Adilcevaz'da 'Tarih, Arkeoloji, Jeoloji ve Turizm' Çalıştayı
BİTLİS'in Adilcevaz ilçesinde 'Tarih, Arkeoloji, Jeoloji ve Turizm' başlıklı çalıştay düzenlendi.
BİTLİS'in Adilcevaz ilçesinde 'Tarih, Arkeoloji, Jeoloji ve Turizm' başlıklı çalıştay düzenlendi. Çalıştayda konuşan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, Van Gölü etrafında 14 bin kişinin balıkçılıkla geçimini sağladığını belirtirken, araştırmacı ve yazar İlham Gadjmuradov ise Nuh'un gemisinin merkezinin Van Gölü olduğunu ileri sürdü.
Adilcevaz Kaymakamlığı, Adilcevaz Belediyesi, Bitlis Eren Üniversitesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversiteleri ile Adilcevaz Kültür, Sanat ve Turizm Derneği organizasyonuyla, MYO konferans salonunda 'Tarih, Arkeoloji, Jeoloji ve Turizm' çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya, Kaymakam Arif Karaman, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde görevli öğretim üyesi Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Görevlisi Mustafa Akkuş, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Çetin Yeşilova, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Sinan Kılıç, Bitlis Eren Üniversitesi Araştırma Görevlisi Serkan Erdoğan, Araştırmacı-Yazar İlham Gadjmuradov, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Kaymakam Arif Karaman, çalıştayın Van Gölü ve havzası bakımından kıymetli çalışmalar ortaya koyacağına inandığını söyledi.
Karaman, "Bu çalıştay inşallah bizim geçmişten aldığımız mirasla geleceğimize iyi bir ışık tutacak. Buradan yol alıp, Adilcevaz, Bitlis, Van Gölü Havzası ve bölge için yararlı sonuçlar ortaya koyacağız. Bu bölgeye ilgi duyan ve ne olduğunu çözmeye çalışan sadece biz değiliz. Adilcevaz Kalesi'nin sular altında kalan kısmı bulunduğunda National Geographic bunu haber yapmıştı. Burada yapılan çalışmalar yurt dışında da ciddi ses getiriyor. Sahibi olarak en çok bizim ilgilenmemiz ve sahip çıkmamız gerekiyor. Bu anlamda bugünkü çalıştay bir kilometre taşı olarak düşünülürse başlangıçta inşallah çok güzel bir yeri olur. Çalıştayın hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
'VAN GÖLÜ'NÜN ALTI BİR TARİH GİBİ'
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş ise Van Gölü etrafında 14 bin kişinin balıkçılıkla geçimini sağladığını belirterek, "Buranın sadece balıkçılıkla değil, altındaki mikrobiyalitlerle de dikkat çekmesi ve turizme kazandırılması gerekir. Van Gölü kapalı bir ekosistem. Göller bulundukları yerlerin geçmişlerini kaydederler. Van Gölü'ne dalışlar gerçekleştiriyorum. Her dalışta Van Gölü altında farklı birçok yapı görüyoruz. Urartu Kalesi olsun, henüz açıklamadığımız balık heykelleri olsun, yürüyüş yolları ve evler olsun. Aslında Van Gölü'nün altı bir tarih müzesi şeklinde. Dünyada bulabileceğiniz en güzel ekosistemlerden birisidir. Van Gölü kapalı ve tarihten bugüne kadar etrafında olmuş her şeyi kaydeden bir göl. Göller bulundukları bölgenin adeta geçmişini kaydederler. Bundan 200-300 yıl önce yukarıdaki dağlarda hangi ağaçlar vardı diye bir soru sorarsak. Dönüp Van Gölü'ne bakmamız lazım çünkü oradaki ağaçların tohumları polenleri hepsi Van Gölü'nün tabanında birikiyor" diye konuştu.
'NUH TUFANI'NIN ANAVATANI VAN GÖLÜ ÇEVRESİ OLDUĞU SÖYLENİYOR'
Araştırmacı Yazar İlham Gadjmuradov da Nuh Tufanı ile ilgili verilerden yola çıkarak tufanın Van Gölü çevresindeki yanardağların püskürmeler, depremler ve tsunamilerle yaşandığı ihtimali olduğunu söyledi.
Gadjmuradov, "Tufanın yaşandığı yeri işaret eden tek veri Nuh'un selden sonra 'Ararat Dağları' diye adlandırılan yere oturtulmasıdır. Tevrat'ın tercümesinde yapılan bir yanlışlıkla Türkiye'nin Doğu'sundaki Ağrı Dağı ile özdeşleştirilmektedir. Ancak bölgedeki dillerde bu bölge farklı adlandırılmaktadır. Şüphesiz anlatılanlara göre, Nuh'un Gemisi merkezinde Van Gölü olduğu, Urartu bölgesinde bir yere oturmuştur. İslam geleneğinde Nuh Dağı Van Gölü'nün güneyindeki Cudi Dağı olarak kabul edilir. Bu da Nuh Tufanı efsanesinin Anavatanının Van Gölü Çevresi fikrini desteklemektedir" dedi. Çalıştay, yapılan sunumlarla son buldu.
- Bitlis