Haberler
Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

CHP lideri Özel'den çok konuşulacak Öcalan iddiası: Bir günde izin çıkaracak

Özel'den bomba Öcalan iddiası

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte cani anne için istenen ceza

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte anne için istenen ceza

Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ege Denizi'nde 7 çocuğunu ve eşini kaybeden Suriyeli Ali Saho'nun yaşamını anlatan "Özgürlüğe Kaçış" belgeseli 4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali'nde gösterildi.

Ege Denizi'nde 7 çocuğunu ve eşini kaybeden Suriyeli Ali Saho'nun yaşamını anlatan "Özgürlüğe Kaçış" belgeseli 4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali'nde gösterildi.

Belgesel, Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu festival kapsamında Beyoğlu Sineması'nda sinemaseverlerle buluştu

Belgeselin yönetmeni Eray Demir, gösterimin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, belgesele Ali Saho'nun hikayesini ilk öğrendiklerinde niyet ettiklerini belirterek, "Sonra ilk fark ettiğimiz şey Aylan bebeğin fotoğrafında olduğu gibi, bir şeye odaklanmak, bir insanın hikayesi üzerinden bütün Suriyelilerin hikayesini anlatmak doğru mu, yeter mi bize diye düşündük." dedi.

Ali Saho'nun bütün ailesini, vatanını geride bırakarak çıktığı deniz yolculuğunda kaybetmesinin çarpıcı olduğunu ifade eden Demir, 2015 Aralık ayında belgeseli çekmeye başladıklarını anımsattı.

Ali Saho'nun yaşadıkları üzerinden son beş yılda Suriye'de yaşananları ele aldıklarını aktaran Demir, şunları söyledi:

"Bu belgeselde, Ali Saho yaşadıkça biz diğerlerini gördük, o gayesine ulaştıkça başka hikayelerin sonunu gördük. Türkiye'de, 5-6 yıldır içimizde olan Suriyelilerle ilgili büyük bir boşluk vardı. Onlara kol kanat geriyorduk ama bunu bırakın dünyaya anlatmayı, kendi ülkemize dahi anlatmakta çok büyük zafiyet içerisindeydik. Kimse böyle bir konu ile ilgilenmiyordu. Böyle güzel bir çalışmaya imza atmak bizim için aslında büyük bir onur meselesi."

Demir, benzeri çalışmaların artmasını dilediğini söyleyerek, "Biz bir çıta koyduk, inşallah bizden daha yukarıya taşıyacak insanlar devralır." diye konuştu.

"Suriyelilerin hayatları bir film içinde kurgulanmamıştı"

Belgeselin yapımcısı Aynel Hayat ise, Suriyelilerin herkesin hayatında ciddi bir yerinin olduğunu dile getirerek, "Tarama yaptığımızda televizyon programları ve habercilik dışında yapılmış Suriye belgeselinin olmadığını görmek bizi çok üzdü." ifadelerini kullandı.

Hayat, filmi çadır kentlerde çektikleri bilgisini vererek, şu açıklamayı yaptı:

"Belgeseli izleyenler çok şaşırdı. Türkiye'de eğitim, sağlık, kültür, yiyecek, giyecek her türlü imkan sunulmuştu bu insanlara. Biz ülke olarak aslında çok şey yapıyoruz ama uzun zamandır eksikliğimiz bu, kendimizi anlatamıyoruz. Anlatacak enstrümanları kullanmıyoruz."

Belgeseli Başbakanlık Tanıtma Fonu desteği ile çektiklerine dikkati çeken Hayat, Suriyeli sığınmacılar için ciddi çalışmalar yapan bütün kurumları belgeselde yansıttıklarını ifade etti.

Yapımcılardan Yasemin Demir de, belgeselin çekimlerinin 45 gün sürdüğünü paylaşarak, "Ali Saho üzerinden Suriyelilerin yaşadıklarına dikkat çekmek istedik. İnşallah yaşadıklarının anlaşılmasında bir katkısı olur." şeklinde konuştu.

"Acıları üzerinden edebiyat yapmaktan korktum"

Belgeselin senaryo yazarı Halenur Çalışan Gürbüz ise, belgeselde beylik sözler etmekten çok korktuğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Metinleri yazarken, onların acısı üzerinden edebiyat yapmak beni çok korkuttu. Acıyı sıradanlaştırmaktan çok korktum. Her cümlenin üzerinde çok uzun düşünerek çalıştım. Ali'nin savaş başladıktan sonra doğmuş çocukları vardı. İlk önce Ali'ye kızdım, 'uzun süredir savaş var senin ülkende ve sen hala çocuk sahibi oluyorsun' diye. Sonra dedim ki, 'ne kadar beyaz Türk bir refleks', soğuk, öğretilmiş... Sonra bunun ne kadar yabancı olduğunu fark ettim. Evet, savaş vardı ve hayatlarını devam ettirmeleri gerekiyordu, hayatlarını durdursalardı savaştan mağlup çıkmış olacaklardı."

"Sinemamız Bosna ve Suriye'yi anlatmadı"

Sinema yazarı Abdulhamit Güler ise, belgeselin önemli bir yapım olduğu görüşünü aktararak, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Belgesel öncesi Faysal Soysal'ın Bosna'yı anlatan 'Kayıp Zamanlar' belgeselini de izledik. Biz Bosna meselesinin de, Suriye meselesinin de içindeydik. Fakat sinemamız ne yazık ki ne Bosna'yı, ne Suriye'yi anlatacak yeterince iş yapmadı, birkaç film var. Milyonlarca Suriyeli ülkemizde, artık yarınlarımız beraber şekilleniyor. Birileri ya mazlumu ve ya zalimi seçiyor. Galiba bizde bu konulardaki sessizlik bundan kaynaklanıyor."

"Özgürlüğe Kaçış" belgeseli

Seslendirmesini Okan Bayülgen'in yaptığı belgesel, Ege Denizi'nde 7 çocuğunu ve eşini kaybeden Suriyeli Ali Saho'nun yaşadıkları üzerinden, Suriyeli sığınmacıların savaştan kaçış¸ını ve Türkiye'deki yardım kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının onlara barınak, eğitim gibi sorunlarını çözme konusunda sunduğu imkanları gözler önüne seriyor.

Kaynak: AA / Kültür Sanat
title