Aytmatov'un eserleri tek bir çatı altında toplandı
Cengiz Aytmatov'un tüm eserleri Ketebe Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı.
Cengiz Aytmatov'un tüm eserleri Ketebe Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. Aytmatov külliyatının ilk defa özgün dilinden çevirilerle tek bir çatı altında toplandığı belirtildi. 'Selvi Boylum Al Yazmalım', 'Gün Olur Asra Bedel' gibi birçok eser bir kez daha okurlarla buluşuyor.
Yazdığı eserlerle dünya edebiyatının ustaları arasına giren Cengiz Aytmatov'u aslında ülkemizde sinemaya uyarlanan 1977 yapımı 'Selvi Boylum Al Yazmalım' hikayesiyle hemen herkes tanıyor. Eserde yaşanan destansı aşk hala sevginin ne olduğunu sorgulayanlara rehberlik ederken bozkırın usta kalemi Aytmatov, kitaplarında insana dair en temel meseleleri geniş bir bakış açısı ve güçlü üslubu ile ele alıyor.
Cengiz Aytmatov'un kitapları, sadelikle bilgeliğin harmanlandığı ve ortaya yüreğe dokunan eşsiz hikayelerin çıktığı birer derya olarak karşımızda duruyor. Ketebe Yayınları'nın ilk defa tüm eserleri bir araya getirdiği külliyat, kendi dilinden Türkçeye çevrilerek okurlara sunuluyor.
Aytmatov'un Kırgızistan bozkırlarının sesini dünyaya duyurmaktaki başarısının altında evrensel hikayeler anlatabilme gücü yatıyor. Kitaplarda doğa betimlemelerinin güzelliği okuru sarıp sarmalarken, yazar doğayı yaşayan, nefes alıp veren ve sürekli değişen kahramanlardan biri gibi resmediyor. Hikayelerin başkahramanlarının iç sesleri ise diyaloglardan daha çok öne çıkıyor. Sessizliğin ve boşluğun ortasından çıkan bu sözler söylendiği dönemi aşarak bugünün ve geleceğin okuruna pusula oluyor.
AYTMATOV'UN ZAMANSIZ MASALLARI
2'nci Dünya Savaşı'nın yıkıcı etkileri Cengiz Aytmatov hikayelerinin en önemli temalarından birini oluşturuyor. Oğullarını ve eşlerini askere gönderen bozkırdaki kadınların yaşam mücadelesi, hasretleri ve alt üst olan hayatları Aytmatov'un penceresinden başarılı bir şekilde okura aktarılırken, dönemin Sovyet Rusya'nın bir parçası olan Kırgızistan'ın, rejim ve kendi gelenekleri arasındaki gelgitleri bir yan unsur olarak arka planda yer buluyor. Cengiz Aytmatov ise var olan durumu aktarırken insanlıkla ilgili daha temel meselelere eğiliyor.
İnsan eliyle gelen modernleşmenin doğaya etkileri, okuma aşkıyla yanan çocukların ayrıldıkları köyleriyle arasında açılan mesafeler, makinaların toprakla buluştuğu o ilk anlar büyülü bir dille vücut buluyor. Yazarın her bir hikayesi yokluğun varlıkla, sevginin kötülükle, emeğin sömürüyle imtihan olduğu birer zamansız masala dönüşüyor.
Pek çok eseri beyaz perdeye uyarlanan Cengiz Aytmatov, sinematografik kurguları kadar derin iç sesleri aktaran bir yazar olarak okura büyük bir edebi şölen vadediyor.