A. Nevzad Odyakmaz'a Saygı Gecesi
Yazar, Araştırmacı A. Nevzad Odyakmaz için Barış Manço Kültür Merkezi ve Kar Dergisi Bir Saygı Gecesi Düzenliyor.
Mehrizat Poyraz tarafından sunulacak gecede Mehmet Altun, İsmail Bayer, Nusret Karaca, Sabahattin Kömürcüoğlu, Niyazi Yaşar ve Mustafa Yılmaz, a. Nevzad Odyakmaz üzerine konuşacaklar.
Muzaffer Özdemir, Gülizar Akkanat ve İkbal Kaynar’ın türküleriyle renklendireceği gecede İsmail Biçer de Odyakmaz’dan şiirler okuyacak. Etkinlik 18 Aralık Cuma günü saat 19:30’da Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezinde yapılacak.
A. Nevzad Odyakmaz’ın Yaşam Öyküsü
Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti ilan ettiği yıl dünyaya gelen A. Nevzad Odyakmaz’ın çocukluğu, Şehremininde üç katlı Şakir Paşa Konağı’nda geçer...
Önünden Topkapı–Bahçekapı tramvayının geçtiği köşkün arka bahçesinde meyve, ıhlamur, çam ve çınar ağaçları arasında mahalleden ve okuldan arkadaşlarıyla oyunlar oynar. Yaz aylarında konağın hemen yanındaki boş arsada tiyatro kumpanyalarının sergilediği oyunlar sayesinde; dönemin ünlü güldürü ustaları Naşit, Şevki Şakrak, Tayyip ve Dümbüllü İsmail’i izleme fırsatı da yakalar.
İlkokulun ilk yılını Topkapı’da bulunan Taş Mektep’te okur. 2. yıl Çapa Muallim Mektebi’ne bağlı Tatbikat İlkokulu’na geçer. O yıllar çok zayıf olan A. Nevzad Odyakmaz öğretmeni Mümine Hanım’dan yakın ilgi görür. Yazdığı düzyazı ve şiirlerinin öğretmeni tarafından beğenilmesi ve teşvik edilmesiyle ‘yazmak’ vazgeçilmez bir tutku olmaya başlar... Sonraları bir Osmanlı Zabiti olan babasının adını yaşatmak için şiirlerinde ve kimi kitaplarında Sudi ve Sudioğlu adını da adına ekler. Böylece, babasını adıyla yaşatır.
Babası derslerini olumsuz etkilememesi için ders kitapları haricinde kitap okumasını istemez. A. Nevzad Odyakmaz bunun üzerine yorganının altında bir fener yardımıyla okumalarının sürdürür. İlkokuldan sınıf arkadaşı ve sonradan mürettip çıraklığı yapmaya başlayan Tatar Kemal getirdiği dergilerle A. Nevzad Odyakmaz’ın yazın sevgisinin tomurcuklanmasına neden olur. 1945 yılında İlerici Gençlik Hareketi’nin etkinlikleri nedeniyle arkadaşları, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce gözaltına alınır.
Evleri didik didik aranıp dergileri, kitapları ve fotoğrafları götürülür. Aynı şeyin kendi başına da gelme ihtimaline karşı annesiyle birlikte pek çok dergi ve kitabını yakar gözyaşları içinde... Ve üç gün sonra ev aranır, gözaltına alınır. Götürüldüğü Sansaryan Han’da kimler yoktur ki; Ömer Faruk Toprak, Mustafa Arhavi, Vahdettin Barut, Safa Yurdanur...
İlk şiiri, 1938 yılında Modern Türkiye adlı bir dergide yayımlanır; Deniz...
Ozanlığının ilk ürünü saydığı ‘Toprak Şarkısı” adlı şiiri Yeni Ses dergisinde N. İlhan Berk, Arif Dino ve Cahit Irgat’ın şiirleriyle aynı sayfada yayımlandığında çok mutlu olur.
Küllük ve A. Nevzad Odyakmaz
A. Nevzad Odyakmaz, yazarların, yayıncıların ve ozanların toplanma yeri olan Küllük Kahvesi’ne ilk kez 1939 yılında adım atar. İlk şiirinin yayımlandığı dergide vardır yanında... Küllük’ün müdavimleri tarafından kısa sürede kabul görür A. Nevzad Odyakmaz... Küllük’ün en genç isimleri 14 yaşındaki Arif Damar ile16 yaşındaki A. Nevzad Odyakmaz ve Oktay Akbal’dır.
