Amasya'da Kur'an-ı Kerim Onarımı Yapan Matbaacı
Amasya'nın Merzifon ilçesinde yaşayan 66 yaşındaki Kamil Pehlivan, babasının vasiyetini yerine getirmek amacıyla yıpranan Kur'an-ı Kerimlerin onarımını yapıp sahiplerine veriyor. Pehlivan, 9 yaşında başladığı matbaacılık mesleğinde kendini geliştirip, askerden döndükten sonra kendi matbaasını kurdu. İlçenin en eski esnafları arasında yer alan Pehlivan, hem matbaacılık mesleğini sürdürüyor hem de 30 yıldır babasının vasiyetini yerine getirmek amacıyla kendisine getirilen kutsal kitabın ciltlerini yenileyip onarımını yapıyor.
Amasya'nın Merzifon ilçesinde yaşayan 66 yaşındaki Kamil Pehlivan, babasının vasiyetini yerine getirmek amacıyla yıpranan Kur'an-ı Kerimlerin onarımını yapıp sahiplerine veriyor.
Kamil Pehlivan, 9 yaşında başladığı matbaacılık mesleğinde kendini geliştirip, askerden döndükten sonra kendi matbaasını kurdu.
İlçenin en eski esnafları arasında yer alan Pehlivan, hem matbaacılık mesleğini sürdürüyor hem de 30 yıldır babasının vasiyetini yerine getirmek amacıyla kendisine getirilen kutsal kitabın ciltlerini yenileyip onarımını yapıyor.
"Sadece maliyetini alıyorum, işçiliğini almıyorum"
Evli ve 5 çocuk babası Pehlivan, AA muhabirine, hayır işlerinin kendisini mutlu ettiğini, ömrünün geri kalanını bu şekilde geçirmek istediğini söyledi.
Merzifon'un en eski matbaacısı olduğunu dile getiren Pehlivan, "1967 yılında bir matbaada çırak olarak işe başladım. Bugüne kadar da ömrüm matbaacılıkla geçti. Bu sürede ciltleme işlemini öğrendim." dedi.
Bazı sağlık sorunları yaşadığını, kalp ameliyatı geçirdiğini ve tutkala alerjisi olduğunu anlatan Pehlivan, "Sağlık sorunlarım nedeniyle haftada 5-6 Kur'an-ı Kerim ciltleyebiliyorum çünkü zaman alan bir sanat. Değerlerimize sahip çıkmak için Kur'anları elimden geldiği kadar kurtarmaya çalışıyorum. Babamın vasiyetini yerine getirmek için Kur'an-ı Kerimleri ciltlemeye devam ediyorum. Sadece maliyetini alıyorum, işçiliğini almıyorum. Babam bana, 'Kur'an niye ciltlemiyorsun?' deyince bu işi yapmaya başladım." diye konuştu.
Kur'an-ı Kerim'in onarımının zahmetli bir iş olduğuna dikkati çeken Pehlivan, "Önce dikiyoruz, kapağını yapıştırıyoruz, kurumaya bırakıyoruz. Kapak yapıp kendi olanaklarımla kapağın süsünü basıyorum. Bir iki gün sonra sahibine teslim ediyorum. Sahibine teslim ederken onların yaşadığı mutluluğu ben de yaşıyorum. Kur'an'ı eline aldığı zaman teşekkür edenler, 'Ne olur benimkini de yap' diyenler daha da fazlalaştı ama imkanım olmadığı için sıraya koyup haftada 5-6 tane yapıyorum." ifadelerini kullandı.
Pehlivan, işini severek yaptığı için manevi haz duyduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bazı Kur'an-ı Kerimler kişiye annesinden, babasından hatıra kalmış. Bunları yeniden okunur hale getirmeye çalışıyorum. Uğraşıyoruz ama bitirdim mi de haz duyuyoruz. Bu iş dükkanıma, sağlığıma bereket getiriyor. Sabırlı, severek ve isteyerek yapıp, evine akşam mutlu gidip sabah gelip aynı işi yapacaksın. Amacım Kur'an-ı Kerimlerin yıllarca evlerde kullanılması. Sağlığım el verdiği sürece Kur'an-ı Kerim ciltlemeye devam edeceğim."