Dede Mesleğinin Hatırasını Minyatürlerle Yaşatıyor
Safranbolu ilçesinde yaşayan Hilmi Oktay, dedesinden kalan arabacılığı şeker hastalığı nedeniyle bıraktıktan sonra bu işte kullanılan araçların minyatürlerini yaparak mesleğini unutturmamaya çalışıyor.
ERSİN TURAN - Safranbolu ilçesinde yaşayan Hilmi Oktay, dedesinden kalan arabacılığı şeker hastalığı nedeniyle bıraktıktan sonra bu işte kullanılan araçların minyatürlerini yaparak mesleğini unutturmamaya çalışıyor.
İlçeye bağlı Sırçalı köyünde ikamet eden Oktay (66), AA muhabirine yaptığı açıklamada, çiftçilik ve hayvancılıkta kullanılan düven, saban, boyunduruk, kağnı, deste arabası, odun arabası, taş arabası, gübre arabası, tırmık gibi aletlerin minyatür maketlerini yaptığını söyledi.
Oktay, Çakı, keser ve matkap kullanarak yaptığı minyatür maketlere çivi çakmadığını ve her bir parçasının ağaçtan olduğunu, bir maketin yapımının ortalama 8 gün sürdüğünü anlattı. Oktay, "Bu iş benim dede mesleğim. Bu civarın ustası dedemdi. Öküzlerle çekilen arabayı, boyunduruğunu dedem yapardı. Ben de 25 yaşına kadar bu işi gördüm. Ondan sonra mesleği devam ettirdim. 1993'te şeker hastalığına yakalandıktan sonra işi bırakmak zorunda kaldım. Hastalığa yakalanınca bir şeylerle uğraşmak istedim, bu bana bir terapi gibi geldi." diye konuştu.
Maketlerin ticaretini yapmadığını, ürettiklerini çevresine hediye ettiğini söyleyen Oktay, "Bunu yaparken her şeyi unutuyorum, stres olmuyor bana. Yaptığım maketlerin birçok kişiye hediye ettim, aralarında önemli isimler de var. Eski Karabük Belediye Başkanı Hüseyin Erer'e hediye etmiştim, o da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Başbakanlığı döneminde Karabük'e geldiğinde ona hediye etmişti." dedi.
Yaptığı maketlerin müzede sergilenmesinin kendisini mutlu edeceğini ifade eden Oktay, "Gençler çocuklar, 'Zamanında böyle yapılıyormuş' desin diye de yaparım. Rahmi Koç'un gemi maketleri müzesi var, benim de müzem olsun." sözlerine yer verdi.