Haberler
Suriye'de harita değişiyor, Rusya 'Esed nerede?' sorusuna yanıt vermedi

Rusya "Esed nerede?" sorusuna yanıt vermedi

Halep düştü! Muhalifler camilerden ezan okumaya başladı, kamu binalarını ele geçirdi

Muhalifler camilerden ezan okumaya başladı, kamu binalarını ele geçirdi

Naci Görür, Antalya depremi sonrası kentsel dönüşüme dikkat çekti

Naci Görür'den Antalya depremi sonrası dikkat çeken sözler

Gürcistan'da AB müzakereleri askıya alındı, gösteriler şiddetlendi

AB kararı komşuyu karıştırdı

Asırlık Çınar"Dan Gençlere "Çalışın" Nasihati

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye'nin en önemli kaligrafi sanatkarlarından olan 91 yaşındaki ünlü gazeteci-ressam Etem Çalışkan, gençlere en önemli öğüdünün "çalışmak" olduğunu söyledi.

ABDULLAH YASİR ATALAN - Türkiye'nin en önemli kaligrafi sanatkarlarından olan 91 yaşındaki ünlü gazeteci-ressam Etem Çalışkan, gençlere en önemli öğüdünün "çalışmak" olduğunu söyledi.

Hattat Emin Barın'ın öğrenciliğini yapan, Anıtkabir kitabelerini yazan ve Atatürk'ün imzasını stilize eden Etem Çalışkan, AA muhabirine, hayatı boyunca kendisini çalışmaktan alıkoyamadığını vurguladı. Çalışkan, sanatın ve insanın yaşının olmadığını, hayatın son anlarına kadar çalışılması gerektiğini ifade etti.

Çalışkan, üretmeyi kutsal saydığını, kendisini bildi bileli çalıştığını anlatarak, gençlere de "çalışın, durmadan çalışın" nasihatinde bulunarak, şunları söyledi:

"Yalnız sanatın değil, insanın yaşı yok. İnsan çalışmalıdır. İnsan çalışamaz hale gelene kadar hep çalışmalıdır. Az bir şey enerjim varsa kendimi çalışmaktan alıkoymaya hakkım yok. Çünkü benim çalışmalarım olmazsa ben Etem değilim. Öteki türlü karnını doyurmaya çalışan gereksiz birisi olurum. O nedenle ne olursa olsun çalışmak kutsaldır."

Bulduğu her yüzeye resim ve güzel yazı çizdiğini ifade eden Çalışkan, günlük hayatını da şöyle özetledi:

"Evimdeki duvarlar da sergilerden pek farklı değil. Ben her yeri yazı yazmak için bir yüzey olarak görürüm. İster duvar olsun, ister perde olsun, ister bir kağıt ya da peçete olsun yazılarımı ben o zemine yazarım. Diyelim ki masada yemek yiyoruz, ilham gelirse ağzımdaki lokmayı bırakıp masaya çizerim. Bütün o yüzeylerde resim ve kaligrafi endişesi vardır. Eşimle, üstüme başıma ve hatta perdelere güzel yazı çizdiğim için hep tartışırız."

"Anıtkabir'e bir mezar gözüyle bakmayın"

"Asırlık çınar" Çalışkan, Anıtkabir'deki kitabelere önemli katkılar sağladığını belirterek, şöyle devam etti:

"Liseden sonra Fındıklı'da Güzel Sanatlar Akademisi'nin sınavını kazandım. Oraya gittiğimde ilk tanıştığım hoca Akademi'de güzel sanatlar hocalığı yapan Emin Barın hocaydı. Güzel yazının öğrencisi ben, hocası da Emin Barın'dır. Atölye'de çalışırken Emin hocanın dikkatini çektim. 1953 yılında, hocam bana, 'Yaz için memlekete gitme burada kal, beraber çalışalım' dedi. İşte o bütün yaz boyunca Emin Barın hoca Anıtkabir kitabelerini çizdi, ben de uyguladım. Bu açıdan, Anıtkabir'e bir mezar gözüyle bakmayın. Orası bir devlet sembolüdür. Orada Türklerin çok öncelerden gelen kültür ve sanat birikimi vardır. Bunların hepsi Anıtkabir'in içinde mozaikler, taş oymaları ve seramiklerde yer aldı."

"Yazı benim için milat"

Kendisine milat olarak çivi yazısının icadını benimsediğini ifade eden Çalışkan, çivi yazısını eserlerinde yaşatmaya çalıştığını vurguladı.

Çalışkan, eserlerine tarih atarken "6018", "6019" gibi tarihler kullandığını bildirerek, şunları kaydetti:

"Ben eserlerime tarih koyarken, hesaplamayı yazının icadından itibaren yapıyorum. Örneğin, 2018'de yaptığım çalışmalara 6018 tarihini koydum. Çünkü yazının icadı milattan önce 4000 senesine tekabül ediyor. Benim için milat İsa'nın doğuşu değil, yazının icadıdır. Yazı benim için milat. Uygarlık da ilim de sanat da ondan doğmuştur. Yani bundan 6019 yıl önce ortaya çıkmış Sümerlilerin çivi yazısı benim için kutsaldır. Bir de elimden geldiğince çivi yazısını eserlerime aktarmaya çalışıyorum."

Kaynak: AA / Kültür Sanat
title