Bir Sebepsiz Polyanna: Sinema" Söyleşisi

Yönetmen Kaan Burak Şen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi ortaklığıyla düzenlenen "Bir Sebepsiz Polyanna: Sinema" söyleşisine konuk oldu.

Sultanahmet Kızlarağası Medresesi'nde gerçekleşen programın moderatörü gazeteci yazar Bünyamin Yılmaz, ilk söyleşide kısa filmleri konuşmak istediğini ifade ederek, "Kaan Burak Şen, sinemamızın çok genç ve iddialı bir yönetmeni. Sinema serüveni fotoğraf merakı ile başlamış fakat esasında üniversitede tarih bölümünü bitirmiş bir yönetmen" dedi.

Yılmaz, Şen'in "Karısının Terliğini Giyen Adam" kısa filminden sonra, Sancak Medya'nın 28 Şubat postmodern darbesinin 19. yılında, TRT Televizyonu için "28 Şubat Reşit Oldu" başlığıyla hazırladığı 19 yönetmen 19 film projesi kapsamında "Ölülere Esemes Çekilmez" kısa filmini yönettiğini kaydetti.

Yönetmen Kaan Burak Şen de sinemaya ilk olarak üniversitede bir belgesel çekerek başladığını belirterek, "Üniversitelerin sinema bölümlerine kamera, ekip temin eden Film Türkiye adlı bir ekip vardı. Ben de tarih bölümü okuduğum için bir arkadaşımdan rica ettim ve bir belgesel yapmaya karar verdim. '9 Aylık' adlı topla oynanan bir oyun vardı ve bütün Türkiye'de oynanıyordu ve nasıl her yere yayıldığını merak ettim. Bir arkadaşımla otobüsle, trenle Konya'ya, Hatay'a, Edirne'ye giderek çekimler yaptım. Sonunda kurguladık, ortalama bir belgesel çıktı, kimseye de izletmedim" diye konuştu.

İkinci denemesinde kurmaca bir film çekmek istediğini aktaran Şen, şöyle devam etti:

"Nuri Bilge Ceylan, 'Uzak' filmini çekmişti, çok etkilendim. 'Böyle film çekiliyorsa, kesinlikle ben de çekerim' dedim. Çektim de fakat izlerken sıkılıyorum, uyukluyorum baktım ondan da vazgeçtim ve uzun bir süre filmle ilgili hiçbir şey yapmamaya karar verdim."

Şen, ikinci denemesinden sonra "bir hikaye oluşturmaya" karar vererek, bir süre sadece yazılar yazdığını ve yazılarını İzdiham dergisinde yayımladığını dile getirdi.

İlk kısa filminin "Karısının Terliğini Giyen Adam" olduğunu anımsatan Şen, "Film yazı gibi değil, tek başına yapılamayacak bir şey. Bir hayal kuruyorsun ve oyuncu, kameraman, ses, kurgu, ışık birçok şey gerek. Kısa film insanlara şan şöhret de vadetmiyor. Başlangıçta 14 kişi falan başladık, son sahneyi kendim oynamak zorunda kaldım" dedi.

"Hata yapmayı önemsiyorum"

Şen, kendisinin festivallere film göndermediğini ifade ederek, yaptığı çalışmaların öncelikle kendisi için doyuruculuğunun önemli olduğunun altını çizdi.

"Hata yapmayı önemsiyorum" diyen Şen, "Yeni filme başlamış arkadaşlara da bu şansın verilmesi gerektiğine inanıyorum. Son zamanlarda kısa filmlere artık fonlar ayrılıyor, önemi biraz anlaşıldı. Kısa filmin öğrenci filmi olduğu algısı, yavaş yavaş kalktı, meşhur yönetmenler de artık kısa film çekiyorlar" dedi.

Şen, "Hüzün Üfleyen Klimalar" adlı bir kısa film daha çektiğini, kurgusunu tamamlamadığı için henüz yayınlamadığını söyledi.

Son kısa filmi "Ölülere Esemes Çekilmez" için 28 Şubat filmleri proje koordinatörü Abdulhamit Güler'den teklif geldiğini aktaran Şen, "Bütçeli ilk işim olacaktı bu daha rahat hareket ederim, hikayemi daha iyi anlatırım diye kabul ettim" ifadesini kullandı. Şen, 28 Şubat döneminde çocuk olduğunu ifade ederek, postmoren darbeyi ailesinin ve çevresinin yaşadıklarından hareketle eylemlere gidilen "eğlenceli günler" olarak hatırladığını dile getirdi.

Şen, şunları kaydetti:

"Birebir yaşadığım bir şey olmadığı için kendi hikaye tarzımda bir senaryo yazdım ve çekim aşamasına koyuldum. Normalde düşük bütçe ile çekilecek bir şeydi ama ben iyi bir şey olmasını istiyordum. Oyuncular, kostümcü arkadaşlar, yapımcı, görüntü yönetmeni, herkes egosunu bir kenara koydu ve büyük emek verdi. İyi bir iş çıkardığımızı düşünüyorum."

Söyleşide, yönetmenin "Karısının Terliğini Giyen Adam" kısa filminin tamamı ve "Ölülere Esemez Çekilmez" adlı son kısa filminin traileri izleyicilere gösterildi.

Ölülere Esemez Çekilmez

Kaan Burak Şen'in yönettiği ve Ali Biçim, Orhan Aydın, Burak Haktanır ve Ayşenur Vatansever'in rol aldığı filmin görüntü yönetmenliğini Devkan Fındık, uygulayıcı yapımcılığı Osman Enes Yakut üstleniyor. Filmde, dünyayı okuduğu duayla koruduğuna inanan yaşlı Saniye Teyze'nin 7 bin sayısına ulaşan zikirmatiğinin, punkçı Ramazan tarafından kazayla sıfırlanması üzerine gelişen olaylar, aynı zamanda modern sinema eleştirisi taşıyan absürd komedi tarzında izleyiciye sunuluyor.