Akm Kültür Söyleşileri"
Gazeteci-Yazar Aziz Üstel, kültür ve televizyonun hiç bir zaman bağdaşmadığını ve örtüşmediğini söyledi.
Gazeteci-Yazar Aziz Üstel, kültür ve televizyonun hiç bir zaman bağdaşmadığını ve örtüşmediğini söyledi.
Başbakanlık Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Başbakanlığı'nca düzenlenen "Kültür Söyleşileri"nin bu haftaki konuğu Üstel oldu. Üstel, "Kültür ve Televizyon" konulu söyleşide, kültür ve televizyonun "bırakın ahbaplık etmeyi, aynı kaldırımda yürümesinin bile mümkün olmadığını" belirtti.
Televizyonun ilk dönemlerinde ulvi, soylu ve idealist düşüncelerin olduğunu dile getiren Üstel, ancak bu ideallerin zamanla yitirildiğini kaydetti.
Üstel, 12 Mart Muhtırasının ardından 1974'te TRT'de metin yazarı ve çevirmen olarak göreve başladığını anımsattı.
Konuşmasında TRT'deki anılarına ve tarihsel bilgilere yer veren Üstel, TRT'de çileli ve sıkıntılı dönemler yaşadığını anlattı. TRT'de çalıştığı dönemlerde her gün bir dil tebligatı geldiğini dile getiren Üstel, "'Şu şu kelimeleri kullanmamız yasaktır' diye. Bunu yazdığınız taktirde onu da maaşınızdan kesiyorlardı" dedi.
TRT'den 1989'de kovulduğunu söyleyen Üstel, "Kenan Evren Paşa tarafından kovuldum. 'Karşısında bacak bacağa atarak oturduğum' gerekçesiyle kovuldum. Fakat o güne kadar Kenan Evren Paşa'yı hiç görmemiştim. Dehşet ve merakla o dönemin genel müdürüne sordum. 'Ben paşamla hiç karşılaşmadım ne zaman bacak bacak üstüne atmışım karşısında?' dedim. 'Televizyonda galiba bacak bacak üstüne atmışsın' diye karşılık verdi. 'Ben bacak bacak üstüne konuşurken paşa da beni seyrediyormuş, kendisine bir saygısızlık ettiğim kanısına mı varmış?' dedim. 'Maalesef onun emriyle işine son veriyoruz' dediler" ifadesini kullandı.
TRT'nin ardından özel televizyonlarda çalıştığını söyleyen Üstel, özel televizyonlarda "acımasız" deneyimler yaşadığını kaydetti.
Üstel, "Kültür ve televizyon hiç bir zaman bağdaşmadı, örtüşemedi, hiç bir zaman yana yana oturmadı. Bilakis kültürsüzlük televizyonla örtüştü. Bunu da bugün görüyoruz" dedi.