Haberler
Putin'den yeni tehdit: Birden fazla Oreşnik füzesi, nükleer silaha eşdeğer

Putin, elindeki en güçlü silahla tehdit etti: Toz olursunuz

MSB kaynaklarından Halep'te başlayan savaşla ilgili ilk açıklama

Türkiye'den sınırımızda başlayan savaşla ilgili ilk açıklama

Turhan Çömez, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la arasını açan olayı ilk kez Haberler.com'a anlattı

Turhan Çömez, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile arasını açan olayı ilk kez anlattı

Yenidoğan çetesi üyesinden kan donduran sözler: '500 gram zaten, çek tüpünü gitsin' dedi

Kaya bebekle ilgili itirafı, mahkeme salonunu buz kestirdi: 500 gram zaten...

Binbir Gece Masalları" İlk Kez Arapça Aslından Çevrildi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkçeye Fransızcadan aktarılan baskısı ile bilinen Arap edebiyatının kült eseri "Binbir Gece Masalları", yazar, akademisyen Prof. Dr. Ekrem Demirli başkanlığında Türkiye yayın tarihinde ilk kez orijinal tam metninden Türkçeye çevrildi.

Türkçeye Fransızcadan aktarılan baskısı ile bilinen Arap edebiyatının kült eseri "Binbir Gece Masalları", yazar, akademisyen Prof. Dr. Ekrem Demirli başkanlığında Türkiye yayın tarihinde ilk kez orijinal tam metninden Türkçeye çevrildi.

Çevirisine başkanlık yaptığı "Binbir Gece Masalları" kitabı hakkında AA muhabirine açıklamada bulunan İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Demirli, "Kitap, özellikle klasik çağlardaki İslam kültürünü ve İslam toplumlarındaki insan ilişkilerini, toplum yapısını anlamak konusunda çok önemli bir referans noktası" dedi.

Demirli, İslam kültürünü aktaran kitapların Türkçeye çevrilmesinin önemine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

"Bu tarz eserlerin Türkçeye kazandırılması birçok açıdan çok önemli. Birincisi hareket noktası İslam coğrafyası, ikincisi bu tarz eserler tam olarak nazari metinler ya da bilimsel metinler değil. Daha sıradan insanı anlatan, ortalama insanın hayallerini, korkularını, beklentilerini ve hayat anlayışını anlatan metinler olduğu için kıymetli ve değerli metinler. Üçüncüsü ise 'Binbir Gece Masalları' gibi bir kitabın Türkiye'ye Fransızcadan çevrilmiş olması ve bilimsel değerini bilmediğimiz Fransızca bir metinden tercüme edilmesi, onun aslından böyle dolaylı bir şekilde Türkçeye aktarılması bence Türk okuru için büyük bir haksızlıktı."

Kitabın aslından, Arapça tercümesinden okunmasının Türk okuruna saygının bir gereği olduğunu dile getiren Demirli, çalışmayı Türk okuyucuya layık olduğu metni sunmak maksadıyla organize ettiğini söyledi.

"Eski çeviri çok eski, özensizdi"

Demirli, Türkiye'de aslı yerine ikinci bir dil üzerinden Türkçeye aktarılan birçok eser olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Her çeviri esere bir müdahaledir, yorumdur. Bizim şu an yaptığımız Arapçadan Türkçeye çevirimiz de öyle bir yorumdur neticede. Dolayısıyla yorum ne kadar aslına yakın olursa metin de o kadar güvenilir olur. Arapça bir metin, Fransızcadan Türkçeye çeviri yapıldığında, yoruma yorum oluyor. Ayrıca 'Binbir Gece Masalları'nın Fransızcadan Türkçeye yapılan çevirisi çok eski, özensiz bir çeviriydi. Dolayısıyla bunu düzeltmek için bu çalışmayı yaptık."

Çeviriyi yaparken, daha önce Türkçeye aktarılmış çeviri ile ilişki kurmadıklarını aktaran Demirli, bu şekilde doğrudan bir anlatım sağlayarak, sağlam ve anlaşılır bir dille yapmaya çalıştıklarını ifade etti.

