Çin'den kripto projelerine biometrik veri uyarısı

Çin Devlet Güvenliği Bakanlığı, iris tarama gibi biyometrik veri toplayan kripto para projelerinin kişisel mahremiyet ve ulusal güvenlik için ciddi tehditler oluşturduğunu duyurdu. Bakanlık, bu tür verilerin sızdırılmasının geri dönülemez sonuçlar doğurabileceğini ve casusluk faaliyetlerinde kullanılabileceğini belirtti.
Çin, kripto para projeleri tarafından yürütülen biyometrik veri toplama uygulamalarına karşı en üst düzeyde bir uyarı yayımladı. Devlet Güvenliği Bakanlığı, dijital varlık dağıtımı maskesi altında faaliyet gösteren ve özellikle iris taraması yapan küresel girişimlerin, kişisel bilgileri tehlikeye attığını ve ulusal güvenlik riski taşıdığını açıkladı.
Kripto Projelerinin İris Tarama Faaliyeti Çin'i Endişelendirdi
Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı, son yayımladığı güvenlik bülteninde kripto para tabanlı projelerin giderek daha fazla biyometrik veri toplamasının endişe yarattığını açıkladı. Özellikle iris, yüz ve parmak izi gibi hassas biyometrik bilgilerin, "dijital varlık dağıtımı" bahanesiyle toplanmasının kişisel gizliliği tehdit ettiği belirtildi.
Bakanlık, yurtdışında faaliyet gösteren bir şirketin kripto para tokenı dağıtma gerekçesiyle dünya genelinde kullanıcıların iris verilerini topladığını ve bu verileri dışarıya aktardığını ifade etti. Bu durumun, kişisel bilgi güvenliğini ve hatta ulusal güvenliği riske attığına dikkat çekildi. Söz konusu uyarının, Sam Altman'ın kurucusu olduğu ve küresel çapta iris taramasıyla dijital kimlik oluşturan World (WLD) projesine atıf yaptığı değerlendiriliyor. Proje, 160 ülkede faaliyet gösterirken Çin'de henüz aktif değil.
Yetkililer, iris verisinin sızmasının geri döndürülemez sonuçlar doğurabileceğini, bu tür biyometrik anahtarların değiştirilmesinin neredeyse imkânsız olduğunu vurguladı. Yüz tanıma teknolojileri de önemli bir tehdit olarak öne çıkarken, "Yanlış depolama, veri sızıntılarına yol açabilir ve hem kişisel mahremiyeti hem de ulusal güvenliği tehlikeye atar." ifadeleri kullanıldı. Bakanlık, yabancı istihbarat servislerinin sahte yüz verileriyle kritik alanlara sızma girişimlerine dikkat çekti.
Bakanlık açıklamasında "Biyometrik kimlik doğrulama pratiklik sunsa da kişisel verilerin güvenliği öncelikli olmalı ve kullanıcılar biyometrik verilerini paylaşırken dikkatli davranmalı." uyarısını yinelendi.
Haziran ayında Ethereum'un kurucu ortağı Vitalik Buterin de dijital kimlik alanında benzer risklere dikkat çekmişti. Buterin, "çoğulcu dijital kimlik" modeli önererek tekil, merkezi ve izlenebilir kimlik sistemlerinin mahremiyeti tehdit ettiğini, bunun yerine farklı kaynaklardan bağımsız doğrulamalarla kimlik oluşturulması gerektiğini savundu. Buterin'e göre "servet kanıtı" gibi kimlik doğrulama yöntemleri fırsat eşitliğini zedeliyor ve toplumsal dışlanmayı derinleştiriyor.
Uzmanlara göre hem Çin'in uyarıları hem de kripto sektöründeki tartışmalar, biyometrik veri güvenliğinin önümüzdeki dönemde finansal teknolojilerde ve dijital kimlik uygulamalarında kilit gündem olmaya devam edeceğini gösteriyor.
