23. Dünya Kitap Ödülleri
Dünya Kitap Dergisi'nin 23 yıldır verdiği "Yılın En İyileri" ödülleri, törenle sahiplerine takdim edildi.
Dünya Kitap Dergisi'nin 23 yıldır verdiği "Yılın En İyileri" ödülleri, törenle sahiplerine takdim edildi.
Pera Müzesi'nde gerçekleştirilen törende konuşan, Derginin Yayın Yönetmeni Faruk Şüyün, Dünya Kitap'ın 25 yıldır her ayın ilk cuma günü aralıksız olarak yayımlandığını söyledi.
Geçen yıllar içinde acılar, sevinçler ve mutluluklar yaşadıklarına dikkati çeken Şüyün, "Bu dostluğu daha uzun yıllar sürdüreceğimize de inancım büyük. Umut ediyorum ki 30, 35 ve 40. yıllarda da birlikte olalım. Yine birlikte kutlayalım. Bu dergiyle birlikte bir şeyler yapmaya çalışalım" dedi.
"Sosyal Ayrıntılar Ansiklopedisi: İnsan Kendine de İyi Gelir" kitabıyla, "Yılın Telif Kitabı" ödülünü alan Ahmet Büke, ödül için teşekkür ederek, "Benim başka kitaplarım da oldu fakat bu kitabın şöyle bir özelliği var. Annem kitabı okuduktan sonra gelip şunu söyledi: 'Oğlum, evladım, baştan sona tahammül edip okuyabildiğim tek kitabın bu oldu' dedi. Dolayısıyla annemin aferini ve Dünya Kitap ödülü denk düştü. Benim için böyle de iyi bir tarafı oldu" diye konuştu.
"Yılın Yayınevi" seçilen Alakarga Sanat Yayınları adına ödülü alan Suat Duman, Türkiye'de herhangi bir şeyi yapmanın zor ve meşakkatli olduğunun altını çizerek, şunları aktardı:
"Yayıncılık da her şey kadar zor. Bu yüzden (ödül) bizi teşvik etti. Bizim direncimizi ve inancımızı tazeledi. Bu ödülü de bizim kulvarımızda koşan yeni, iyi niyetli ve nitelikli edebiyat basmaya çalışan bütün yayınevleri adına bir teşvik gibi görüyorum."
Başer: "Umarım bütün kadınlar için bir ışık, bir umut olur"
"Bir Ceset Bir Söz" isimli kitabıyla "Altın Sayfa Polisiye Edebiyat Ödülü"ne layık görülen Gülce Başer, ödülünü Türkiye'nin çilekeş kadınlara adamak istediğini vurgulayarak, "Umarım bütün kadınlar için bir ışık, bir umut olur. Ben en çok yapabilen kadınların da adını burada anmak istiyorum. Bütün zorluklara karşı mücadele etmeyi bırakmayan ve dünyada kendine yer açan, yer açmayı deneyen ve beceren kadınlar adına alıyorum bu ödülü" dedi.
Polisiye edebiyatı besleyen önemli katkıları dolayısıyla "Polisiye Edebiyat Emek Ödülü"nü kazanan Prof. Dr. Sevil Atasoy, bugüne kadar aldığı ödüller içinde kendisine en keyif veren ödülün Dünya Kitap Ödülü olduğunu söyleyerek, "Çünkü bu, mesleğimin hem biyokimya hem de adli bilimlerin, geniş kitlelere yaymaya çalıştığım uzun yıllar sonunda bana verilen çok büyük bir ödül ve çok büyük bir keyif" diye konuştu.
"İstanbulum, Tadım-Tuzum: Bir Varmış Bir Yokmuş" kitabıyla "Yılın En İyi Gastronomi Ödülü"ne Meri Çevik Simyonidis layık görüldü. Simyonidis, ödül dolayısıyla gurur duyduğunu kaydederek, şunları söyledi:
"Tabii kendi emeğim de var ama ben bunu bütün yeme içme sektöründe İstanbul'daki azınlıkların, İstanbul insanına kattığı güzel lezzetler, bütün ustalar ve emektarlar adına alıyorum. Bu haber ta Yunanistan'a ve başka yerlere de gidecektir eminim ve inanın onlar benden de daha çok mutlu olacak. Benden daha çok hüzünlenecek, ağlayacaklar. Çünkü bazıları zorunlu göç neticesinde gitti. Hepsi İstanbul'un anılarıyla yaşıyor orada. Dolayısıyla böyle bir ödül, İstanbul'dan onlara bir selam oluyor."
Gastronomi Emek Ödülü Marianna Yerasimos ise ödülün çok zamanında geldiğini belirterek, "Zor günler yaşıyoruz. Çalışmak zorlaştı. Hayaller biraz ertelendi. Böyle dostların verdiği ödüller, yapılan işlerin önemsenmesi benim için çok yüreklendirici oldu" ifadelerini kullandı.
"Hadula: Bir Ada Öyküsü" kitabının çevirisiyle "Yılın Çeviri Kitabı" ödülünü kazanan Yasemin Aydın, hastanede olduğu için ödülü Özge Dinç'e, geçen yıl hayatını kaybeden şair ve yazar Sennur Sezer'in kazandığı "Saygı Ödülü" ise eşi Adnan Özyalçıner'e takdim edildi.