Haberler
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail-Lübnan ateşkesi için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

"Devlet Opera ve Balesinin Kurumsal Yapısı Muhafaza Edilmeli"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Gökmen: (Türkiye Sanat Kurumuna ilişkin)"Devlet Opera ve Balesinin (DOB) kurumsal yapısının muhafaza edilmesi çok önemli çünkü özellikle opera ve bale bir...

TUĞBA ÖZGÜR DURMAZ - Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü Rengim Gökmen, Türkiye Sanat Kurumu ile devlet desteğindeki sanat kurumlarının sonlandırılacağı iddialarına ilişkin "Devlet Opera ve Balesinin kurumsal yapısının muhafaza edilmesi çok önemli çünkü özellikle opera ve bale bir birikim meselesidir" dedi.

Gökmen, DOB'un dünya sanat literatürüne kazandırdığı "Kont Dracula" ve "Tangopera" adlı eserlerin prömiyeri dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda opera ve baleye duyulan ilginin ve temsillere gelen seyirci sayısının arttığını belirterek, "DOB, tarihinin en yoğun sezonunu yaşıyor ama gelecek sene tarihinin yine en yoğun sezonu olacak çünkü sürekli bir gelişim içerisinde" diye konuştu.

Yalnızca başkentte ekim ayı opera ve bale seyircisinin 15 bini aştığını bildiren Gökmen, bu doluluğun özellikle repertuvar seçiminde de ne kadar isabetli olunduğunu gösterdiğini söyledi.

Gökmen, Ankara'daki "Kont Dracula" balesiyle Antalya'daki "Tangopera" müzikalinin DOB'un gurur duyduğu eserler olduğunu; "bir opera, bale yapıtını dünyada ilk kez sahnelemiş olmak bambaşka bir heyecan" sözleriyle ifade etti.

1930'lu yıllardan itibaren zengin bir tango repertuvarına sahip olan Türkiye'nin, 'Tangopera' ile opera, bale ve müzikal karışımı özgün bir eser kazandığını kaydeden Gökmen, Kont Dracula balesinin biletlerinin de satışa çıktıktan sonra bir saat bile geçmeden tükenmesi üzerine sevinç duyduklarını belirtti.

Gökmen, Kont Dracula'ya gösterilen yoğun talebi eserin ismi ve içeriğinin etkilediğini, böylelikle daha önce opera ve baleye gelmemiş kesimlerin de ilk adımı atmalarına vesile olduğunu belirterek hislerini; "müzik, koreografi, dekor, kostüm ve ışık tasarımıyla her yönüyle muhteşem bir eserin Türk bale repertuvarına kazandırılması bize gurur vermiştir" şeklinde dile getirdi.

Türkiye Sanat Kurumu

Bir süredir üzerinde çalışılan  Türkiye Sanat Kurumu yapılanmasına ilişkin görüşlerini de aktaran Gökmen, "Açıkça söyleyeyim; bu kapsamda bakanlığımızın yürüttüğü bir çalışma var mı, varsa içeriği nedir, bilgimiz yok. Basından öğrenip, çevreden duyduklarımız kapsamında bildiklerimiz var" cevabını verdi.

Gökmen, sahne ve müzik sanatlarının daha iyileştirilmesi ve zenginleştirilmesi için herkesin birtakım çalışmalar ürettiğini tasavvur ettiğini belirterek, herkesin konuya iyi niyetli yaklaştığına inandığını söyledi.

DOB olarak bu kurumların yapılanmasıyla ilgili kendi görüşlerini Kültür ve Turizm Bakanlığına arz ettiklerini kaydeden Gökmen, "Bu düşüncelerin ne kadar yankı bulduğu konusunda fikir sahibi değilim ama umut ediyorum ki bu yapılanma daha olumluya, daha ileriye, daha yaygınlaşmaya, daha zenginleşmeye ve sanatçının durumunu daha iyi bir noktaya taşıması hususunda yapılacak çalışmalarda, DOB olarak yöneticilerin ve sanatçılarımızın görüşüne başvurulacaktır inancındayım" diye konuştu.

- "Vazgeçemeyeceğimiz, sanatın özerk yapılanması ve tüm topluma ulaşabilmesi"

Gökmen, şunları dile getirdi:

"Muhakkak ki her kurum gibi sanat kurumlarının da yenileşmeye, çağdaşlaşmaya hatta yeni bir yapılanma sürecini tamamladıktan sonra da hemen ertesi gün yeniliklere ihtiyacı var. Yenilik, çünkü her zaman bireylere olduğu kadar toplumlara ve kurumlara da dinamizm getiren en önemli olgudur. Çağın gereklerine ve toplumsal yapıya uymak. Ama vazgeçemeyeceğimiz, sanatın özerk yapılanması ve tüm topluma ulaşabilmesi. Onun için de bütün dünyada olduğu gibi gerçek sanatın korunmaya muhtaç olduğunu bugün Fransa'da da Almanya'da da Amerika'da da görüyoruz."

Pek çok ülkede, sanatın devlet desteğiyle yaşamlarını sürdürdüklerine işaret eden Gökmen, "Devlet çeşitli yöntemlerle sanatın ve sanatçının korunmasını sağlamaktadır" görüşünü bildirdi.

Gökmen, devlet desteğindeki sanatın toplumun her katmanına ulaşması bakımından da büyük önem taşıdığını belirterek, "Bu çok önemli bir kültürel yapılanma, bundan herhangi bir fedakarlık yapılmamalı. Aksi takdirde zamanla bunun önemi fark edilir ama artık geç kalınmış olur" değerlendirmesinde bulundu.

- "Kurumsal yapı muhafaza edilmeli"

Sanatın gelişebilmesi için hiçbir erkin sanatı baskılamaması gerektiğini de vurgulayan Gökmen, DOB'un Bakanlığa sunulan önerilerin içeriğine ilişkin şunları kaydetti:

"Kurumsal yapının muhafaza edilmesi çok önemli, çünkü özellikle opera ve bale bir birikim meselesi, bugünden yarına toplanarak yapılamayacak sanat dallarıdır. Sanatın özerk ve özgür yapısının korunması önemli unsurlar. Bunun için emeklilik sisteminin yeniden revize edilip iyileştirilmesi, sanatçının performansı ve performansa dönük ödüllendirme sisteminin yeniden düzenlenmesi, kuruma kazandırılacak genç sanatçıların önünün açılabilmesi için yeni düzenlenme getirilmesi ile sanatçıya sosyal bir güvenlik sağlanması ancak rekabete ve kariyere açık bir ödüllendirme sistemiyle teşvik edilmesi çok önemli. Biz bunun üzerinde duruyoruz. Bakanlığımız da bu görüşlerimizi dikkate alacak ve değerlendirecektir inancındayım." - Ankara

Kaynak: AA / Kültür Sanat
title