Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Okuduğu Dua, Kamacı'nın Albümünde

HİLAL UŞTUK - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın okuduğu "Dua" şiiri, Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Mustafa Kamacı'nın "Kehkeşan" isimli yeni albümünde yer aldı.

Albümün ilk klibi de Arif Nihat Asya'nın "Dua (Biz Kısık Sesleriz)" isimli eserine çekilirken, klibin girişinde Erdoğan'ın okuduğu bölüme yer verildi.

Yusuf İslam, Cem Karaca, Yusuf Nalkesen ve Arif Nihat Asya gibi önemli isimlerin eserlerinin de yer aldığı albüme ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Mustafa Kamacı, 10 eserden oluşan albümün aranje ve müzik yönetmenliğini Sinan Kayabaşı'nın yaptığını söyledi.

Mustafa Kamacı, albüme isim arayışı sırasında, "Dua" ve "Tek Bir Allah" isimlerini de düşündüklerini belirterek, "Daha çok bize ilham veren 'Dua' parçası olduğu için, beyefendinin (Cumhurbaşkanı) şiirinden yola çıkarak, Dua parçasını bestelemeyi aranjörüm düşündü. Ben de 'amin' kısımlarını düzenleme imkanı buldum. O kadar güzel yüreğimize, içimize dokundu ki o iştahla beraber dedik ki albümün ismi de bunun içinden bir şey olmalı." ifadelerini kullandı.

Kehkeşan'ın samanyolu anlamına geldiğini kaydeden Kamacı, "İnsanların kalbine, özüne bizim samimi duygularla yapmış olduğumuz ilahilerin, soundların gitmesi ve onların da yüreklerine işlemesi için öyle bir isim verdik. Kehkeşan ismini verdik." dedi.

"Cumhurbaşkanı Dua'yı milyonlarca kişiye hitaben okudu"

Kamacı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yenikapı mitinginde Dua'yı okuduğuna vurgu yaparak, şunları aktardı:

"(Sinan Kayabaşı) Bu, cumhurbaşkanının Yenikapı mitinginde milyonlara karşı okuduğu ve sokakta karşılığı olan bir şey, dedi. Bu hisle onu besteledi ve yorumladık. Bu parçanın klibinde cumhurbaşkanından izin istedim. 'Bu parçanın halktaki karşılığı sizsiniz. Biz bunu besteledik ve izin verirseniz buna klip çekmek istiyorum, dedim. Nasıl çekeceksin sorusuna, 'siz 13 senedir iktidardasınız ve Türkiye'nin İslam coğrafyasında öncü bir rolü var sayenizde. Tüm mazlumların yine umudu sizsiniz. O sebeple Türkiye'de yaşayan farklı ülkelerden ama Türkiyeye sığınmış, gerek zorunlu sebeplerden gerekse eğitim noktasında öncü olan, Türkiye'de var olan gençleri de işin içine katarak, bir klip yapmaya çalışacağım dedim. Peki dedi."

Klibi tamamladıktan sonra Cumhurbaşkanına izlettiğini dile getiren Kamacı, "Ben cumhurbaşkanımızın uzun yıllardır yanındayım ve onun sükutu, ikrardandır. Ben o gözle bakarım. Tebessüm etti. O kadar çok seçim atmosferine girdi. O kadar çok üzerine reklamlar ve değişik klipler geldi ki. Her alanda uzmanlığı var ve bu konuda da gerçekten çok uzun soluklu baktı. Sonuna kadar izledi. Herhangi bir şey söylemedi. Bu, sükut ikrardandır, anlamını taşıyordu." diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Kamacı, Dua klibinin salı günü itibariyle sosyal medyada dinleyiciyle buluştuğunu ve çok güzel tepkiler aldığını aktararak, "Çok büyük bir ilgi oldu. Açıkçası klipten önce parçayı dinlediğiniz zaman zaten bir liderin cesaretini, onun okuyuşundaki o coşkuyu çok rahat bir şekilde anlayabiliyorsunuz. Ben de ondan esinlenerek, bu parçayı okurken daha marş havasında okumaya çalıştım." ifadelerini kullandı.

