Fransa Cumhurbaşkanı TON Blockchain ağı kurucusu hakkında açıklama yaptı
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Pavel Durov'un gözaltına alınmasının politik bir karar olmadığını açıkladı. Durov, Paris yakınlarındaki bir havaalanında tutuklanırken, yapılan açıklama yargı sürecinin devam ettiğini gösteriyor. Macron, sosyal medyada yayılan yanlış bilgileri düzeltmek için bu açıklamayı yapma gereği duydu.
Popüler mesajlaşma uygulaması Telegram ve TON Blockchain ağının kurucusu Pavel Durov'un Fransa'da gözaltına alınması, teknoloji dünyasını ve uluslararası kamuoyunu sarstı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, gözaltı kararının siyasi olmadığını ve devam eden bir hukuki sürecin parçası olduğunu açıkladı. Olay, ifade özgürlüğü ve teknoloji şirketlerinin sorumluluğu konularında yeni tartışmaları alevlendirirken, Durov'un durumu belirsizliğini koruyor.
Macron Durov'un Durumuna Açıklık Getirdi
Fransa'nın başkenti Paris yakınlarındaki Le Bourget Havalimanı'nda yaşanan olay, teknoloji dünyasını sarsmaya devam ediyor. Popüler mesajlaşma uygulaması Telegram'ın kurucusu Pavel Durov, 24 Ağustos tarihinde Azerbaycan'dan özel bir uçuşla Fransa'ya geldiği sırada gözaltına alındı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Durov'un gözaltına alınmasının siyasi bir karar olmadığını vurguladı. Sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden paylaşım yapan Macron, olayın devam eden bir hukuki sürecin parçası olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı ayrıca, gözaltı kararının ifade özgürlüğü ihlalleri hakkındaki yanıltıcı bilgilerle bağlantılı olduğunu ifade etti.
Durov'un tutuklanması, teknoloji camiasında geniş yankı uyandırdı. Telegram şirketi, 25 Ağustos'ta yayımladığı destek mesajında, sürecin hızlı ve adil bir şekilde çözülmesi yönündeki beklentisini dile getirdi. Tesla CEO'su ve X Yönetim Kurulu Başkanı Elon Musk gibi tanınmış isimler de Durov'un serbest bırakılması çağrısında bulundu.
26 Ağustos itibarıyla Pavel Durov'un halen Fransa'da tutulduğu bildiriliyor. Bununla birlikte, Durov'a yöneltilen suçlamalar hakkında henüz ayrıntılı bir açıklama yapılmadı. Bu belirsizlik, uluslararası alanda merak ve endişeye yol açıyor.
Olay, ifade özgürlüğü, teknoloji şirketlerinin sorumluluğu ve uluslararası hukuk gibi konularda tartışmaları alevlendirmiş durumda. Gelişmeler, küresel teknoloji sektörü ve hükümetler tarafından yakından takip ediliyor.