Küllük Kahvesi’nin müdavimleri arasında Ahmet Hamdi Tanpınar, Sadri Ertem, Mahmut Yesari, Peyami Safa, Nurullah Ataç, Salim Rıza Kırkpınar, Cahit Irgat, Arif Dino, Abidin Dino, Rıfat Ilgaz, Suphi Taşhan, M. Niyazi Akıncıoğlu, Samim Kocagöz, Ömer Faruk Toprak, Hasan İzzettin Dinamo, Lütfü Erişçi, Arif Damar, Sait Faik, Celal Sılay, Suat Taşer, Oktay Akbal, Neyzen Tevfik, A. Kadir, Sabahattin Batur, Nuri iyem, Abidin Nesimi, Suat Derviş, Orhan Veli, Cahit Sıtkı Tarancı ve dönemin pek çok aydını bulunmaktadır.
A. Nevzad Odyakmaz, Küllük Anıları’nda Küllük kahvesini ve müdavimlerini şöyle anlatıyor;
“Küllük kahvesi, Beyazıt camiinin Beyazıt’a bakan kapalı kapısı önüne yerleştirilmiş, üstü mermer masalarla, bahçeyi ortasından ikiye bölen dar yolun öbür yanındaki ünlü “Emin Efendi” lokantasının mutfak bölümüne bitişik, önü tümüyle cam, tek katlı, limonluk benzeri bir yapıdan oluşmuştu. Bu bölümde, çoğunlukla öğretmen emeklileri, üniversite öğrencileri prafa, blum, pastra ya da briç oynar, tavlacılar zar atarlardı.(...) Küllük o dönemin düşün, yazın, sanat, adamlarının bir araya geldiği bir okuldu sanki. Herkes birbirinin öğrencisi, öğretmeniydi. Kimileyin denektaşına vururlardı birbirlerini. Zor sınavlar geçirilirdi.”
Küllük Kahvesi’nin birbirinden değerli isimleri Küllük adlı birde dergi çıkarırlar.
Derginin ikinci sayısı basıma hazırdır. Ancak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden aldıkları bir yazı onları hayal kırıklığına uğratır. Küllük, ‘Dahiliye Vekaleti’nin kararıyla kapatılır.
1942 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydolan A. Nevzad Odyakmaz hem okur, hem de çalışır. 1949 yılında okulunu bitiren A. Nevzad Odyakmaz İstanbul Adliyesi’nde (Şu anda Sirkeci’de Büyük Postane olarak kullanılan bina) stajını yapar. Edirne Hâkimliği’ne atanan A. Nevzad Odyakmaz, Lalapaşa ve Aşkale’de de görev yaptıktan sonra babasının hastalığı nedeniyle meslekten ayrılır. Bir süre ticaret odasında çalışan A. Nevzad Odyakmaz, Ayfer Hanım ile evlenir; bir çocukları olur: Necla... Tekrar mesleğe dönerek, Espiye Cumhuriyet Savcılığı, Adapazarı Cumhuriyet Savcılığı, Bilecik Başsavcılığı, Balıkesir Başsavcılığı yapar. 1980 yılında Yargıtay üyeliğine seçilir. 1982–86 yılları arasında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeliği yapar, 1988 yılında emekli olur. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu’nda 9 yıl Ceza Hukuku dersleri veren A. Nevzad Odyakmazbu tarihten itibaren tüm vaktini sevdiklerine ve yazmaya ayırır.
Hukuk alanında, çocuk yazını dalında ve değişik konularda yazılmış elliyi aşkın yapıtı bulunan ve mesleki kitapları yanında şiir kitaplarıyla da tanınan A. Nevzad Odyakmaz’ın kitaplarının yeni basımları çok yakında kitapevlerinin raflarındaki yerlerini alacak…
Yazarlığının yanında bir de ressamlığı var A. Nevzad Odyakmaz’ın… Yaptığı birbirinden güzel yağlı boya tabloları dostlarının evlerini süslüyor…