2005'te Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Dolmabahçe'deki ofisinde özel kalem müdürü yardımcısı olarak göreve başladığını ifade eden Kamacı, Yusuf İslam'ın 2000 yılında çıkardığı albümünde yer alan "A is for Allah" isimli eserini İngilizce yorumladığını belirterek, "Beyefendiye (Cumhurbaşkanı) ilk dinlettiğim zaman İbrahim Kalın da yanındaydı. Yusuf İslam, dedi. 'Evet efendim ama ben söylüyorum' dedim. Oradaki ses, beyefendinin hemen yakaladığı bir şey. Ne kadar ilgili olduğunu aynı zamanda gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Albümde, Türkçe, İngilizce ve Arapça eserler var

Albümde, Dua'nın yanı sıra "Allah Yar", " Tek Bir Allah", "Hak Yolunda", "Kaside-i Bürde", "Kasemen Billahi", "A is for Allah", "Ehi Ente Hurrun" (Kardeşim Sen Özgürsün), "Ya İmamer Rusli (Aşk Meydanında), "Al Habib" (Zamanın Yolcusuyuz) isimli eserleri de yorumlayan Kamacı, albümdeki eserlerden dördünün Arapça olduğunun altını çizdi.

Mustafa Kamacı, ortaokul ve liseyi imam hatipte, üniversiteyi de ilahiyat fakültesinde okuduğuna işaret ederek, "Benim babamın duası, oğlum ilahiyatı kazansın, şeklindeydi ve onun isteği de gerçekleşti. İmam hatipteki hocalarım, sesimden dolayı hep beni ilahi, şiir söylemeye yönlendirirdi." dedi.

İlk okula gitmeden önce Kuran'ı Kerim'i hatmettiğinin altını çizen Kamacı, şu bilgileri verdi:

"Daha sonra Türkçe alfabeyi öğrendim. Annem, Arapça ilahilerini dinlediği zaman derdi ki, 'sen sürekli olarak, ağız yapın uygun olmadığı halde, o cümleleri kelimeleri söylemeye çalışır, sürekli Arapça mırıldanırdın'. Tabii daha sonra eğitimimin imam hatip ve ilahiyat olması dolayısıyla Arapça belli bir noktada, mahreçleriyle ve bütün her şeyiyle yerleşti."

Kamacı, müzik piyasasında çok sayıda albüm olduğunun altını çizerek, "Çok dilli olsun diye karar verdiğimizde, bu alanda büyük bir boşluk olduğunu fark ettik. Araştırmalarımızı yaparken de parça seçimlerinde özellikle, ince eledik sık dokuduk ve yaklaşık 6 ay boyunca bu çalışma devam etti. Parça seçimi de 1,5 ay sürdü." diye konuştu.

"Sami Yusuf ve Maher Zain'in iyi bir dinleyicisiyim"

Albümdeki "Ehi Ente Hurrun" isimli esere de dikkati çeken Kamacı, şunları söyledi:

"Mısır'da demokratik seçimle iş başına gelen Mursi, antidemokratik yollarla indirildikten ve hapse düştükten sonra, Müslüman Kardeşler'in öncüsü olan Seyyid Kutub'un yazdığı bir şiir var ve bu şiir Ehi Ente Hurrun diye başlıyor yani 'Kardeşim sen özgürsün. Sen prangalara vurulsan da özgürsün.' Bunu layıkıyla okumaya çalıştık şiiriyle beraber. Aynı zamanda, yaralı olan Mısır halkına bir mesaj da Türkiye'den gitsin ve onlara ulaşsın diye." ifadelerini kullandı.

Mustafa Kamacı, albümde, ezgi, ilahi ve marş türünde eserler yorumladığını ve bu işe hobi olarak merak saldığını dile getirerek, "Ciddi bir eğitimim söz konusu değil ama etrafın yönlendirmesiyle, 'Güzel bir sesin var. Kıraatin güzel. Kuran-ı Kerim okuyuşun güzel. Bunlarla beraber ilahiyi de güzel söylüyorsun. Mustafa sen yaparsın' gibi bir takım telkinlerle beraber bu yola çıktım." dedi.

Türkiye'nin Sami Yusuf'u olmak gibi bir hedefi olup olmadığı yönündeki soruya ise Kamacı, şu cevabı verdi:

"Doktoramı, Türk tasavvuf musikisinde yapmayı planlıyorum. Şan eğitimlerine aranjörümle başladım. Buna devam edeceğim. Sami Yusuf ve Maher Zain'in iyi bir dinleyicisiyim. Onlar tüm dünyada kasıp kavuruyorlar. Ben açıkçası bizim insanlarımıza milli, manevi duyguları aşılayacak ve kısır kalan, pek fazla çalışma olmayan bu alanda güzel bir eser ortaya koymaya çalıştım."

Albüm 21 Haziran'da dinleyiciyle buluşacak.