Çetin Özer'den "Şehir Hikayeleri" Sergisi
Çetin ÖZER'in 'Şehir Hikayeleri' adını taşıyan fotoğraf sergisi, e. Lab ve Medical Corner Teşvikiye'de, Şeli Art Project işbirliğiyle tüm sanatseverlerle buluşuyor.
SERGİ : "ŞEHİR HİKAYELERİ"
ÇETİN ÖZER
14 MART-12 NİSAN 2014
Kokteyl: 14 MART CUMA SAAT 18.00-20.00 e. Lab - Maçka
Çetin ÖZER'in 'Şehir Hikayeleri' adını taşıyan fotoğraf sergisi, e. Lab ve Medical Corner Teşvikiye'de, Şeli Art Project işbirliğiyle tüm sanatseverlerle buluşuyor.
Gündelik yaşam alanlarında sanatsal çözümler öneren proje kapsamında açılan sergiler 'Her sağlık kuruluşuna sanat' sloganıyla etkinliklerine devam ediyor.
ŞEHİR HİKAYELERİ ...Çünkü,
"Şehir Hikayeleri" adlı fotoğraf sergim son on yıllık süreçte yurtdışı gezilerinde ziyaret ettiğim çeşitli şehirlerden oluşuyor..İlk aklıma gelenler; Bişkek, Roma , Floransa, Napoli, Venedik, Münih, Hamburg, Hannover, Riga, Selanik, Kavala, Filibe..Bunun yanı sıra Girit ve Midilli adalarından bazı şehirler var ve tabii şehirlerin şehri İstanbul..
İnsan her geziden ister istemez biraz değişerek dönüyor, çünkü her şehrin bir ruhu var ve sizi derinden etkiliyor..Bu işin bir yanı, diğer yandan fotoğrafçı olarak yoğun bir görme eylemi içersindesiniz.. Vizörden bakıp devamlı karar veriyorsunuz.. Vaz geçiyorsunuz veya saptıyorsunuz o görüntüyü.. Aldığınız kararlar sonuçta her fotoğraf karesine yansıyor.. Çekmediğiniz görüntüler bile belleğinize kazınıyor.. Yakaladığınız ve kaçırdığınız görüntüler, sevinçler, pişmanlıklar, keşkeler ile her çekimin kendine özgü bir hikayesi oluyor.
Bu sırada çok değişik insanlarla karşılaşıyorsunuz.. Bazen tanımadığınız bir çocuğun gülüşüne ortak oluyorsunuz ya da bekletilen güzel bir kadının sıkıntısını paylaşıyorsunuz çektiğiniz fotoğrafla..
Bir tren istasyonunda aniden "Uyuyan Güzel"e rastlıyorsunuz..!
Venedik'teki köprülerden birinde, olası serginizin afişine yardımcı olmak için iki kişi ağır ağır konuşarak geliyor ve en önemli figürü oluveriyorlar o kompozisyonun.
Bazı şehirlerde yeterince kalabiliyorsunuz, bazılarından hızla geçiyorsunuz ama yine de bir şeyler takılıyor objektifinize.. Zaten ünlü Magnum fotoğrafçısı Marc Riboud, fotoğraf çekmek için: "Hayatın, saniyenin 125'te 1'indeki tadına bakmak gibi bir şey..!" demiş.
O'na hak vererek, Münih'te Oktoberfest için kurulmuş çadırlardan birine giriyorum.. Neşeyle bira içen gençleri pencereden süzülüp gelen ışık bir coşku anıtına dönüştürüyor.. İyi ki buradayım, iyi ki fotoğraf makinem elimde diyerek basıyorum deklanşöre..
İşte "Şehir Hikayeleri"nden bir özet size, devamını görmek için hepinizi sergime bekliyorum."