Anadolu'nun "Taş Mescit"İ Ziyaretçilerini Bekliyor
Karaman'ın, kaya oyma tahıl ambarlarıyla dikkati çeken Taşkale köyünde, duvar gibi yükselen kayanın yontulmasıyla yapılan Taş Mescit, ziyaretçilerini bekliyor.
MEHMET ÇETİN - Karaman'ın, kaya oyma tahıl ambarlarıyla dikkati çeken Taşkale köyünde, duvar gibi yükselen kayanın yontulmasıyla yapılan Taş Mescit, ziyaretçilerini bekliyor.
Merkeze bağlı Taşkale köyü, otantik yapısı ve köyün hemen girişinde bulunan dik yamaca insan eliyle oyularak yapılan tahıl ambarlarıyla ünlü bir yerleşim yeri olarak dikkati çekiyor.
Geç Roma ve Erken Bizans dönemlerinde önemli bir merkez olan Taşkale, Türklerin Anadolu'ya yerleşmesinden sonra Kızıllar adıyla anılmaya başlanmış.
Tahıl ambarlarının yanına yine kayayı oyarak yapılan şapel, Müslümanların bölgeye yerleşmesinden sonra camiye çevrilmiş. Kareye yakın planlı caminin ibadet alanı altlı üstlü dört pencereden ışık alıyor.
Camide, ibadet alanının yarısını kaplayan ahşap asma katı bulunuyor. Kare planlı, tek hacimli caminin mihrabı yine kaya oyularak yapılmış, sonra mermerle kaplanmış.
Türkiye'de eşi olmayan mimarisiyle günümüzde de ibadete açık olan camide 150-200 kişi aynı anda ibadet edebiliyor.
"Düz kayaya tamamen insan eliyle kazılarak yapılmıştır"
Karaman Kültür ve Turizm Müdürü Abdullah Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Taşkale köyünün kültür varlıkları ve otantik yapısıyla kentin en önemli turizm merkezlerinden biri olduğunu söyledi.
Köyün Roma, Erken Hristiyanlık, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait izler barındırdığını belirten Kılıç, "Köyde ilk yerleşildiği zamanlarda yapıldığı sanılan 251 tane tahıl ambarı bulunuyor. Bu ambarlar düz kayaya tamamen insan eliyle kazılarak yapılmıştır. Ambarların alt kısımlarında insanlar yaşarken, üst kısımlarda ise hububat saklanmıştır. Bölge Türklerin eline geçtikten sonra da bu özelliğini korumaya devam etmiştir." diye konuştu.
Erken Hristiyanlık döneminde bu tahıl ambarlarının yanına bir de ibadet amaçlı yer yapıldığını anlatan Kılıç, şöyle devam etti:
"Tarihin her döneminde insanların toplu olarak yaşadığı yerlerde ibadethaneler bulunmuştur. Buraya da insanlar taşı oyarak bir şapel veya küçük bir kilise diyebileceğimiz mekanı yapmışlar. Türklerin Anadolu'ya yerleşmesinden sonra bölgede Kızıllar köyünü kuran yöre halkı burayı cami olarak kullanmaya başlamış. Anadolu'nun birçok yerinde kaya içine oyulmuş şapeller bulunmasına rağmen şu an cami olarak kullanılan böyle bir yer yok. Yani burası Anadolu'daki ilk ve tek kaya camisidir. Bu yüzden eşsiz ve önemlidir."
Taş oyma mihrap mermerle kaplanmış
Kılıç, yerden 5 metre yüksekliğindeki camiye sonradan yapılan bir merdivenle çıkıldığına işaret ederek, "Girişinden sonra cami iki bölümdür. Girişte ayakkabıların konulduğu bir bölüm ve merdiven bulunmaktadır. Asıl cami bölümünde bulunan ve taş oyularak yapılan mihrap sonradan mermerle kaplanmıştır. Ayrıca bu bölümün bir kısmı ahşapla bölünerek ikinci bir kat yapılmıştır. 4 tane penceresi bulunmaktadır." ifadelerini kullandı.
Caminin Taş Mescit ve Taş Cami olarak bilindiğini aktaran Kılıç, şunları kaydetti:
"Cami ibadete açıktır. Ayrıca köye gelen ziyaretçilerin hem ibadet ihtiyaçlarını görmeleri ve camiyi gezebilmeleri için hiç kapatılmamaktadır. Camiyi gezenler hayranlıklarını gizleyemiyor. Yazın serin, kışın sıcaktır. Doğal, sade, insanlara huzur veren bir atmosferi var. Herkesi burayı görmeye davet ediyorum."