Demirli, "İster Grekçe, ister Arapça, herhangi bir metin kıymetli ise onu asli dilinden Türkçeye tercüme edilmesi gerekir" diyerek, şunları savundu:

"Türkiye'de 'Binbir Gece Masalları' kitabını Arapçadan çevirecek kimse olmadığı için Fransızcadan çevrilmiş. Bizim ilahiyatçılar yapabilirdi ama ilahiyatçıların alanında doğrudan ilgi teşkil etmemesi rol oynamış olabilir bugüne kadar çevrilmemesinde. Fakat şöyle bir problem de var, bugün bile hala çevrilmesi gereken çok önemli kitaplar var ve Türkçeye çevrilmemiştir. Mesela çok önemli düşünürlerin felsefi eserleri, örneğin Farabi'nin eserleri tam olarak hala Türkçeye çevrilmedi. Osmanlı döneminden onlarca yazma eserler var, çevrilmemiş durumda. Yani İslam Kültürü'nün eserleri henüz Türkçeye çevrilmiş değil."

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yazma Eserler Başkanlığının bu konuda çalışmalar yapmaya başladığı bilgisini veren Demirli, yapılan çalışmaların İslam kültürünün haritasının tamamlanmasında önemli rol oynayacağını belirtti.

Türkçeden Arapçaya da çeviri yapılmadığını savunan Demirli, şu düşüncelerini dile getirdi:

"Cumhuriyet ile birlikte İslam eserlerinde, eski dillerle ilgili eserlerde bir kopukluk yaşandı. Karşılıklı çeviriler olmadığı için de İslam coğrafyası ile kültürel irtibat sağlanamadı. Oradan buraya, buradan oraya çeviri yapılması lazım. Kültürel bir ilişkimiz yok. Mesela İran'la bizim aramızda, bizimle Mısır arasında, coğrafyadaki birçok ülke ile aramızda kültürel bir ilişki yok. Bu biraz uygulanan kültür politikaları ile ilgili birşey. Türkiye'nin bir kanadı İslam dünyasını hep takip etti özellikle İslamcılık üzerine bir takip oldu ama bütün olarak, kuşatıcı bir ilişki kurulamadı. Bu tabii üniversitelerin yapısı ile de ilgili. İktisadi, siyasi ilişkilerin zayıf olması ve İslam dünyasında ortalama sivil alanın gelişmemiş olmasının da çok önemli bir rolü, etkisi var. Türkiye'deki ideolojik bölünmüşlük de buna bir yol açmış olabilir."

"Coğrafyanın kültürel kodlarını çözmemiz gerekiyor"

Demirli, "Bizim bu coğrafyada gerçekten sağlam ve derin ilişkiler kurmamız lazım, Osmanlı varisi olmak bunu gerektirir" şeklinde konuşarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün kurulan ilişkilerin kalıcı olabilmesi için coğrafyanın kültürel kodlarını çözmemiz gerekiyor. Bu bakımdan birbirimize daha çok saygı göstermemiz gerekiyor. Türkiye mesela kültürel anlamda insanlığa çok önemli hizmet etmiş bir yerdir. İran, Suriye, Ürdün, Filistin, Mısır da böyledir. Bu coğrafyalar çok önemli coğrafyalardır. Bugünkü durumlarına bakarak coğrafyaya haksızlık etmemek lazım. Kültürel irtibat sağlanamadığı için aslında pek çok alanda irtibatsızlıklar ortaya çıkıyor. Yani 'Binbir Gece Masalları' kitabını bu coğrafyanın ortak kültürü olarak düşünmek lazım."

Kitaptaki masallar okunduğunda İslam coğrafyasındaki kültürlerin birbirine ne kadar yakın olduğunun anlaşıldığının altını çizen Demirli, şu şekilde konuştu:

"Bu yakınlığı kitapta hem mekanlar açısından, hem zamanlar açısından görüyorsunuz. Hikayeleri okuduğunuzda Ortaçağ'ın çok uzak bir zaman olmadığını anlıyorsunuz. Hem tarih derinliği, hem mekan genişliği bakımından, insan zenginliği bakımından İslam coğrafyası için müşterek bir metin, ortak bir dil bu masalların dili."

Demirli, çevirinin önemli bir kısmını kendisinin yaptığına değinerek, kitabın redaksiyonunu Sümeyye Özkan'ın gerçekleştirdiğini, çevirinin altı kişilik bir ekiple tamamlandığını söyledi.

4 cilt, 2 bin 972 sayfa olarak yayınlanan "Binbir Gece Masalları" Alfa Yayınları tarafından okuyucuyla buluştu.

Kaynak: AA / Kültür Sanat
title