Ahmet Kabaklı İçin Anma Programı Düzenlendi
Basın İlan Kurumu (BİK) ile Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği'nin (ESKADER) düzenlediği "Matbuat Aleminden Sanatkar Çehreler" toplantısında yazar Ahmet Kabaklı anıldı.
Basın İlan Kurumu (BİK) ile Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği'nin (ESKADER) düzenlediği "Matbuat Aleminden Sanatkar Çehreler" toplantısında yazar Ahmet Kabaklı anıldı.
Basın Müzesi'ndeki toplantıda konuşan Yrd. Doç. Dr. Erol Ülgen, Kabaklı'nın yazılarından, yazılarındaki tarzından ve tavrından söz etti.
Henüz üniversite öğrencisiyken Ahmet Kabaklı'yla tanıştığını ve tesadüfen şehirler arası bir otobüs yolculuğunda yan yana oturarak yol boyu sohbet etme fırsatı bulduğunu dile getiren Ülgen, ömrünün büyük bölümünün geçtiği İstanbul ile Elazığ'ın, Kabaklı'nın hayatında önemli bir yere sahip olduğunu dile getirdi.
Erol Ülgen, daha önce Ahmet Kabaklı'nın yazılarına ilişkin bir bibliyografi çalışması yaptığını ve bunu bir kitapta topladığını söyleyerek, "İki cilt olur diye düşünüyorum. 20 bin küsur sayfa yazı topladım ve 6,5 sene sürdü. Bibliyografya çalışması 6,5 ay sürmüştü. O yazıları tekrar toplamak ise 6,5 sene sürdü." diye konuştu.
Ahmet Kabaklı'nın yazılarında işlediği konulara da değinen Ülgen, yazarın az kelimeyle çok şeyi anlattığını dile getirerek, "Ayrıca bir yazının içinde, kompozisyonu bozmayacak şekilde birkaç konuyu işleyebiliyor. Bu da beni, o yazdığı satırlarda işaret ettiği konuların aslını, orijinalini aramaya yönlendiriyor ve benim zamanımı çok alıyor tabii. Şunu da açık söyleyeyim, bana çok şey öğretiyor."
Ülgen, yazar Kabaklı'nın Türk dünyasına sevdalı olduğunu ifade ederek, "Kıbrıs hadiselerine çok vatanperver, milliyetçi bir gözle baktığını, Kıbrıs Türkünün haklarının savunulmasında önemli görüşleri olduğunu da burada söyleyebilirim." dedi.
Diyarbakır'ın da Kabaklı için çok önemli olduğunu kaydeden Ülgen, "İlk göz ağrısı diyebileceğimiz, kendisini çok saydırdığı ve sevdirdiği bir yer Diyarbakır. Ziya Gökalp ve Cahit Sıtkı gibi önemli şair ve yazarlarımızı da yazılarında sık sık değerlendirir, hatırlatır." yorumunu yaptı.
"Halkın çok sevdiği bir yazardı"
Ahmet Kabaklı ile mesai arkadaşlığı yapmış olan yazar ve edebiyat öğretmeni Ayla Ağabegüm de onun çok hatırşinas biri olduğunu söyledi.
Kabaklı'nın "Kültür Emperyalizmi" kitabından da söz eden Ağabegüm, "Burada, aydınlarımız belli bir seviyede olmadıkça Türkiye'de hiçbir şeyin düzelmeyeceğini yani ne siyasetin, ne iktisadın, hiçbir konunun, kültür olmadığı zaman hiçbir şeyin olamayacağını ve bu aydınların ihanetinin de çok kötü olduğunu söylüyor. Yetişen aydınlar neyse odur tabii ama bundan sonra yetiştireceğimiz aydınları, o kültür ortamında belki yetiştirmek gerekiyor." şeklinde konuştu.
Ağabegüm, yazar Kabaklı'nın halkla olan ilişkisine işaret ederek, şunları aktardı:
"Halkı çok severdi, konuşurdu. Çok yakınlığı vardı onlarla. Ölümünün 10. yılında bir televizyonda hocayla ilgili sorular soruluyordu ve ben konuşuyordum. O sırada canlı yayına biri bağlandı. Onu çok sevdiğini söyledi ve belki 20 yıl önce yazılan bir gazete kupürünü bulup, ondan bir bölüm okudu. Biz öğrenciler de fakülte yıllarında hep yazılarını kesip saklardık. Bu, halkın çok sevdiği bir yazar olması, korkusuzluğu, cesareti ve tarafsızlığıyla ilgili bir şey. Benim de çok ilgimi çeken, 'Sınırlar Ötesi' kitabında vardır o."
"Yazdıklarından, çizdiklerinden, yaptığı hizmetlerden dolayı hocamız oldu"
Cengizhan Orakçı ise henüz lise öğrencisiyken Kabaklı'nın köşe yazılarını okumak için Tercüman gazetesi aldığını söyleyerek, "Böylesine bütün bir milletin fertlerini kucaklayan, öğreticisi olan bir hocadan bahsediyoruz. Ahmet Kabaklı hocanın hepimizin üzerinde emeği var. Benim üzerimde de emeği var ki ben kendisini dünya gözüyle hiç görmedim. İstanbul'a gelip elini öpmek nasip olmadı ama yazdıklarından, çizdiklerinden, yaptığı hizmetlerden dolayı o bizim hocamız oldu." ifadesini kullandı.
Orakçı, "Böylesine büyük bir mütefekkirden, düşünce ve kültür adamından bahsediyoruz ama onunla ilgili kaç eser yazılmış, kaç çalışma yapılmış derseniz, çok vahim bir tablo var önümüzde. Başka bir yerde olsaydı, böyle insanlar üzerine doktora tezi ve pek çok çalışma yapılır, enstitüler, vakıflar kurulurdu. Gerçi Kabaklı hocamızın kurduğu Türk Edebiyatı Vakfı var ve hizmetlerine devam ediyor. Onun kurduğu Türk Edebiyatı Dergisi çıkmaya devam ediyor." şeklinde konuştu.
Günümüzde Ahmet Kabaklı gibi birine çok ihtiyaç olduğunu belirten Orakçı, onun yerini dolduran kimsenin olmadığını kaydetti.
Katılımcıların sorularının da yanıtlandığı toplantının sonunda, Ahmet Kabaklı'nın fotoğraflarının ve yazılarından bir bölümün yer aldığı sergi gezildi.