Ankara Kalesi'nin 4 asırlık sırrını anlatan roman kitapseverlerle buluştu
Ankara Kalesi'nin 4 asırlık sırrını anlatan roman kitapseverlerle buluştu 4 asırlık manzara tablosu Ankara'nın bilinen ilk resmi olduğu ortaya çıktı.
Ankara Kalesi'nin 4 asırlık sırrını anlatan roman kitapseverlerle buluştu
ANKARA - 4 asırlık manzara tablosu Ankara'nın bilinen ilk resmi olduğu ortaya çıktı. Yazar Seçkin Küskü, Ankara Kalesi'nin sırlarını da içeren 'Surdaki Sır' kitabında tablonun ve Ankara Kalesi'nin gizem dolu hikayesini okuyuculara aktırdı. Başkentin 17. yüzyıldaki halini yansıtan Ankara Manzarası tablosundan esinlenerek yazdığı Surdaki Sır romanını kitapseverlerle buluşturan Seçkin Küskü, "Surdaki Sır alıştığımız roman formatının biraz dışında. Tamamen Ankara Manzarası tablosuna yönelik yazılmış bir kitap" dedi.
Dünyada bir tablo hakkında yazılmış dört romandan biri olan ve 17. yüzyıldaki Ankara'yı yansıtan "Ankara Manzarası" tablosundan ilham ile yazılan Surdaki Sır romanı okurları ile buluştu. Seçkin Küskü tarafından kaleme alınan eserde yer alan 22 karakter de tabloda resmedilen kişileri tasvir ediyor.
Dönemin sosyal, kültürel ve ticari hayatının akademik makalelerden ve Ankara'ya gelen seyyahların çizim ve yazılarının incelenmesi ile oluşturulan eser 22 akademisyenin okumasının ardından yayınlanması yönündeki görüş bildirimi ile raflardaki yerini bulan kitabın yazarı Küskü, tablo hakkındaki keşiflerini ve araştırmalarını değerlendirdi. Küskü, Tablonun 1617 yılında Osmanlı ile Hollanda arasında imzalanan ticaret anlaşması ile Hollandalı tüccarların ticaret kervanları ile Ankara'ya gelişinin resmedildiğini dile getirdi. Ayrıca, tablonun ters çevrildiğinde suda yansımasının görüldüğüne dikkati çeken Küskü, Ankara Manzarası tablosunun eser sahibinin belli olmadığını ancak tablo üstünde dönemin Hollanda folklorik kıyafetleri ile resmedilmiş karakterinin imza olabileceğini düşünüyor.
"Hollandalılar bu tabloyu Halep Manzarası olarak biliyorlardı"
Ankara Manzarası tablosunun ilk olarak "Halep Manzarası" olarak bilindiğini anımsatan yazar Küskü, "Tablomuzun ismi Ankara Manzarası. Sanat tarihçilerimiz 17. ya da 18. yüzyılda yapıldığına dair görüş bildiriyorlar. Ancak tablomuzun net yapım tarihi bilinmiyor. Ressamımızın imzası ya da ismi de yok tabloda. 1970 yılına kadar bu tablo Hollanda Rijksmuseum'da sergilenmekteydi. Rahmetli Prof. Dr. Semavi Eyice hocamız bu tablonun Ankara Manzarası olduğunu ispatlıyor ve o günden beri Ankara Manzarası olarak ismi değişiyor. Daha önceleri Hollandalılar bu tabloyu Halep Manzarası olarak biliyorlardı. Semavi Eyice hocamızın sayesinde Ankara Manzarası olduğu ispatlanmış durumda" ifadelerini kullandı.
"Uzun bir araştırma dönemini geçirdim"
Kitabın tamamen tabloya odaklanmış şekilde yazdığını belirten Küskü, "Tarihi gerçeklere göre kalemi aldım. Uzun bir araştırma dönemini geçirdim. Tablo, 2018 yılında Hollanda Rijksmuseum, Kültür Bakanlığımız ve Hollanda Kültür Bakanlığı iş birliği ile şu anda geçici olarak sergilenmek üzere Koç Müzesi'ne getirildi. O tarihten bu yana kadar da burada sergileniyor" ifadelerini kullandı.
