Haberler

Dejenere Mizah Anlayışının Topluma Dayatılmasına Karşıyım"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

"Arama Motoru" filmi ile seyirciyi güldürmeyi planlayan yönetmen Atalay Taşdiken, "Komedi yapmak adına dejenere bir mizah anlayışının topluma dayatılmasına karşıyım. İnsanların komedi beklentisini sömürmek ve ahlaksız arz oluşturmak benim reddettiğim ve kabul etmediğim bir şey." dedi.

KAAN BURAK ŞEN - "Arama Motoru" filmi ile seyirciyi güldürmeyi planlayan yönetmen Atalay Taşdiken, "Komedi yapmak adına dejenere bir mizah anlayışının topluma dayatılmasına karşıyım. İnsanların komedi beklentisini sömürmek ve ahlaksız arz oluşturmak benim reddettiğim ve kabul etmediğim bir şey." dedi.

"Mommo Kız Kardeşim" ve "Meryem" adlı dram filmlerine bir yenisini ekleyen yapımcı, yönetmen ve senarist Atalay Taşdiken AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 Haziran'da vizyona girecek "Arama Motoru" filminin senaryosunu kendi köyü olan Konya'nın Hüyük ilçesine bağlı Çavuş Köyü'nde geçen olaylardan esinlenerek oluşturduğunu anlattı.

Filminin öyküsünün arayışı da bünyesinde barındırdığını dile getiren Taşdiken, şöyle konuştu:

"Anadolu'nun her yerinde yaşlılıların ciddi bir evlilik problemi olduğunu gözlemledim. Köye gittiğimde de buna rastladım. Bir dede kendine eş arıyordu. Doğduğumuz günden öldüğümüz güne kadar bir şeyler arıyoruz. Bugünkü arayışı da bünyesinde barındıran bir öykü yazdım. Bugün aramak denilince ekranın başında oturup, klavyeden aramak anlaşılıyor. Geçmişle bugünün aramak kavramının da ironik kıyaslamasının yapıldığı bir şekle dönüştü öykü."

"Taşra, çok bildiğim ve yakınında durduğum bir yer"

Yaptığı üç filmin hikayesinin de taşrada geçtiğine dikkati çeken Taşdiken, "Taşrayı, taşranın insanlarını ve onların hayata bakışını çok iyi gözlemlediğimi düşünüyorum. Onun için de taşra meseleleri benim meselem oluyor. Taşra, çok iyi bildiğim ve yakınında durduğum bir yer. Benzer duyguları hissettiğim için filmim de taşra üzerine oldu." açıklamasında bulundu.

"Arama Motoru" filminin senaryosunu iki yıl önce yazdığını aktaran Taşdiken, çekimlerin ise 4 haftada tamamlandığı bilgisini verdi.

"İnsanların gülmeye ihtiyacı var"

Filmle sinema seyircisini güldürmek istediğini kaydeden Taşdiken, şunları söyledi:

"Sosyal, siyasal, ailevi meseleler ve işyerindeki problemlerden sonra insanların gerçekten gülmeye ihtiyacı oluyor. Birkaç saat bunlardan uzak kalmayı arzu ediyor. Bu çok anlaşılabilir bir şey. Komedi yapmak adına dejenere bir mizah anlayışının topluma dayatılmasına karşıyım. İnsanların komedi beklentisini sömürmek ve ahlaksız arz oluşturmak benim reddettiğim ve kabul etmediğim bir şey."

Taşdiken, filmin sadece bir komedi filmi olarak görülmemesi gerektiğine de vurgu yaparak, "Bu film taşradaki insanlık hallerini çok sahici, içeriden bakarak anlatıyor. İçinde mizah da, dram da var. Mizah bence çok saygıdeğer bir iş. Mitolojilere baktığımız zaman da en önemli mizah kaynaklarının bu coğrafyada olduğunu görürüz. Bizim filmi çektiğimiz yerde Nasrettin Hocanın nesli var." dedi.

"Doğallığı yakalamak için filmi küçük fotoğraf makineleriyle çektim"

Filmin oyuncularını profesyonel oyuncular yerine köylerde yaşayan gerçek kişilerden seçtiklerini dile getiren Taşdiken, şunları kaydetti:

"Köy köy dolaşıp cast yapıp, oyuncuları öyle bulduk. Doğallığı yakalamak için de filmi küçük fotoğraf makineleriyle çektim. Bunu özellikle daha önce oyunculuk deneyimi olmayanları ürkütmemek için yaptım. Onlar da bir hatıra fotoğrafı çektirme samimiyetiyle çalıştılar. Fakat o kameralarla da teknik olarak iyi sonuçlar elde ettim. Daha büyük bir ekip ve ekipmanla bu filmdeki sahici sonuçları elde edemezdik. Oyuncuların yaratıcılığı sonucu benim tahminimin de üzerinde bir mizah dozu ortaya çıktı."

Taşdiken, filmin çekim hikayesinin sinema yapmak isteyen gençlere örnek olacağını savunarak, "Bir hikayeniz, inandığınız bir fikriniz varsa hiçbir şey sizin film yapmanıza engel değildir. Mutlak surette piyasa koşullarının size dayattığı şekilde film yapmaya mecbur değilsiniz. Biz küçük fotoğraf makineleriyle, köyümüzdeki insanlarla uzun metraj bir film çektik." açıklamasında bulundu.

Film hakkında

"Arama Moturu" Anadolu coğrafyasının orta yerinde, sevimli bir kasabada geçen ve her biri kendileri için yaşamsal değerdeki bir şeyleri arayan bir avuç insanla birlikte, bu arayışları paraya dönüştüren girişimci ruhlu yeni yetme bir gencin öyküsünü anlatıyor.

Kaynak: AA / Kültür Sanat
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2026 yılında hanelerimizin yarısını kendi doğalgazımızla karşılayacağız

2026 yılını işaret etti: Hanelerin yarısının ihtiyacını karşılayacağız

'Safları sıklaştırın' diyen Kılıçdaroğlu'na adliye önünde coşkulu karşılama

Adliye önünde istediği oldu

Kılıçdaroğlu'ndan Akşener için olay sözler: Ailemi emanet ederim diyen 'işbirlikçi' çıktı, güvenmem hataydı

Akşener için öyle bir ifade kullandı ki, salon resmen buz kesti

İsrail savaş uçakları Beyrut'ta bir binayı yerle bir etti! Dehşet anları kamerada

Gözü dönmüş bunların! Başkentin göbeğinde yaptıklarına bakın

title