Haberler
CHP lideri Özel'den çok konuşulacak Öcalan iddiası: Bir günde izin çıkaracak

Özel'den bomba Öcalan iddiası

Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Budama sanatıyla ilgilenen emekli öğretmen, ağaçlarını simge camilere hediye etmek istiyor

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İzmir'in Bayındır ilçesinde hobi olarak ağaç budama sanatıyla ilgilenen 65 yaşındaki emekli öğretmen Süleyman Sırrı Özaltın, en büyük arzusunun, 12 yıldır biçim vererek yetiştirdiği ağaçların Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Sultan Ahmet, Selimiye ve Çamlıca gibi simge mabetlerin...

İzmir'in Bayındır ilçesinde hobi olarak ağaç budama sanatıyla ilgilenen 65 yaşındaki emekli öğretmen Süleyman Sırrı Özaltın, en büyük arzusunun, 12 yıldır biçim vererek yetiştirdiği ağaçların Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Sultan Ahmet, Selimiye ve Çamlıca gibi simge mabetlerin peyzajlarında kullanılması olduğunu söyledi.

Çeşitli illerde 27 yıl matematik öğretmeni ve halk eğitim merkezi müdürü olarak görev yapan Özaltın, emekli olduktan sonra kendisini ilçede başkanlığını yürüttüğü çiçekçilik kooperatifinin yanı sıra bahçe sanatlarına adadı.

Özaltın, 12 yıl önce arkadaşından aldığı 4 fidanla biçimli ağaç budama ve yetiştirme sanatına başladı. Özaltın, bir dönümlük arazisinde, farklı şekillerde budadığı 1500 ağaçtan oluşan bir bahçe oluşturdu.

Ağaçlar tıpkı çocuklar gibi

Süleyman Sırrı Özaltın, AA muhabirine, güzel görünümü ve şekil verilebilir yapısı nedeniyle limon servi türünü seçtiğini söyledi.

"Ağaç yaşken eğilir" atasözünü hatırlatan ve ağaçları çok küçükken şekillendirmeye başladığını anlatan Özaltın, büyük bir ağacın istenilen şekle getirilmesinin uzun yıllar aldığını aktardı.

Ağaç biçimlendirmenin tıpkı bir öğrenci yetiştirmek gibi sabır ve emek istediğini vurgulayan Özaltın, şöyle konuştu:

"Ağaçları tıpkı çocuklar gibi görüyorum. Bu ağaçlar 10 santimetreydi, ilkokula başlayan çocuk gibi. İlkokula başlayan çocuk önce çizgiyle başlıyor, sonra detaylara giriliyor. Sonra da son sınıfta ilkokul eğitimini tamamlıyor. Ağaç da aynı şekilde. İnce ince detayları ilk yıllarda verdim. Onlar büyüdükçe şekil aldı ve modelleri görünür oldu. Eğitimciliği ağaçta uyguladım."

Ağaç şekillendirmenin uzun yıllara ihtiyaç duyması nedeniyle ekonomik getirisinin hızlı olmadığını kaydeden Özaltın, o nedenle bu işin yaygın yapılmadığını dile getirdi.

Simge camilere hediye etmek istiyor

Özaltın, bahçesinde yetiştirdiği her ağacın farklı bir görünüme sahip olduğunu ifade etti.

Top, spiral, kare, dikdörtgen, kalp gibi şekillerin yanı sıra cami, minare, şerefe gibi biçimler de verdiğine dikkati çeken Özaltın, ayrıca dallarla Arapça "Allah" yazısı da ortaya çıkardığını söyledi.

Özenle yetiştirdiği ağaçları hediye etmeyi istediğini belirten Özaltın, "Bu ağaçların çoğunda İslami motifler var. Ağaçların Çamlıca Camisi'nin giriş kapılarına, Ayasofya ve Sultan Ahmet camilerinin önüne, İstanbul'da özel yerlere dikilmesini istiyorum. İstiyorum ki gelen yabancı turistler ve vatandaşlarımız böyle bir sanatı, buralarda görsün." diye konuştu.

Özaltın, makaslarla çalıştığını, bir modelin kendini tam olarak göstermesi için yıllarca uğraştığını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA / Kültür Sanat
title