktada 9. arkeolojik seviyenin sonlarına doğru ulaşmaya başladıklarına dikkati çeken Erek, 7. arkeolojik seviyenin tarihinin 10 bin 730 iken, 9. arkeolojik seviyenin sonu itibariyle 14 binlere ulaşmış olduklarını kaydetti.
Direkli Mağarası
Prof. Dr. Kılıç Kökten tarafından 1959 yılında keşfedilmesinin ardından Cevdet Merih Erek'in girişimiyle 2006'da yüzey araştırması, 2007'de de kazısına başlanan Direkli Mağarası'nda, paleolitik çağa kadar dayanan çakmak taşından yapılmış çakılar, deliciler, kalemler, pleistosen (buzul çağına) ait et ve otoburlar, kemirgen hayvan grubuna ait diş ve iskelet kalıntılar bulunmuştu.
Erek'in başkanlığında yürütülen çalışmalar kapsamında, 6 yıl önce bulunan ana tanrıça figürü de birçok ülkede uzmanlar tarafından ilgiyle karşılanmıştı.