Bir Tasarım Objesi Olarak Mahya
"Mahya Tasarım Yarışması"nın İlk 20 Tasarımı Yeni Camii Hünkar Kasrı'nda Ziyarete Açıldı.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Geleneksel Sanatlar Yönetmenliği çalışmaları kapsamında, İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Grafikerler Meslek Kuruluşu (GMK) ve Bilgi Üniversitesi Tasarım Kültürü ve Yönetimi Sertifika Programı'nın katılımlarıyla düzenlenen 'Mahya Tasarım Yarışması' Ekim ayında sonuçlanmıştı.
Salt aydınlatma tasarımı olmayıp mahya tasarımı oluşu, özgünlüğü, uygulanabilirliği, mimariye zarar verici nitelikte olmaması ve yerine uygunluğu esas alınarak değerlendirilen başvurulardan seçilen 20 tasarım, 8 Aralık Çarşamba günü Yeni Camii Hünkar Kasrı'nda ziyarete açıldı.
Açılış için düzenlenen törende, tasarımlarıyla ilk 5'e girmeye hak kazanan isimlere ödüllerini takdim edildi. Sergi Pazar günleri hariç her gün 10.00 – 17.00 saatleri arasında ücretsiz olarak görülebilir.
Açılış ve ödül törenine ev sahipliği yapan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, "Ajans olarak İstanbul'un sahip olduğu değerlerin keşfedilmesi, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla hayata geçirdiğimiz projeler arasında özel bir yere sahip olan Mahya Tasarım Yarışması'nın ödüle layık bulunan tasarımlarıyla aydınlanacak bir İstanbul'u düşünmek hiç de zor değil" diyerek konuştu.
Törende kısa bir konuşma yapan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Geleneksel Sanatlar Yönetmeni Ömer Faruk Şerifoğlu "Mahya uygulaması günümüzde Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından İstanbul Valiliği ve İstanbul Müftülüğü denetiminde yapılıyor. Kurumsal olarak bu projelerin uygulanmasına yaklaşımları yakın vadede ne olur bilemiyoruz. Ancak mahyacılığın bir dönüşüm yaşayacağı muhakkak. Bunun kurumsal zemini oluşmadan toplumsal zeminini oluşturduğumuzu düşünüyorum. 100'e yakın kişi bu yarışma vesilesiyle mahya konusunda düşünüp, öneriler geliştirmiş oldu." dedi.
400 Yıllık Bir Geleneği Yaşatmak Adına…
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Geleneksel Sanatlar Yönetmenliği, İstanbul'a özgü bir 400 yıllık kesintisiz bir gelenek olan mahyacılığı, yağ kandillerinden ampullere uzanan yolda artık kaybolmaya yüz tuttuğu 2010 yılında yeniden ele aldı.
2010 yılının Şubat ayında, referans niteliğinde bir eser olara literatüre giren "Göklere Yazı Yazma Sanatı: Mahya / The Art of Writing on The Sky: Mahya" kitabı yayınlandı. Prof. Dr. İsmail Kara'nın danışmanlığında hazırlanan kitap, 150'ye yakın fotoğraf, gravür, resim, kartpostal, belge vb. görsellerle, kendi alanında uzman isimlerin birikimlerini deşifre eden makalelerden oluşuyordu.
Mahyayı çağdaş dünyanın bir 'tasarım nesnesi' olarak yeniden gündeme getirmeyi amaçlayan yarışma ile zaman içinde geleneksel formların sınırlı kalması ve uygulamacılarının azalması nedeniyle unutulmaya yüz tutan mahyacılığın çağdaş tasarımla buluşturulması hedefleyen "Mahya Tasarım Yarışması" Temmuz ayında anons edildi. Son başvuru tarihi olan 5 Ekim'e kadar 64 kişi/grup, toplam 90 tasarımla başvurdu.
Dereceye giren tasarımlar, 11 - 19 Ekim tarihleri arasında, Beşir Ayvazoğlu, Yeşim Demir, Zeynep Fadıllıoğlu, Prof. Dr. İsmail Kara, Komet, Nevzat Sayın, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Geleneksel Sanatlar Yönetmeni Ömer Faruk Şerifoğlu ve mahya ustası Kahraman Yıldız'dan oluşan seçici kurul tarafından oyçokluğu ile belirlendi.
Mahya Işıklarıyla Camilerin Üzerine Nur Yağdıran Üç Boyutlu Tasarımı ile Yarışmanın Birincisi Mimar Hakan Karaman.
'Mahya Tasarım Yarışması'nda ilk beşe giren isimler arasında mimarların imzaları göze çarpıyor. Birinciliğe layık görülen Mimar Hakan Karaman'ın üfleme cam toplardan oluşan tasarımı, mahya ışıklarına yeni bir anlam katarak, camilerin üzerine nur yağıyormuş görüntüsü veriyor.