Bahçelievler'de Cemil Meriç Kültür Merkezi Açıldı
Bahçelievler Belediyesince Türk düşünce hayatının önemli isimlerinden, sosyolog yazar Cemil Meriç'in doğumunun 100. yıl dönümünde yaptırılan Cemil Meriç Kültür Merkezi, düzenlenen törenle açıldı.
Bahçelievler Belediyesince Türk düşünce hayatının önemli isimlerinden, sosyolog yazar Cemil Meriç'in doğumunun 100. yıl dönümünde yaptırılan Cemil Meriç Kültür Merkezi, düzenlenen törenle açıldı.
Merkezin açılışı sonrası düzenlenen "Türk irfanına adanmış bir hayat, Cemil Meriç Paneli"nde konuşan Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, 1916 doğumlu Meriç'in, 1954 yılında görme yetisini kaybettiğini anımsattı.
Meriç'in ömrünün son 30 senesini görme engelli olarak sürdürdüğünü dile getiren Develioğlu, "O süre içinde de kitap yazmaya, incelemeler yapmaya, öğrenciler yetiştirmeye devam eden önemli bir yazarımızdır. Kendisi adına bu sene düzenlediğimiz 'Cemil Meriç 100 Yaşında' etkinlikleri kapsamında, Cemil Meriç'e yakışır şekilde bu kültür merkezini açmaktan mutluluk duyuyoruz." dedi.
AK Parti Bahçelievler İlçe Başkanı Zülküf Türkoğlu da, "Cemil Meriç'ler, Necip Fazıl Kısakürek'ler, Sezai Karakoç'lar topluma fikirleri ve düşünceleri ile yön veren insanlardır." ifadesini kullandı.
Türkoğlu, Türk insanının düşüncesini etkileyen yazarların, aktif siyaset içerisinde yer almadıklarına işaret ederek, bu kişilerin, fikirleri ve düşünceleri ile birçok siyasetçiye yol gösterdiğini, Türkiye'ye hizmet noktasında örnek olduğunu vurguladı.
Bahçelievler Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit ise güncel meselelerde fikir beyan etmenin kolay olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Rüzgarın tersine kendi birikimini, kimliğini, kişiliğini ortaya koymak ve onu sabırla, sebatla savunmak ve başkalarına da benimsetip, kabul ettirmek en zor işlerden biri olsa gerektir. Bu metaneti sağlayabilmekte kendinden emin, ayakları yere tam basan bir anlayış gerekir. Cemil Meriç işte budur. Cemil Meriç günün modası, Batı'nın rüzgarları estiği yerlerde Türk kültürünü, kimliğini, geleneğini, mimarisini, Türk milletinin genç evlatlarına aktarabilen, söyleyebilen ve yazabilen bizim yeniden kimliğimizin inşasında emeği olan bir insandı."
" Türkiye'de bir düşünce aristokrasisi yarattı"
Cemil Meriç'in kızı Prof. Dr. Ümit Meriç 'de, babasının Türkiye'de düşünce aristokrasisi yarattığını belirterek, "Avrasyalı bir düşünürdür ve Meriç'in önemi pencerelerini bütün ışıklara açmış olmasıdır. Tabii ki 70 yılın ilk yarısı aydınlık, ikinci yarısı karanlıkla geçen bir insan hayatı boyunca ne kadar çalışabilirse o kadar çalışmıştır ve o kadar öğrendiklerini, başkalarına öğretmeye gayret etmiştir." dedi.
Meriç, düşünürün aynı zamanda bir şair olduğunu da vurgulayarak, "Cemil Meriç, harflerimizin imha edildiği, yani kütüphanelerimizin yok olduğu bir dönemde yaşamış olan biri olarak, yeni bir milletin doğmasını istemiş, rejime bir düşünce mirası bırakmak ihtiyacını hissetmiş ve bu sebeple pencerelerini bütün dünyaya ve kendi tarihine açmıştır." ifadesini kullandı.
"Her düşündüğü şeyin arkasında sancısı vardı"
Şair ve yazar Beşir Ayvazoğlu ise Cemil Meriç hakkında, "Ayaklarını yere sağlam basan, kendine güvenen, düşünmüş, her düşündüğü şeyin belki arkasında sancı olan bir aydındır." değerlendirmesinde bulundu.
Cemil Meriç ve Necip Fazıl Kısakürek gibi fikir adamlarının sesleri gür çıkan, insanları derinden etkileyen kişiler olduğunu belirten Ayvazoğlu, "Aynı zamanda bir bakıma bizim yetim psikolojisi ile sığındığımız kişilerdir. Necip Fazıl da öyledir, onu okuyarak kendimize güvenimizi artırdık." dedi.
"Ufuk ve bakış açısı verir"
Yazar Ayşe Böhürler de Cemil Meriç'i anlamanın önemine değinerek, "İçinde bulunduğumuz dönemin koordinatlarını, Türkiye olarak, ülke ve kimlik olarak nerede durduğumuzu, nereye gittiğimizi ve nereden geldiğimizi anlamak için Meriç bize çok iyi bir ufuk ve bakış verir." diye konuştu.
Meriç'in Osmanlı Devleti'nin dağılmasına ve Cumhuriyet'in kurulmasına şahit olduğunu aktaran Böhürler, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Parçalanan bir imparatorluğun içinden ulus devletin çıktığı sancılı bir dönemin aydınıdır ve tamamen modernleşme politikalarıyla adeta baskılanarak yönetilmeye çalışılan bir dönemin aydınıdır. Böyle bir dönemde, 'Marx kadar İbn-i Haldun da önemli' diyerek, 'ışık doğudan gelir' şeklinde özetlediği cümlesi ile Doğu aydınlarına bizi işaret eden, Batı'nın bir manada zihin dünyamızda, toplum üzerinde oluşturduğu o Batı düşüncesi ve fikrinin baskısına karşı kendi kimliğimizi, kültürümüzü ve milli kimliğimizi ön plana çıkartan bir aydındır."
Etkinlikte, Meriç'in hayatının değişik dönemlerini yansıtan fotoğraflar ve kitaplarından seçme pasajların yer aldığı sergi de sanatseverler ile buluştu.