Haberler
Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Suriye'deki operasyon sonrası Fransızların 102 yıl önce hazırladığı harita yeniden gündem oldu

102 yıl sonra ortaya çıkan harita Orta Doğu'yu karıştıracak

Yenidoğan soruşturmasında 2. dalga operasyonu: 14 şüpheli daha gözaltına alındı

Türkiye'nin kilitlendiği soruşturmada yeni gözaltılar var

Sıkıyönetim ilanı Güney Kore'yi karıştırdı! Başkan Yoon'un yardımcıları istifa etti, sokaklar yangın yeri

Üst düzey isimlerin hepsi istifa etti, atılan sloganlar sokakları inletti

150 Yıllık Değirmen GDO'lu Ürünlere Rağmen Yerel Mısır Ununa Talep Artırdı

150 Yıllık Değirmen GDO'lu Ürünlere Rağmen Yerel Mısır Ununa Talep Artırdı
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Düzce'nin Akçakoca ilçesinde, 150 yıllık su değirmeni GDO'lu ürünlerin yaygınlaşmasıyla yerli mısır ununa olan talebin artması sayesinde yeniden ilgi görüyor. Üç kuşaktır Küçük ailesi tarafından işletilen değirmen, bölgenin tarımsal kültürüyle iç içe geçmiş bir miras olarak faaliyetlerine devam ediyor.

150 yıllık değirmen GDO'lu ürünler sonrası yeniden gözde

GDO'ya karşı yerli mısır unu talebi patladı

DÜZCE - Düzce'nin Akçakoca ilçesinde dere kenarındaki tarihi su değirmeni, yaklaşık 150 yıldır mısır öğütüyor. Üç kuşaktır Küçük ailesi tarafından işletilen değirmen, GDO'lu ürünler sonrası yerli mısır ununa olan talep ile yeniden ilgi görüyor.

Akçakoca'da tarihin tozlu sayfalarından çıkmış gibi duran su değirmeni, 150 yılı aşkın bir süredir kesintisiz olarak dönmeye devam ediyor. Akçakoca'nın yeşil doğasında, Edilli Deresi'nin kenarına kurulmuş bu değirmen, nesilden nesile aktarılmış bir miras niteliği taşıyor. Üç kuşaktır Küçük ailesi tarafından işletilen bu değerli yapı, hem doğayla hem de bölge insanının tarımsal kültürüyle iç içe bir yaşamın simgesi haline gelmiş durumda.

Değirmenin günümüzdeki sahibi Zafer Küçük, GDO'lu ürünlerin yaygınlaşmasıyla yerli mısır ununa olan ilginin arttığını belirterek, değirmenin varlığını suyun akmaya devam ettiği sürece sürdüreceğini vurguladı.

Dededen toruna kalan bir miras

Değirmenin 150 yıllık tarihe sahip olduğunu söyleyen Küçük, "Bu değirmeni ilk olarak 'Değirmenci Abdullah' diye bilinen kişi işletmiş. Kendisi yaklaşık 80 yıl değirmeni işletmiş. Ondan dedeme, dedemden de babama geçmiş. Değirmen babamdan da bana kaldı" dedi.

"Değirmen öğütmeye devam edecek"

Değirmenin faaliyetlerine devam edeceğine dikkat çeken Küçük, "Tarım her ne kadar bitiyor olsa da Akçakoca'da balık var oldukça mısır ekmeği tüketilmeye devam ettikçe insanlar mısır ekecek. Değirmen de öğütmeye devam edecek" diye konuştu.

Bu yöntemle öğütme kapasitesi neredeyse iki katına çıkıyor

Değirmenin bakımına da büyük özen gösteren Küçük, "Örneğin insanlar yaşlandıkça dişleriyle ilgili çeşitli problemleri oluyor. Yemek yerken, kabuklu bir şey yemek isterken dişleriyle ilgili sorunları olabiliyor. Değirmende aynı şekilde. Döndükçe, mısırı ezdikçe aşınabiliyor. Mısırı öğütürken güçlük çekebiliyor. Bende kesere benzer bir aletle taşları yenileyip, tırtıklayarak diş açıyorum. Bu sayede öğütme kapasitesi neredeyse iki katına çıkıyor, saatte 50 kilodan 120 kiloya kadar mısır öğütebiliyorum. Bu sayede hem un taşın altında fazla kalmamış olur, hem de lezzeti artar" şeklinde konuştu.

"GDO'lu ürünler yerli mısır ununa talebi artırdı"

Yerli mısır ununa olan talebin özellikle GDO'lu ürünlerin piyasada yaygınlaşmasıyla birlikte arttığını kaydeden Küçük, "Bu mısır gerçekten çok kıymetli hale geldi. İnsanlar köyde yetişen mısırın ununu arıyor. Eskiden böyle değildi, her yer mısır tarlasıydı" ifadelerini kullandı.

Mısır sezonunun eylül ayında başlayıp aralık ayına kadar devam ettiğini belirten Küçük, bu süreçte değirmenin durmaksızın çalıştığını da sözlerine ekledi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / TUNCAY TÜRKGÜLÜ - Kültür Sanat
title