"4 yılın sonunda 'Surdaki Sır' kitabım tarihi gerçeklere uygun olarak kaleme alındı"
Tabloya Ankaralıların olarak sahip çıktığını dile getiren Küskü, "2018 yılında Rahmi Koç Müzesi'nde tablo ile ilgili geldikten sonra bir seminer düzenlendi. Ben de bu seminere katıldım. Tabloyu ilk gördüğümde göz göze saatlerce bakıştık ve ben bu tablonun kitabını yazarım diye düşündüm. Daha sonra yine tarihi araştırmalara başladım. Akademik makaleler, Ankara'yı gezen seyyahların günlükleri ve çizimlerini inceledim. Bu araştırma 4 yıl sürdü ve 4 yılın sonunda 'Surdaki Sır' kitabım tarihi gerçeklere uygun olarak kaleme alındı ve bir taslak haline geldi. Sonrasında 22 akademisyen hocamızın gözetiminden ve okumasından geçti kitabım ve yayınlanması konusunda görüş bildirdiler ve 'Surdaki Sır' doğmuş oldu" diye konuştu.
"Ankara Manzarası tablomuzda Ankara, en ince ayrıntısına kadar resmedilmiş"
Kitaptaki karakterlerin tabloda resmedilen karakterlere dayandırılarak toplamda 11 hikayerden oluştuğunu belirten Küskü, "Tablo iki parçadan oluşuyor. Arka tarafta 3. sur ve Ankara'nın mimari yapısı resmedilmiş. Ön tarafta ise Cenab-ı Ahmet Paşa Camisi ve önündeki pazar alanı resmedilmiş. Kadın, erkek ve çocuk olmak üzere toplamda 357 karakter var. Sof feraceli Ankaralı kadınlarımız görünüyor tabloda. Ankara en ince ayrıntısına kadar resmedilmiş Ankara Manzarası tablomuzda. Ben de buradaki karakterleri üzerinde çalışarak bunları romanımda işlemeye çalıştım. Toplamda 22 karakter var. Surdaki Sır alıştığımız roman formatının biraz dışında. Toplamda 11 hikayeden oluşan bir bütün hikayeyi kapsıyor. Tamamen Ankara Manzarası tablosuna yönelik yazılmış bir kitap" dedi.
Romanda tabloyu çizdiği düşünülen ressama da yer verildi
Bir sanatçının yaptığı bir esere imzasının ya da isminin yazılmamasının çok mantıklı olmadığını aktaran Küskü, "Tabloyu saatlerce günlerce hatta aylarca düşündüm inceledim ve 357 karakterin içerisinde bir tane farklı kıyafetle kişinin resmedildiğini gördüm. At üzerinde ve Kirazlı Köprüye doğru giden at üzerindeki kişinin dönemin Hollanda yöresel kıyafetleri giymiş bir kişi olduğunu keşfettim. Onu kitabımda ressam o dönemin ismiyle Bedizci Martin olarak kurguladım" ifadelerine yer verdi.
"Tablomuzu Ankara'dan ve bizi de tablomuzdan ayırmasınlar"
Aslında Hollanda Büyükelçiliği, Rijksmuseum ve Rahmi Koç Müzesi iş birliğiyle 2018 yılında tablonun Ankara'ya iki yıllık süreyle getirildiğini dile getiren Küskü, Ankaralıların yoğun ilgisi ile yaklaşık beş yıldır tablonun başkentte sergilendiğini belirterek "Hollanda Kralı William Alexander'a da seslenmek istiyorum. Mümkünse tablomuzu Ankara'dan ve bizi de tablomuzdan ayırmasınlar" dedi.