2. Uluslararası Üsküdar Şiir Festivali"
Üsküdar Belediyesince düzenlenen "2. Uluslararası Üsküdar Şiir Festivali" kapsamında, "Festival Başkanı Gecesi: Arif Ay ve Şiiri" başlıklı panel düzenlendi.
Üsküdar Belediyesince düzenlenen "2. Uluslararası Üsküdar Şiir Festivali" kapsamında, "Festival Başkanı Gecesi: Arif Ay ve Şiiri" başlıklı panel düzenlendi.
Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde Ali Görkem Userin'in moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte, Prof. Dr. Turan Karataş, şair Adem Turan ve şair Ahmet Edip Başaran, festival başkanı şair Arif Ay'ın şiirinin özelliklerini anlattı.
Etkinlikte konuşan Karataş, 1980'li yıllarda Erzurum'da üniversitede okurken Arif Ay'ın "Sucul" şiiriyle karşılaştığını belirterek, "Şiiri ilk okuduğumdan beri şiir aklımdadır. Arif Ay, malum 1970'li yılların şairlerinden. Sonraki yıllarda da diğer kitaplarını okudum, takip ettim." dedi.
Karataş, Ay'ın "Dokuz Kandil" kitabına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Bugünkü gençlerin belki haberdar olmadığı, çok farkına varamadığı bir kitap 'Dokuz Kandil'. Bizim geleneğimizde çok yaygın değil portre şiir yazmak ya da bir şairin şiiri ile başka şairleri veya toplum önderlerini anlatması. Kasideler falan var ama onlar başka bir şey, bu kitap bir kaside sayılmamalı. Niye 'Dokuz Kandil'? Daha fazla da olabilirdi belki ama Arif Ay'ın tanıdığı, beraber yola çıktığı, yahut şiirinden beslendiği, dünya görüşünden etkilendiği isimler bu kitabı doldurmuş."
Kitapta yer alan isimlerin ortak yönleri olduğunu dile getiren Karataş, bu kişilerin topluma ışık olmuş, Ay'ın şahsen ya da eserleri nedeniyle dolaylı yollardan bir şekilde irtibat kurduğu kişiler olduğunu söyledi.
Karataş, kitapta yer alan 9 kişinin, dört farklı yerde duran insanlar olduğunu vurgulayarak, "Birinci gruptakiler, Arif Ay'ın dünya görüşünü ve şiirini şekillendirirken istifade ettiği isimler, Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil ve Cahit Zarifoğlu. İkinci grupta, 'akranlarım' dediği, dostları, arkadaşları var. Bu isimlerden biri genç yaşta dünyaya veda edip giden Halis Altındağ, diğeri yine öyle kısa sürede dünyadan ayrılmış gitmiş İlhami Çiçek ve Allah sağlık versin Hasan Aycın. Üçüncü grupta bir gönül dostu Fethi Gemuhluoğlu var. Son olarak da ilginçtir, burada son diyorum ama kitabın başındaki isim, Gönenli Mehmet Efendi." ifadelerini kullandı.
Arif Ay'ın kitapta ele aldığı kişileri şiirin imkanlarıyla anlatmadan önce, nesir yardımıyla o şahsiyetler hakkında birtakım tespitlerini kaleme aldığı bilgisini veren Karataş, kitabın nesir tarafını çok önemsediğini belirtti.
"İnsanı dünyevileştiren moderniteyi reddeder"
Şair Adem Turan da Ay'ın düşünce ve sanatını İslam öğretisi üzerine kurduğuna dikkati çekerek, "Arif Ay'ın şiirinde öğretisel bir tavır söz konusudur ve tavırla bakar. Tüm yeryüzünedir onun bakışı. Bu öğreti ve bakış onu 'Misak-ı Milli' sınırlarıyla sınırlandırmaz. Çünkü onun için dünya acılarla doludur. Nereye bakarsak bakalım özellikle İslam coğrafyası dün olduğu gibi bugün de ateşler içindedir. Dehşetli bir tablo ile karşı karşıyayız." diye konuştu.
Arif Ay'ın şiir yazarken "Sanat sanat için mi, toplum için mi?" gibi "demode kaygılar" taşımadığı yorumunu yapan Turan, şairin yazdığı şeyin öncelikle şiir olmasını gözettiğini vurguladı.
Turan, Arif Ay'a göre bir sanatçı neyi duyuyor, düşünüyor, yaşıyor ve bekliyorsa şiirinde de bunları yansıtması gerektiğini anlatarak, "Gerisi okuyucuya kalmıştır. Şair Ay'a göre bir sanatçının hayatında düşünsel bir dikkat, titizlik, çaba, gayret yoksa yazmasının anlamı yoktur çünkü bir sorumluluk bilincidir söz konusu olan. Bu sorumluluk bilinciyle, o insanı çiçeklerle konuşmaktan, karıncaları seyretmekten alıkoyan, topraktan kopartan, yalnızlaştıran, çaresiz bırakan, içini boşaltan, alabildiğine dünyevileştiren moderniteyi reddeder. Bu reddediş onu insandan yana olmaya götürür." değerlendirmesinde bulundu.
"Arif Ay için şiir bir uygarlık sorunudur"
Ahmet Edip Başaran ise şair Ay'ın şiirindeki tarih vurgusuna değinerek, şunları kaydetti:
"Arif Ay'ın şiirindeki tarih vurgusu, bana Nuri Pakdil'in Yahya Kemal için söylediği 'Tarih anlatmaz tarihle düşündürür insanı' cümlesini hatırlatır. Arif Ay şiiri de tarih anlatmaz, tarihle düşündürür ve en önemlisi bir adım ötesine geçerek, tarihle hesaplaşır. Şüphesiz tarihle hesaplaşmadan bir milletin kimliğine, aidiyet değerlerine nüfuz edebilmesi pek de mümkün değildir. Sanat, edebiyat bir milletin kimliğidir ve bu açıdan onun için şiir aslında bir uygarlık sorunudur. Başkaldırıyı, muhalif duruşu besleyen ana duygu ve düşünce, bu tarih merkezli uygarlık hesaplaşmasıdır."
Festival kapsamında, yarın Çengelköy Çınaraltı Kahve'de "Şiir Sokakta" etkinliği düzenlenecek.